2.Bölüm

3.1K 242 253
                                    

Rabia'dan
Bismillarihrahmanirrahim diyerek yataktan doğruldum.Odamın penceresini açtım. Yağmur yağıyordu.
Oldum olası yağmuru severim.
Yağmur yağdımı sanki içim temizleniyordu. Sonradan aklıma arabayla gideceğim gelince moralim bozuldu.Ama olsun bu Rabbimin bir imtihanı. Biraz yağmuru izledikten sonra hazırlandım. Evdekilerden annem ve babam uyanmış hatta kahvaltıya oturmuşlar. Birtek abim Berat uyanmamıştı. Bende onu uyandırmak için odasına gittim.
Herzamanki gibi yastığa sarılarak uyuyordu. Abim hiç bir zaman yastığı
başının altına koymazdı. Çünkü abim
küçüklüğünden beri insanlardan farklı olucam diye tutturmuştu.
Neyse ya şu abimi uyandırayım.
-Abiii abii abi uyan hadi bak sabah oldu. Kargalar bile kahvaltısını etti.
Sen hala yataktasın.
- Kızım bir 5 dakika sonra gelsen olmuyormuydu ya?  Uykumun en tatlı yerinde böldün. Sen git ben gelirim.
- Tabi canım gelirsin biliyom ben o gelmeklerini.
- Ya kızım gitsene be.
- İyi be bende inerim aşağıda da Ecrin vardı. Börek getirmiş. Dedim ima ile.
(Ecrin abimin sevdiği kız.)
Birden abim yataktan fırladı ve
- Kızım daha önce neden söylemiyon ya?  Kız beni uykucu bilcek af ALLAHIM af. Sonra turşumu kurarsınız ha.
- Abi biz senin zaten turşunu çoktan kurduk. Dedim gülerek.
- Rabiaa sinirimi bozma benim hemen çık odamdan hazırlanmam lazım benim.
- Tamam, tamam ben çıkayım ozaman. Ama son bir şey Ecrin gelmişti ama börekleri bırakıp gitti. Ben sen kalk diye öyle dedim.
O arada abim yastığı kafama fırlattı.
Bende odadan çıktım.
Kahvaltı sofrasına oturdum. Sonunda abimde geldi. Hep beraber güzelce kahvaltı edip. İşimize gitmek için ayaklandık. Tabi ben mecbur arabayla gidecektim. Babam arabaları sevmediğime rağmen daha doğrusu neyse aklıma getirmemem gerek. Bana ehliyet aldırmıştı birde üstüne araba almıştı. Neyse canım ben daha fazla beklemeden gitsem iyi olacak.

Yusuf'tan
Güzel bir sabaha uyanmıştım. Hemen hazırlanıp kahvaltı için masaya doğru
gittim annem herzamanki gibi döktürmüştü. O kadar güzel yapıyor ki bir ara sormuştum nasıl yapıyorsun bu kadar güzel oluyor diye. Annem ise İhlasla yapıyorum demişti. İlk başta ihlası yemeklere katılan birşey olarak düşünmüştüm.
Ama sonradan çaktım köfteyi tabi.
Annem yemekleri Allah aşkı ile dua ile yapıyordu. Ona okadar hayranım ki sorduğum sorulara okadar anlamlı cevaplar veriyorki ona olan hayranlığım gün geçtikçe daha çok artıyordu. Her ne kadar doktorlar 1 senelik ömrü kaldı desede. Ben doktorların dediğine bakmıyordum.
Rabbimizin bize ne kadar ömür verdiği bilinmez. Bunun için ben doktorlara aldırış etmiyorum.
Neyse ya kahvaltıya otursam iyi olacak yoksa aç aç gidecem.
Tam oturuyordum ki kapı çaldı.
Anneme
- Ben bakarım dedim.
Kapıyı açmamla kucağıma atlayan 5 yaşındaki Dua ya baktım. Dua arkadaşım Eyyüp ün kızıydı.
Eyyüp
- Ooo kardeşim artık kapılara sen mi bakıyorsun.Ahaha bak eğer bu yaptığını Meryemin yanında yaparsan bozuşuruz.( Meryem Eyyüp ün eşi).
- Eyyüp dalga geçme hem ne olmuş kapı açamazmıyım?  Bence sende o
Oturduğun evde eşine biraz yardım et
zaten iki tane çocukla uğraşmak kolay değil. Ahaha
- Kıskanma canım senide çocuk gibi bakan olur merak etme. Eee böyle kapıdamı kalcaz yağmur yağıyor içeri davet etmicekmisin?
- Haklısın geç tabi.
Dua o esnada.
- Babaaa?
- Efendim kızım.
- Ben büyüyünce Yusufla evlenicem.
Ona ben bakıcam.
- Ahaha Eyyüp hadi yine iyisin size damat geliyom kardeşim.
Eyyüp
- Kızım Duacım evlenme işi nerden çıktı ha benim prensesim kim soktu bunu aklına?
Dua
- Dizide gördüm baba. Hem ben Yusufa aşığım evlencez biz dimi Yusuf.
Yusuf
- Tabi evleniriz senin gibi güzel bir kızı bulmuşum kaçırırmıyım hiç.
Dua
- Oleyyy hemen büyücem ben Yusuf
sonrada evleniriz.
- Tamam ,ozaman hemen sofraya geçiyoruz. Yemek ye ki büyü.
Eyyüp
- Kızımı ben sana vermem Yusuf.😂😂😂
Bu sırada Dua ağlamaya başlar.
Eyyüp
- Ne oldu kızım neden ağlıyorsun?
Dua
- Evliliğimize karışamazsın baba
karışırsan Yusufla kaçarım dimi Yusuf.
Yusuf
- Tabi ben seni kaçırırım.
Eyyüp
- İlk işim evde o dizileri yasaklamak
olcak yoksa her gördüğü şeyi isteyecek benim Duam.
Yusuf
- Abartma oğlum o daha küçük.
Eyyüp
- Ya ya küçük geçenlerde evlilik yıl dönümümüzdü. Evde baş başa yemek yiyelim diye Dua yı annemlere bıraktık. Sonra Dua annemlerden kaçıp eve geldi. Bizim arka kapıdan girmiş. Sesini çıkarmadan izlemiş.Sonra kıkırdama sesi duyunca Duayı gördük.
- Ahaha
- Gülme oğlum be
- Tamam , tamam hadi sofraya işe geç kalcaz.
-Tamam, geçelim.
Güzelce kahvaltı yaptıktan sonra iş için çıktık evden. Tabi Dua yıda kreşe bıraktık.Ordanda işe geçtik.
Rabia'dan
Arabada tam bozulcak zamanı buldu.
Ne yapıcam ben? İşede geç kaldım.
Telefonda evde kaldı. Durduğum yerde nereye baksam ev insanlar hiç dışarı çıkmazmı ya? Zaten nerde bir aksilik orda ben mecbur evlerden birinin ziline basıp yardım isticem. Biri yardım eder heralde şurdaki evin ziline basayım bari.
Zili çaldım ama açan olmadı tam gidiyordum teseddürlü bir bayan açtı kapıyı ama hiç iyi görünmüyordu.
Ve birden yere yığıldı...

Bölüm sonu arkadaşlar. Sizce ne olucak dersiniz?😁😁😁
Rabia ne yapacak?
Ya o yere yığılan kadın kim?
Hepsi bir dahaki bölümde
sakın kaçırmayın?
ALLAHA EMANET OLUN...
Yorumlarınızı,beğenilerinizi bekliyorum arkadaşlar...
Şimdiden teşekkürler.🌹🌹🌹

Sen Bana Yağmurla Gelen En Güzel DuasınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin