3(H.O.)

33 17 8
                                    

Kitabın yazılma tarihi: 23.12.16 

Bölümün yazılma tarihi: 24.01.17 

Bölümün yayınlanma tarihi: 24.01.17

  

(Önceki bölümden...)

Bilinçaltımda ki zihin uçurumuyla baş başa kalmıştım. Sonra o uçurumun içine atladım ve onun beni içine çekmesine izin verdim. Beni nereye götüreceğini bilmeden kendimi ona bıraktım...  


(Şimdiki bölüm...)


Gözlerimi karanlık bir yerde açtım. Hiç bir yeri göremiyordum. Bir üsre gözlerimin karanlığa alışmasını bekledim ve seslendim,

''Kimse var mı?'' Odada sadece nefes alış-veriş ve korkunun verdiği heyecanla hızlı bir şekilde çarpan kalbimin sesi vardı. Yutkundum. Galiba burada yalnızdım. Korkudan gözümden bir damla yaş aktı. Dudaklarım titrerken derin bir nefes aldım ağzımdan. 

Neden o sesi dinlemiştim ki? Sinirle bağırdım. 

''NEDEN SENİ DİNLEDİM Kİ!'' Odada benden çıkmayan sıkkın bir nefes verme sesi duyuldu. Ardından da bir cümle odada yankılandı. 

''Beni dinledin çünkü mecburdun Jessy Black'' Bu ses nedense (!) tanıdık gelmişti. Göz devirdim. 

''isteseydim seni engelleyerek dinlemeye bilirdim. Ben hiç bir şeye mecbur değildim!'' diye çıkıştım. Tatlı bir gülüş sesi geldi. ardından da yine konuştu.

''Özgürlüğünün kısıtlanması hoşuna gitmiyor. Ancak üzgünüm ki burada uzun bir süre kalacaksın'' dedi imalı bir şekilde. Göz devirdim. 

''Neredeyim ben? Ayrıca neden buradayım?''

''Buranın neresi olduğu seni ilgilendirmez. Ayrıca buradasın çünkü ''Hayat OYUNU''nu oynamak için seçildin.''

''Hayat oyunu mu? O da ne?'' 

''Çok fazla soru soruyorsun.''

''Tamam oynamıyorum o zaman o her neyse''Belkide inatlaşmamalıydım.

''İyi bu odada ellerin bağlı bir şekilde sonsuza kadar kalabilirsin senin seçimin.'' Onu tanımasam da şuan suratında zafer gülümsemesi olduğuna bahse bile girerdim. 

''Peki tama oynayacağım. Nasıl oynayacağımdan bahset.''

''Az miktarda yiyecek ile sana verilen görevleri yerine getireceksin. Görevler sana saçma bile görünse de yapmak zorundasın. Günlük belli bir miktar yiyecek verilecek. Bazen verilmeyecek. Sürekli görevin değişecek de olsa genel manada görevin hayatta kalmak. Ayrıca herhangi bir görevi yerine getiremez veya oyunu oynamayı redderdersen öldürüleceksin.'' Bıkkınlıkla ofladım. Neden bu oyunu oynamak için ben seçilmiştim ki? Ülkede bir sürü insan vardı ve ben seçilmiştim! 

''Neden ben seçildim'' 

''Bu öyle rastgele bir seçim değil Jessy. Belli kraterler var. Küçüklükten beri zihinsel, bedensel ve gelişim ve kavrama yeteneklerimize göre belli sınıflara koyuluyoruz. Yaklaşık olarak 10 adet sınıf var ve çok az kişi ilk 3 sınıfa girer. Ancak yaklaşık olarak bu 20 kişiden beşi ''A'' yani en iyi sınıfa girer ve Hayat Oyunu'nu oynarlar.'' 

''Peki bu oyunu ben ve diğerleri neden oynuyoruz. Yapılan her şeyin bir amacı vardır. Yani adamın teki ''Hadi canım sıkıldı böyle ölümcül bir oyun olsun büyük emeklerle herkesi inceleyip çok az kişiye bu oyunu oynatalım beceremeyen ölsün'' demez değil mi?''

''Bunu sana açıklayamam. İlk görevin odadan kurtulmak. Unutma seni izliyor olacağım''


Bu geçiş bölümü gibi bir şeydi. O yüzden yayınladım. Bu hikaye ile 8. sınıf bitip de liseye geçince, yani seneye devam edeceğim. Umarım tutar. Kurgusu sizleri sarar diye düşünüyorum. Hepinize hayırlı geceler. Takipte kalmayı unutmayın. 

Bölümü okuduğunuz tarihi her bölümün sonundaki noktaya koyar mısınız?

.

HAYAT OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin