Saçları uçuşuyordu. Elinde bir somun ekmek ile binanın kapısına doğru yöneldi. Dirseği ve omuzu arasında kalan kısımla kapıyı iteledi ve içeri sokuldu. Merdivenlerden aşağı indi kapıyı çaldı. Kimse acmadı. Sonra aklına ilk olarak Hikmet Teyze geldi. Üst kata çıktı kapıyı çaldı. Kapıyı on iki yaşlarında bir kız açtı. Bu Ayça'ydı. "Annem orda mı" diye sordu kibar bir sesle. Ayça kafasıni salladı. Paramparca olmuş ayakkabılarıni çıkardı ve içeri girdi. İçerde annesi,tatlı dilli Hikmet Teyze ve kardeşi Dilem vardı. Hikmet Teyze'sine bir öpucük kondurdu ve koltuga oturdu. Annesi bir yandan televizyonda açık olan yetenek programını izliyor bir yandan ise elindeki cayı yudumluyordu. Yetenek programında genç bir kız kendi etrafında,parmak ucunda dönüyordu. Gerçekten büyüleyiciydi. Biraz sonra Ayça elinde iki bardak meyve suyuyla içeri girdi. Elindeki bir meyve suyunu Ilda'ya uzattı diğerini göğsüne cekti ve yavaşça İlda'nın yanına oturdu. İlda yetenek programındaki kızdan çok etkilendi. Ayça'ya o kızın ne yaptıģını sordu. Ayça "Bale" dedi.
İlda bale dansından çok etkilenmişti. Hoşuna gitmişti bale. Her ögle Hikmet Teyzelere çıkıyor onların bilgisayarından bale hakkında videolar,egzersizler ve bale hakkında daha bir sürü şey izliyordu.
Son günlerde evde bale yapmaya başlamıştı...Evden sesler geliyordu; "Chasse (Şase),Plie (Pliye),Point,Fleks"...
