3.BÖLÜM: "ZİNCİR"

96 2 4
                                    

Tam on sekiz yıl önce bir kadının doğum sancısındaki acı çığlığı ile başladı her şey. İlk başlarda her şey normaldi belki. Kızının gözlerine baktığında ruhunda ki oluşacak çatlakları göremedi. Kim bilebilirdi ki gözlerindeki gölgenin içindeki boşluk olacağını. Hastanenin alaycı kokusu kadını rahatlatmadı. Çünkü oda biliyordu oluşacak çatlaklara cennetin yasak suları akacaktı.

O gün küçük bir kız çocuğunun hayata ilk adımlarıydı. Nefes nefese kalacağını bilmeden nefesinin kesildiği sancılı bir başlangıçtı bu. Belki ölüme gözleri kapalı gidecek bir kızın uçurum tam kenarında durması için bir şanstı. Belki de atlaması için deli cesareti beklediği birkaç dakika.

O sabah susadığın için su içmenin, acıktığın için yemek yemenin ve yaşamak için nefes almanın tadını anladığım dakikalardı. Belki dakikalardır belki de saatlerdir boşlukta yüzüyordum. Karanlık sular beni ne zaman pençesine alsa irkilerek yaşadığım ana dönüyordum, benden yaşamamı istenilen ana. Uyuşukluk hissi damarlarıma ağacın kökleri gibi yayılmış, pelte olmuş bedenimi kaldırmakta zorlanmıştım. Yatakta oturur pozisyona geldiğimde kucağıma sarılı bir bez düştü. Alnıma soğukluğunu hissedebileceğim bir his yayıldığında şakaklarım gerilerek bir kalp atımlık süre sızladı. Komodin de ki küçük su dolu kaba bezi rastgele fırlattığım da su sesi beynimde yankı yaparken bedenimin sarsıldığını hissettim, ayağa kalkmak oldukça güçtü benim için. Ses boşlukta yankı bırakırken anılarıma bir mürekkep gibi sıçradı ve bir kalem yere düştü. Metalik bir ses boş sokakta yankılandı.

Bir önceki sabahın aksine harabeyi andıracak görünüşüme bakmamayı tercih ederek savsaklaya savsaklaya kapıya gidip, bir önceki sabahın aksine sesleri umursamadan açtım kapıyı. Kapının eşiğinden sonra mayınlı bölge gibi hissediyordum ve nedense evdeki sessizlik kan donduracak cinstendi. Soğuk; adımlarıma eşlik ederken kollarım bedenimi sardı. Tahta mutfak kapısını ittirip, yüksek, alışagelmediğim sandalyeye emanetmişim gibi yerleştim. Su dolu bardağı kuru dudaklarımdan akıttım. Gözlerimin filizlendiğine eminim ancak bir bardak daha su içtiğimde saatin alarmı bir başka odada çalmaya başladı.

Zil sesi kulaklarımda çan etkisi yaratırken yerimden fırladığımı fark ettim. Bedenimin dışındaymış gibi hissettim bir an. Ses beni olduğu yere çekerken odanın kapısını açtığım gibi yerinde oynayan saati buldu gözlerim. Saçlarım hızımla savrulurken öne atılarak mekanik bir hareketle saati kapattım.

Zamanın gölgesini üzerimde ilk o zaman hissettim.

Düşüncelerim hızla taranırken dönen çarkların sesi kulaklarıma doldu. Odadan kanlı bir ceset bırakmışım gibi hızla çıkarken nefes nefese kapıyı kapattım ve şokla kapıya çömeldim. Ellerim buz kesmiş, dudaklarım kurumuştu. Zaman ilk cinayetini benden aldığı anılar sayesinde işlemişti. Anılarımın kan kokusu burun sızlatırken bahar bahçe sunacağı vakti de ben öldürürdüm.

Mutfağa geri dönmemle bir kilit sesi duyuldu anahtarın uğursuz sesi üç kez tekrar etti, rüzgar sesli bir his bıraktı. Arkada bir odada kapı çarptı ve arabanın kilit sesi ardından kapının kapanması. Kalbim göğüs kafesim arasında atarken bir siluet kapının pervazına düştü ve mayhoş koku burnuma doldu. Genç adam kapının pervazında sağ kolu başının hizasında yaslı iken diğer elinde arabanın anahtarları vardı. Tozlu paçaları ve ayakkabılarıyla gözündeki mor halkalar göz çukurları ve eşsiz bir tablonun çerçevelediği uzun kirpikleri. Arasında kristalleri barındıran o renk bütünlüğü, derin nefesinde ki yoğun sigara onun içinde zamanın izlerini taşıyordu ancak onun yorgunluğu gözlerindeki parıltıyı söndürememişken benim bedenim o tozlu parçalardan daha çok terk edilmiş bir ev gibiydi.

Mutfak eşiğini geçtiği ilk saniyeler nefesimi tuttuğumun farkına varıp derin bir nefes üfledim. Nefesim dudaklarımı bir çöle döndürmüştü. Dudaklarımı bir kez ağzımın içine yuvarlayıp ıslattım. O, arkamdaki tezgaha yöneldi ve üstteki dolaplardan kendine büyüklüğü göz dolduracak bir fincan çıkardı. Daha önce gözüme takılan ama ayrıntılarıyla çok oyalanmadığım kahve makinesinin düğmesine p bastı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FERYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin