Umarım hikayemi beğenirsiniz.
İyi Okumalar ! :)
______________________
Kararmış ruhum gibi olan zifiri karanlık gece de yürürken yaşadığım, yaşamış olduğum ve yaşayacağım hayatımı gözden geçiriyordum.Her zaman sıradanlığını korumuş olan hayatım hiçbir şeyden ödün vermeyerek yine aynı sıradanlığı ile devam ediyordu.Bazen bu yaşama biçiminden sıkıldığımı düşünüyordum fakat değiştirmek için ya çok üşengeç yada fazla bitkin hissediyordum kendimi.Bu yüzden alışagelmiş şeylere devam ediyordum.Kararmış olan ruhum bu düşüncelerim ile daha da kararıyordu bunun farkındaydım fakat bir türlü zihnimdeki düşüncelere "Dur" diyemiyorum.Bazen anlık olarak gelen güven, kendimi şişirememe ve pohpohlamama neden oluyordu fakat tabi bu şey anlık olduğu için yanıp sönmesi uzun olmuyordu.Hayatımın belki de her anında neden böyle olduğumu düşündüm.Neden kendime olan güvenim yerlerde sürünüyordu ? Belki de buna milyonlarca kez cevap vermeye çalışmış fakat hiçbirinde başarılı olamamıştım. Ailem her zaman bana her işi yapabileceğim konusunda destek olurlardı.Belki onların bana olan güvenin yarısı kendimde olsaydı şuan belki de daha da farklı bir yerde olurdum.Bilemiyorum.Veya sadece bu düşüncelerimin sebebi hastalığımdan dolayı idi.Doktorum bana bu düşüncelerimin hastalığımdan olduğunu söyler bunu yenebilmem için bana bir sürü tavsiye verirdi.Sonuç ise 9 yıldır aynıydı.Anksiyete hayatımı tam anlamı ile mahveden bir olaydı.Hastalığımda ki tek iyileşme küçükken daha sık geçirdiğim krizlerin büyüdükçe daha aza inmesiydi.Fakat ben bunun için bile şükrediyordum.Adımlarım yavaşlarken zihnime tekrardan doluşmuş ve birer labirent oluşturmuş düşüncelerimi kafamdan atmaya çalıştım.Evime yaklaşırken çantamdan anahtarı bulmaya çalışıyordum ki içi çok fazla dağınık ve dolu olan çantadan bunu bulmak pek kolay değildi.Aramayı bırakarak bir umut kapı zilini çaldım.Bir süre bekledikten sonra kapı açıldığında karşımda duran ev arkadaşıma baktım ve daha fazla üşümek istemediğimden hemen içeri girdim. " Yine mi mesai ? " montumu kapı girişinde duran küçük fartmontaya koyarken kafamı salladım."Çok fazla yoruyorlar seni...Şu haline bir bak" ona döndüğümde hafif kaşları çatılmış bir biçimde beni süzüyordu.Gözlerimi kendime çevirdiğimde fartmantoda ki aynadan kendime baktım.Belime kadar uzanan kumral saçlarım birbirine girmiş, gözlerim artık çeviri yapmaktan küçülmüştü, yüzümde ki makyaj ise artık var denilemeyecek haldeydi.Üzerimde ki hardal rengi kazağı çekiştirirken, bana hala dikkatlice bakan arkadaşıma baktım."Haklısın çok fazla yoruyorlar fakat ne yapabilirim Güneş ? " salona doğru adımlarken onun da arkamdan geldiğini biliyordum." İşten ayrıl ? "
"Ayrıl demesi kolay da tekrar iş bulması o kadar kolay değil."
Oturduğum koltukta iyice yayılırken rahatımı bulmaya çalışıyordum. " Biliyorum fakat uzun süre mesaiye kalıyorsun ve ayrıca hak ettiğin parayı da tam alamıyorsun.Bu haksızlık değil mi ? "
"Belki öyle ama... ohh bilemiyorum "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN FISILTISI
Teen FictionHayatımda olan bazı kötü şeylere karşılık iyi şeylerde vardı.Ve bu beni ayakta tutmaya yetiyordu.Bazen ne kadar kendimi yorgun ve bitmiş hissetsemde ailem ve yakın arkadaşım için ayakta duruyordum.Zihnimin kuytu köşelerinde pusuda bekleyen düşüncele...