MK 1 ♥

77 6 16
                                    

Multide Çınar ile Su'yun ilk karşılaşması (temsili)

''Anne muzlu şampuan mı? Cidden mi? Sahiden mi?!!'' Annem yine çıldırmış ve bana muzlu şampuan almış. Çilekli şampuanı anlarım, vanilyalı şampuanı anlarım, muzlu şampuan nedir ya?!!?!?!?? Bu adamlarda bu kadar zeka ve olanak varsa Yusuflu şampuan yapsınlar! Söylenmeden önce kendini tanıtsana salak. Son derece haklı olan iç sesimi susturuyorum. Ben Su. Su Demirel. Bebeklik kankalarım Selin, Yağmur ve Selen ile ultra anormal bir hayat sürüyorum. Şu şampuan konusuna gelirsek.Annem her zaman kullandığım canım Dalin'im yerine gitmiş bana muzlu şampuan almış! Niyeymiş ''Artık 16 yaşındaymışmışmışım büyümümüşmüşüm insanlar Dalin koktuğum için bana garip bakıyormuşmuş.''Ne yani,gözümü yakmayan tek şampuan o!!! 

Yarın bu evin deli hallerinden sıkılan ve kendini zeki sanan ben yatılı okula başlıyorum.Salak ben gittim başka okul yokmuş gibi bide annemi zorlayarak kendimi yatılı okula yazdırdım.Bir de benim eziyetim yetmez diye düşünüp sevgili canım (!) arkadaşlarım Selin,Selen ve Yağmur'u da yazdırdım. Çünkü mükemmel ben, çünkü harika ben ! Odama sinirle giren bir adet Selin'i görünce düşüncelerimi susturdum. ''Yatılı okul ne ya sen mal mısın!!!'' dedi. '' Yatılı okul öğrencilerin tümünü ya da büyük bir bölümünü gece de barındıran ve onların yeme içme yanında öteki günlük gereksinmelerini karşılayan okuldur.  (kesinlikle sözlükten bakmadım canım.)'' dediğim an kafama bir adet yastık yedim. ''Ya kızım sen salak mısın? Hadi kendini yazdır bizi niye yakıyorsun?'' dedi içeri dalan Selen. ''Ya hadi ama, eğlenceli olacak!'' dedi benim neşe topu Yağmuşkolonkoloşkom. ''Kız ne güzel dedin gel öpecem.'' dediğim an Yağmur çığlık atarak kaçmaya başladı. Selin gözlerini devirirken, Selen gülmeye başladı.Sonra gittim Selin'e sarıldım. İki dana yavrusu daha üstüme atladı.Biz böyleyiz işte.Hep küseriz.5 dakika sonra barışırız. Çünkü zıt kutup ayıları birbirini çeker.

Yusuf ile yağmurlu bir yolda ilerliyorduk.Durdu,eğildi,elinden bir kutu çıkardı ve dedi ki ''Kızım kalksana sen artık saat kaç oldu!'' Bir dakika ya. Of anne! ''Anne nolet olsun senin yüzünden güne bok gibi başladım.'' dediğim an ağzıma terlik yedim.''Düzgün konuş! Bak orada siz anormaller gibi olmayan normal insanlar var, bıdı bıdı bıdı...'' Evet annem bana ve Selinlere anormaller diyor.Konuşmasının gerisini dinlemeden mutfağa yöneldim çünkü açım.Çikolatalı mısır gevreğimi alıp Winxli çanağıma koyduktan sonra yemeğe başladım.''Kızım bence sen çanağı bırak direk kutuyu ye.''diyen babama döndüm.Gözleri dolu beni izliyordu.Bence ağzım dolu bir şekilde boş boş ona bakıyordum.Annem ''Nasıl kilo almıyor bu kız? Orada aç bırakmasınlar yavrumu...'' diye söylenmeye başlayınca kapı çaldı. Ben de misafirdir deyip odama çıktım.

Winxli tişörtümü elime alır almaz Yağmur elime vurdu. Evet şu an 3 kız beni kıyafet seçerken izliyordu.Selen tumblr boyların fotoğraflarına bakarken,Selin tırnaklarıyla oynuyordu. Yağmur ise beni dikkatle izleyip yanlış seçimimde elime vuruyordu. ''Ay uf yeter fenalık geldi,çekil kıyafetlerini ben seçeceğim.'' dedi moda ikonu(!). Söylenerek sandalyeme oturdum ve Yusuf Piliç'in instagramına bakmaya başladım.Sonunda Yağmur seçtiğinde hazırdım. Kıyafetim;

''Şimdi sıra makyajda!''diyen Yağmura ''Ben Yusuf Piliç'im!'' demiş gibi baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Şimdi sıra makyajda!''diyen Yağmura ''Ben Yusuf Piliç'im!'' demiş gibi baktım. Hadi ama, kimse bir Yusuf olamaz. ''Ben hayatta makyaj yapmam!'' adlı çırpınışlarımdan sonra makyaj yapmıştım.Aşırı sade ten rengine yakın bir ruj ve rimel çünkü eyeliner çekemiyorum. Hepsi hazır olan kızlara teker teker baktım. İşte benim kızlarım bee. Hepsi çok güzel giyinmiş.

Okul kapısından girdiğimiz an Selin gülümsemesini somurtmaya çevirdi ve bir çocuğun omzuna çarparak yürümeye başladı.Tipik Selin. Odaları öğrenmek için müdürü bulmamız gerekiyor.Biz buraya 1 hafta erken geldik çünkü okula alışmamız ve odaları düzenlememiz lazımmış.Yani daha dersler başlamadı.Birinci sınıfta ilk okula girdiğimde annemin ve babamın elini tutuyordum. Şimdi de Selen'in ve Yağmur'un elini tutuyorum.Şimdi Selen mi baba Yağmur mu baba oluyor? ''Su! Aynı odadayııığğz!!'' diye bir cırlama ile irkildim.Keşke bana cırlayan Yağmur olsaydı ama değildi. Kimdi bu kız? ''Merhabağğğ beeennn Nehiğr!'' diye cırladı. Biri şu kızı yanımdan alsın yoksa kulaklarımda kalıcı hasar oluşacak.Giydiği kıyafeti süzdüm demek isterdim de kıyafet nerede? He pardon orada minicik bir elbise varmış göremedim. Yüzünü de göremiyorum zaten sanırım boya fıçısına batırmış da gelmiş. Neyse aman,herkesin kendi tarzı banane. Kız bir şeyler zırvaladıktan sonra daha fazla canım kulaklarım dayanamadı ve yürümeye başladım. 

''Selen,Yağmur neredesiniz?'' diye aranırken ayağım takıldı. Allah'ım ölüyorum. Allah'ım yaptığım tüm gıybetleri affet yarabbim. Bir beyaz Yusuf gördüm, gel gel diyor.Yusuf gelemiyorum. Bir dakika ya. Ölmedim mi şimdi ben? Gözlerimi araladığımda bir çift kahve gözlerle karşılaştım. Şimdi siz bekliyorsunuz uzun uzun bakışmamızı. Tabikide öyle bir şey olmadı.Çocuk beni yere bıraktı. Sırtımı hissetmiyorum. ''İyi numara ufaklık.'' ''Sen kime ufaklık diyorsun ya!?!?'' Bir kere ben ufaklık falan değilim.''Sana.'' dedi rahat bir tavırla. ''Güzel kız dememi bekliyorsan hayal kuruyorsun.Çünkü sen güzelsen güzellik suç ilan edilmeli.'' ''Birinci olarak,beni yakalayan sendin.Dört gözle düşmemi bekledin iyi deneme sana denir. İkincisi suç ilan edilsin de senin gibi pis sapıklar benim gibi güzel kızlara bakamasın.'' dedim. ''Noldu ufaklık hayatının aşkını mı arıyordun?'' diye sorduğunda ''Senin beynini arıyordum.'' diye cevap yapıştırdım.Of iyi laf soktum he. ''Noldu kendine mi takacaksın?Öyleyse uğraşma senin kafana fazla mükemmel kalırım.''dedi. Hayatımda hiç bu kadar göt edilmemiştim.Döverim lan ben bunu.Bakayım şöyle bir. Yok kası var dövemem.Olsun selinaşkımcanımbedgörlüm döver benim için hıh. ''Beni kesmen bittiyse gidebilir miyim ben?'' dedi. Ben mi onu kesecem be! ''Ben mi seni kesecem be çekil şuradan sığır öküzü!!!'' ''Sığır öküzü ne be?'' ''Zekan yetmez koçum hadi ikile.'' dedim ve kafeye doğru ilerlemeye başladım.


Burada bitireyim artık. Çok yoruldum. Umarım çok yazmışımdır. Bilgisayarda anlaşılmıyor. Birtanecik kankam Selin'e kapak tasarımı için çok thanks. Bir sonraki bölüme kadar öpüldünüz♥♥♥♥♥♥♥


Muz KokuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin