Bölüm 9 - Yanlış anlaşılma

8 1 0
                                    

Medya: Selinin giydiği tulum.

Sanki Ozan bilerek karşıma oturdu diye düşünmedim değil.

Ozan; "Doğruluk mu? Cesaretlik mi? diye sordu.

Bende hiç düşünmeden "cesaretlik."
Dedim.

Ozan istedigi cevabı almış gibi hemen soruyu sordu.

"Beni öp." Dedi çapkın bir gülüş ile.

Onun bana dediğini daha idrak edemeden rüzgar girdi araya,

"Hopp.. orda dur !"

"Sanamı sorucam bu bi oyun rüzgarcım". Diyerek rüzgarı daha çok sinirlendirdi Ozan.

Bende içimden ne olucak sanki, küçük bi buse yani diyerek düşündüm ve araya girdim,

"Tamam"

Rüzgar şok geçirmiş bi vaziyettte bana bakıyordu, ben ise hiç bişey yokmuş gibi ozanın yanına gittim ve yanağını öptüm.
Tabikide dudağını öpmeyecektim salak mıyım Ben?

Ozan bi anlığına şaşırdı ama sonra rüzgarı sinir etmek için olsa gerek

"Çok tatlısın" dedi.

Bende hiç beklemediği bi şekilde ona cevap verdim,

"Sende çok fırsattan istifade ediyorsun dikkat et, bidahaki sefere böyle uysal olmam çakarım tokatı." diyerek yerime oturdum.

Tabiki de bu cevabıma Ozan ve Rüzgar başta olmak üzere herkes çok şaşırdı hatta bi alkış tufanı bile oldu, bu beni güldürdü.

Ardından rüzgar göz kırparak gülümsedi.

Bende karşılık verdim ve şişeyi çevirmek için harekete geçtim.
Şişeyi çevirdim, keşke çevirmeseydim ama. Şişenin başı melise sonu ise rüzgara geldi. Süper bi iş başardım gerçekten.

Melis sanki bunu beklermiş gibi Rüzgara sordu, rüzgar doğruluk dedi ve iyiki dedi yoksa bu kız rüzgarı çok fena kullanırdı.

Melis çok geçmeden sorusunu yöneltti rüzgara,
"Hiç birisiyle yattınmı?" demesi ile sorunun cevabını duymak için rüzgara sırıtarak baktı. Sanki cevabı biliyormuş gibiydi ve bu beni nedense bir kırgınlığa çevirdi.

Rüzgarın ise cevabı söylemeye korkuyormuş gibi bi hali vardı, belliki melisle rüzgar yatmıştı. Ben cevabı nedense duymaktan korktum ve ayağa kalkarak çadıra doğru yürümeye başladım benden bağımsız bir şekilde gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Rüzgarın peşimden gelmesini istedim ama gelmedi işte demek ki söyleyecek bişeyide yokmuş diye düşündüm ve tüm olanları unutmak için yapılacak olan en güzel şeyi yaparak gözlerimi yumdum ve uykuya kendimi teslim ettim.

*

Üzerime sanki ayı oturmuş gibi bi ağırlık vardı ama uykumu da bölmek istemiyordum sonra birden saçlarımın okşandığını hissettim ve bu his gözlerimi açmama sebep oldu,

Çünkü üzerimdeki kişi rüzgar olabilirdi. Ama maalesef ki değildi, eceydi üstümde olan.

Ece sanki içidekileri okumuş gibi;

"Rüzgar dışarıda seni bekliyor" diyerek göz kırptı. Ben ise sadece yattığım yerden kalkarak ifadesiz bi şekilde eceye baktım.

Ece "EE hadi kalksana" diyerek beni kolumdan çekiştirdi.

"Gelmek istemiyosam?" dedim sert bir şekilde.

Yada ben niye rüzgardan kaçıyomuşum hem o benim neyim de ben ondan kaçıyorum diyerek içimden gelen bir öz güven patlamasıyla dışarı çıktım.

Elimde telefonla tabiki.
Sanki yanımda Rüzgar yokmuş gibi babamı aradım ve buraya bir taksi getirmesini istedim ardından rüzgarın konuşmasını beklemeden çadıra geri döndüm.
Arkamdan gelen rüzgarın sesine kulak asmadan tabi.
Eceye kısa bir açıklama yaparak gideceğini söyledim. Oda beni anlayışla karşıladı.
Çok geçmeden bavulumu hazırlayıp üzerime mini bir etek ve bir askılı atlet giydim ardından hafif bir rimel sürüp dışarıya çıktım.

Neyseki rüzgar yoktu ama gelmeyeceği anlamına da gelmiyordu bu o yüzden adımlarını hızlandırarak ana yolun olduğu tarafa doğru yola koyuldum.
Biraz bekledikten sonra taksi geldi ve ben hiç arkama bakmadan taksiye bindim taksi "nereye gidiyoruz? "Diye bir soru yöneltti tam cevap vericekken arabanının kapısı birden açıldı ve arabaya tabiki de Rüzgar bindi.

"Düz git abi ben yolu tarif edicem sana" diyerek hem araya girdi hem de beni şoka uğrattı demek ki bunu bekliyormuş pis herif.

*

Uzun bir yoldan sonra evime gelebildim nedense yol boyunca rüzgar bana hiç birşey söylemedi sadece beni izledi, bende aynı şekilde sessizliği bozmadım ama arabadan inerken "akşam sekizde burada bekleyeceğim seni" diyerek göz kırpmıştı bana nedenini sormadım çünkü gitmeyecektim zaten gereği yoktu. Bende ona cevap olarak;

"Çok beklersin." dedim ve arkama bakmadan eve girdim.
Şimdi ise pijamalarımı giyip kendimi yatağa atmış durumdaydım.

Çok geçmeden bir mesaj sesi geldi telefonu elime alıp mesaja baktım.

Gönderen: Ece
Yarım saate hazırlan çok güzel bi yere gidicezz"

Ben Rüzgardan mesaj beklerken Ecenin mesaj atması beni çok şaşırtmıştı nedenini sorgulamadan hazırlanmaya koyuldum çünkü çok sıkılmıştım ve benimde eğlenmeye hakkım vardı değil mi?

Hiç beklemeden dolabımı açıp mavi uzun bir tulum çıkardım derin göğüs dekoltesi beni fazla rahatsız etmedi ayağıma siyah topuklularımı giyerek ve kırmızı rujumu sürerek hazırlanmamı tamamladım saate baktığımda 20.10 geçiyordu.

Her zamanki gibi geç kaldım ama nedense ece beni aramadı son olarak parfümümü sıkarak yola koyuldum.

Babam evde değildi iyi ki yoksa ona açıklama yapmak zorunda kalacaktım.
Dışarı çıktığımda hafif bir esinti ile saçların uçuştu biraz üşümüştüm, ve karanlıktı bu benim korkmaması sebep oldu telefonu elime alıp hemen eceyi aradım.
Çalıyor..çalıyor...ama açmıyordu ?

Birşey mi oldu acaba diye düşünürken bir arabanın evimin önümde durduğunu fark ettim .
Gelen arabada ece olduğunu düşünerek hemen arabanın kapısını açıp içeri girdim.
Ve ne olsun ece yerine yanımda rüzgar vardı!
Şaka gibi ece beni kandırmıştı. Bu benim sinirlenmeme neden oldu ve rüzgar arabayı çalıştırmadan gitmeliyim diye düşündüm. Tam kapıyı açıcakken Rüzgar beni durdurdu.

Rüzgara doğru döndüm
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Eceyle birlik olup beni kandırdınız! Bırak kolumu!" diye bağırarak sertçe çıkıştım Rüzgara.

Rüzgar da sinirlenmiş gibiydi çünkü kolunu çok sıkı tutmaya başladı ve bu benim canımı acıtıyordu.

"Selin bi dinle.." sözünü keserek araya girdim,

"Bırak kolunu acıtıyosun!" diye bağırdım.rüzgar yeni farketmiş olucakki kolumu bıraktı ve özür diledi. Ne zarif bir davranış!
Ben daha fazla dayanamayıp fırsattan istifade yaparak hemen dışaı çıktım ve eve doğru koştum. Kapıyı anahtarla açmaya çalışırken rüzgar daha yeni arabadan çıkıyordu ama hızlıydı şansa bak ki elimdeki anahtar birden yere düştü, hay ben senin diye iç çekerken anahtarı almak için eğildim ama rüzgar benden hızlı davranarak yerdeki anahtarı aldı.
"Ver şu anahtarıı" diye bağırdım

"Şşşt sakin ol" diyerek işaret parmağını dudağıma götürdü rüzgar.

Aslında doğru söylüyordu biraz daha bağırsaydım bütün site ayağa kalkacaktı.Kafamı sallayıp rüzgarı onayladım ama o elini tam çekicekken parmağını ısırdım, ciddi söylüyorum ısırdım ve Rüzgarın elindeki anahtar o acıyla birden yere düştü. Ee buda benim oşime geldi ve çabucak anahtarı alıp koşmaya başladım..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin