Bölüm 7- Kamp Macerası

62 3 0
                                    

Rüzgarın hiç durmadan çalan ve benim kulaklarımı neredeyse sağır edecek melodisi olan telefon yüzünden uyandım.

Rüzgar bana tümüyle yapışmış bir şekildeydi. Hala uyuyordu, her ne kadar onu uyandırmak istemesemde sesin son bulması için herseyi yapardım.

"Rüzgarr kalk artık sabah oldu"

"Ya anne 5 dakka daha" demesiyle kahkaha atmaya başladım.

"Oğlumm okula geç kalıcaksın ama" hala kahkaha atmaya devam ediyordum.

Sonradan Rüzgar anlamış olacakki hemen benim üstüme çıktı ve sırıtmaya başladı.

"Ne yapıyorsun?" kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

"Beni kandırmak ha?"

"Sende beni annen sanmasaydın" diyerek güldüm.
Şuan birbirimize o kadar çok yakındık ki rüzgarın nefesini bütün yüzümde hissedebiliyordum.

"Napayım bana çocukluğumu hatırlatmasaydın sende."

"Nasıl yani?"

"Uzun zamandır ilk defa bu kadar huzurlu uyuyabildim. Çocukken annemle uyurkende böyle huzurluydum. Bu duyguyu unutmuşum." diyerek gülümsedi.

Ne yani rüzgar bana daha demin senin yanında huzurluyummu dedi?

"Şeyy aslında bende uzun zamandır.." ne diyorum lan ben.
Selin ya gaza geldin resmen diyerek kızdım kendime.

Rüzgar birden sırıtmaya başladı.

"Ya ben onu demek istemedimm"

"Ben anladım seni sen sıkma canını" dedi ve üstümden kalktı.

Utancımdan çocuğun yüzüne bakamıyordum. Ah selin ah.

Rüzgar telefonundan saate bakıp;

"Selin geç kalıcaz kalk çabuk hemen hazırlan" diyerek banyoya doğru gitti.

Bende hemen kalktım dünkü kıyafetlerle yatmıştım, kaç günden beri aynı kıyafetleri giyiyordum resmen. Duş almam da lazımdı şimdi napıcam ben?

Rüzgar çok geçmeden yanıma geldi

"Hazırmısın?"

"Sence?"
Önce beni baştan aşağıya süzdü,

"Bence kesinlikle hazırsın" dedi ve bakışları çıplak bacaklarımda kaldı.

"Piss sapıkk!" diyerek yataktaki yastığı rüzgarın suratına attım. Oda buna sinirlenmiş olmalı ki üstüme doğru geldi.
Ben kaçtıkça o kovalamaya devam ediyordu, en sonunda kaçacak yerim kalmamıştı ve yatakta geri geri gidiyordum. Oda üstüme doğru geliyordu.

"Kapana kısıldın." diyerek sırıttı rüzgar.

Tam o anda zil çaldı.

"Öylemi sandın" diyerek göz kırptım ve yataktan hemen kalktım. Son anda kurtulmuştum. Yoksa neler olurdu kim bilir?

Hemen kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım.

Kesinlikle beklediğim kişiydi; melis orospusu Rüzgarın kapısına kadar gelmişti. Gerçekten bu ismi hakkıyla taşıyordu.

"Sen gece burada mı kaldın?"

Hiç cevap verip bu orospuyla muhattap bile olamazdım. O yüzden hemen fortmantodan cekketimi alıp dışarı çıktım ve okulun yolunu tuttum. Rüzgara haber bile vermedim, tabi onun aklına bile gelirmiydim? Orası muamma.

Hemen yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve bindim. Okul saati baya geçmişti kesin yok yazılacaktım.

Bir süre sonra okula geldim. Taksiciye parasını verip arabadan indim.
Koşarak okula doğru gidiyordum, "bu günde yok yazılmayım ya" diye içimden geçirdim.

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin