4.Bölüm | "Borayı Zapt Etme Tuşu Yok Mu ?"

88 14 8
                                    

 

Merhabaa ^^

Günlüğüm hala mutluluk çemberinin içindeyim. Ama bazen nedensiz , kendi kendime tribe girdiğim de oluyor. Ya ayrılırsak ya kavga edersek. Tabi aşk bu .Çatışa savaşa güçlenir ama ne biliyim. Sonuçta Bora bu. Okulun en tatlı erkeği ^^

Ya ben , tamam hakkımı yemiyim güzelmiyim. Güzelim. Ama Bora'nın aklını çalabilecek başka kızların olduğunu düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Neyse neyse ben yine başladım...Eee kız milletiyiz tripte sınır yok ! 

Dün gece yattım yatağa ama bi türlü uyuyamadım. Zihnimin , önü , arkası , sağı , solu Bora.

Mal mal sabaha kadar kendi kendime gülüp durdum. 

Neyse sabahı zar zor ettim. Her gün üstüme "bir şey " giyip çıkan ben. Şimdi o "bir şeyi" o kadar düşündüm ki ! Bu mu ? O mu ? Yok oldu mu ? Uydu mu ?

En sonunda karar kıldım. Baldırıma kadar siyah bir çorap çektim. Altımda kısa kot etek. Üstümde bol Nırvana bluz. Hırka. Saçımı salmıştım. Dünden kalma hafif fönümle saçım çok tatlıydı.

Oh be giyinme faslını atlatmıştım. Artık mutlu mesut bir şekilde dooğruu okulaa !

Anahtarımı askıdan kapıp dışarıya fırladım. Kapı'nın kilidini iki kez çevirdikten sonra yoluma devam ettim. Evin bahçesinden çıktım . Kucağımdaki bir - iki kitaba sarıldım . Adımlarım ürkekti yada yalnız mı demeliyim. Bora beni alır diye bekliyorum doğrusu.

Ben bu duygu topağının içinde, yumağa karışmış kedi gibi debelenirken. Gözümü birisi kapattı. Olduğum yerde bir an duraksadım. O an aklıma , ne yalan söyleyeyim Bora gelmedi .

Kitaplarımı bir elimle tuttum diğer elimle ise gözümün üstündeki buz gibi ellere dokundum. Bir iki saniye sonra "hala tanyamadın mı şapşal " diye bir ses ardından da bir kahkaha. Boraydı bu.

Tam arkamı dönecektim ki fırsat vermeden beni gıdıklamaya başladı . Yerimden nası sıçradığımı bende çözemedim daha. Size sadece şunu söyleyeyim elimdeki kitapları havaya fırlattım.Bu kadar salak olmamalıyım.

"Durr ! Çatlıyıcam " Bu sözleri ağzımdan zar zor çıkardım. Gülmekten bi hoş olmuştum ...

Tam beyaz bir ışık görmüş gülmekten ölürken. Bora kollarımdan kavrayıp beni kendine çevirdi. Gülmekten yaşarmıştı gözlerim. Bora bi anda benim bu halime gülmeye başladı. Sinirlenip onu gıdıklamaya çalıştım "Ben gıdıklanmam küçük hanım " dedi bana . Yüzündeki salak ifadeden öpesim vardı...

Borayı bırakıp yere yığılmış olan kitaplarımı toplarken kitabımın arasından küçük bir zarf düştü. Zarf lila renkliydi. Üstünde kocaman harflerle Bora yazıyordu. Aman Tanrım !  O zarfın içinde Bora hakkında düşündüğüm saçma salak düşüncelerim var benim. Saçma salak seviyorum ben onu. Utanırım ama ben. Zarfı fark etti sanırım. Bir an eğildi ve zarfı aldı. "Bora haa ? Kim bu Bora " diye bana dönüp gıcıkça bir gülümseme atıp zarfı açmaya başladı. "Ver Bora şunu ! " dedim . Allahımm ! Utançtan Öldür beni çabuk !

Zarfın içinden gözünü kapatıp bir kağıt seçti. Parmaklarını kağıtların arasında gezdirip "Hangisini okusamm " diye bana bakıp beni deli ediyordu. Valla salak bu çocuk ! Ama kızamam da!

Bir tane kağıt seçti ve Okumaya başladı yüksek sesle okuyordu ! Bağırıyordu.

"Ahh Bora . Platonik Sevgilim. Seni nasıl sevdiğimi bir duysan. "

İlk satırı okuyup güldü. Ben utanç içinde kıvranırken o bu anın tadını çıkarıyordu. off bee . Ne varda mal gibi yanımda taşıyorum ben onu. Elinden zarfı almak için sağında solunda dolaşıyordum. En sonunda "Tamam al al , senin olsun " deyip zarfı bana uzattı tam alıcakken bir daha çekti. Sağ ayağımı hırsla yere vurdum. "Bağırırm bakk ! " dedim. Zarfı elinden aldım hemen. Kitaplarımıda toplayıp önden önden yürümeye başladım.Ne dese arkamı bile dönmedim. Tanımıyormuş gibi yürümeye devam ettim. Aklı sıra tavır koyuyorum derken. Beni bacaklarımdan tutup kucakladı ve koşmaya başladı. DELİ BU YEMİNNENN !

BORAYI  ZAPT ETME TUŞU YOK MU ?

"Boraa dur !! Ayyy düşcez şimdi "

Bunları söylerken bir yandan da eteğimi çekiştiriyordum açılmasın diye. Bora hemen cevap verdi "Merak etme prenses sen kendini yere atsanda ben senin düşmene izin vermem ki " 

Hala kucağındaydım. Off nası bür duygu bu Bora'nın kucqağındayım. Tabii böyle diyince sapık gibi oldu . 

"Bora ! Bi sakin ol artık . Tamam sen kazandıın "

Hala bırakmadı derken yanağımdan öpüp beni yere indirdi. Üstümü başımı düzelttim. 

+Napıyosun sen Bora !

-Sevgilimle biraz eğleneyim dedim suç mu ?

Güldü. Bende güldüm. Ayyy bu ne bee çok tatlı. Kızamıyozda.

Ağzımızın tadıyla trip attırmadı. :)

Okula vardığımda direk Melis'in yanına gittim yakın arkadaşımdır. Hemen kolumu sıkıp "Eeee Borayla naptınız anlat anlat anlat ! " Ağaç kakan gibi başımda sürekli "anlat anlat" deyip durdu.

"Tamam Melis sabr et ! " dedim. "Tamam abla ne kızıyon " dedi ve güldü işin dalgasında o tabii . Sabah yaşadığım utanç karmaşasından sonra o böyle gülebilir miydi acaba ??

Neyse Melisle kafeteryaya indik. her şeyi anlattım , ama Melisi bilir misiniz bilmem , İki lafımın arasına on soru sokuşturuyordu bu yüzden , Yarım saatlik olayı iki saatte Melise aktardım.

"Ohaa kızım harbi mii ? " İlk tepkisi bu olmuştu. "Nası kucakladı seni . Vıy namıssızz . Evlenmeniz lazım artık." Nası saftirik bir kız bu . Ama severim. Hala işin dalgasındaydı Melis.

Bütün Deliler beni bulmak zorunda mı ?? Bora bir , Melis iki...

Okuyan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim <3

Ama Yeni bölümü her halukarda yazıyoruz diye vote az geliyor. Bu yüzden...

[+10 vote yenisi gelir ]

DERA ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin