Lisede gördüğümüz edebiyat dersinden bu yana Nazım Hikmet'e karşı özel bir ilgim vardı.Belki aşkının satırlarda kelimeye bürünmüş hali yüzündendi.Bilmiyorum.
Sadece aşkının acıya sığındığını özgürlüğünün de soluguna sıkıştığını düşünürdüm.
Binlerce aşkı olmuştu.Kimisi mahpusta oldugu donemlerde oldugu için kalbinden cıkıp kalemine yayilmisti.Kimisi ise bir anlik hevesti.
Fakat bir tanesi vardi ki, bana gore bugune kadar olan tum asklarinin arasinda en ozel olaniydi.Kalbine en çok yakisandi.Belkide onda kendimi buldugum için dusuncelerim bu yonde ilerliyordu.Emin degildim.
Adi Pirayeydi.Bosanmasinin hemen ardindan iki cocuguyla kalmis ve Nazım'a rastlamisti.Ask anlayisi to digerlerine gore cok farkliydi onun.
Duygularini acik etmekten hoslanmazdi.Ask onun için tek bedende butun olmak degil, tek bedende kalp birligi yapmakti.
En basta Nazım'dan uzak durmustu.
Iki cocuklu dul bir kadinin bir aska kapilmamasi gerektigini dusunmustu belli ki.
Eh direnebildigi soylenemezdi.
Lena ardindan Pirate ile evlenmisti.
Fakat evliliklerinin 13 yili boyunca mahpusta gecirmisti omrunu.Siirler yazmis, askini mektuplara cizmisti.
Askin yan yana gelerek bir sey ifade ettigine inanmiyordum acikcasi.
Nazım pirayeyi, pirayede nazimi aralarina girmis demirlere ragmen sevmisti.Nazım hapisten cikmisti fakat bir baskasina asik olmuştu.Pirayeyi kalbinde bir Nazım'la birakmisti.Gitmisti.
Belki aşkı sonmustu fakat onun sonen askinin alevleri pirayenin kalbini yangin yerine cevirmisti.Piraye Nazım' a cok kirilmisti.Gunlerce hasta yatmisti.Donuklasmisti.Cevresindeki hersey bir anda siyah beyaz oluvermisti.Bir sure ardindan Nazım'ı sevmedigini soylesede bir baskasiyla evlenmemisti.Nazım'ın uzerine bir baskasiyla yasayamam demisti.Piraye askindan olmustu ama bir daha Nazım'a donmemisti.
Onun adina karalanmis mektuplari okuyunca ve ardindan boyle bir acinin aski golge dusurdugunu gordukce benim canim aciyordu.
Ve bazen , kendimi onun koyarak dusunuyordum.Belkide askimdan olecektim.
Sabah kalktigimdan beri pencereden bakip kurdugum dusunceler okudugum kitaplar ve yaptigim arastirmalar sayesindeydi.
Ah kendimi tanitayim.Ben Döngü.
Dogdugu gun yetimhaneye verilmis annesi ve babasi tarafindan istenilmeyen bir kiz.
Henuz 21 yasinda 1.78 boylarinda sarisin bir kizim.Okumadim yada okuyamadim diyelim.Suan en sevdigim isi yapiyorum.Kutuphanede bana huzur veren kitaplar arasinda calisiyorum.Yetimhane yillarim tam bir kabustu.Cunku yetimhanede hep dik baslilik gostererek dayak yerdim.
Evet acimasizca ve merhametsizce doverlerdi.
Sirtimda hala izlerini tasiyor olmam her gordugumde lanet okumama neden olurken bir yandanda unutmaya calisiyordum.
Su ana kadar hicbir erkekle tam anlamiyla konusmuslugum bile yoktu.
Zaten onlarinda benimle konusmak istediginide dusunmuyordum.
Sadece kutuphanede arada sirada kitap soruyolardi o kadar.
Bide Berru vardi.Berru hayatimi bilen tek canyoldasimdi.Ayni yetimhanede buyuyup ayni anda cikmistik.Berru benimle ayni yasta her tarafi piercing ve dovmelerle dolu, saclari ayni hayati gibi siyahin en koyu tonundaydi.
Sigarayada birnevi onun sayesinde baslamistim.
Pencereden bakarken dusuncelerimden ayrilmama kapi zili sebep olmuştu.
Bakalim gelen kimdi?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA SERİSİ "SEVİYOR"
ChickLitAğlamak güzel şey derler , rahatlatıcı şey .. Peki ya ağlayamayacak kadar dolmuşsa bir insan? Ağlayamayacak kadar tükenmişse?