-Seni Sevmiyorum-

683 37 6
                                    

"Günaydın bebeğim." Jongin yanında yatan küçüğün anlına öpücük kondurdu.

Geceyi beraber geçirmişlerdi. Ve tüm gece boyunca seks yapmışlardı. Gülümseyerek yüz üstü uzanan miniğin sırtında daireler çizmeye başladı.

Kyungsoo mırıldanarak sevimli kalp dudaklarını öne doğru uzattı. Jongin bu fırsatı değerlendirerek dudaklarını buluşturdu. Masum (!) Öpücüğün ardından ikisi de yataktan kalktı.

Kyungsoo telefonunu eline alarak arayan soran var mı diye baktığı sırada luhan'dan cevapsız çağrı ve mesaj olduğunu gördü.

"Siktir. B-ben ne yaptım." Jongin duyduğu sesle arkasına döndü ve kyungsoo'ya yaklaşmaya başladı.

"Pişman mısın?" Gözlerine bakarak sordu.

Kyungsoo gözlerini kaçırarak ağzında bir şeyler geveledi.

"Sana bir şey sordum!" Kyungsoo'nun kollarından tutarak sarsmaya başladı.

"Ben pişman değilim. Benim de sevgilim var. Sehun... Her yerde beni arıyordur. Ama ben seninle olmayı seçiyorum. Çünkü onun bana hissettirmediği şeyi hissettirdin. Onun yapamadığını yaptın."

"J-jongin.."

"Ne zaman hatırlayacaksın kyungsoo beni? Ne zaman farkıma varacaksın? Luhan denen çocuktan daha yakışıklıyım. Daha zenginim. Seni ondan daha iyi tanıyorum. Daha çok seviyorum."

"Lanet olsun neden ben değil de o?"

"Kyungsoo yalvarırım gözlerime bak ve pişman olmadığını söyle. Ben değiştim. Yıllar oldu.. Hayatıma çeşitli, sayısını hatırlamadığım insanlar girdi. Kız erkek hepsiyle yattım. Hiç biri senin gibi değildi. O altımda kıvranışın.. Onları becerirken sen aklıma geldiğin için hiç birine acımadım. Senin verdiğin zevki vermediği için hiç birine acımadım!"

Kyungsoo gözlerini jongin'in suratına dikti. "Seni seviyorum kyungsoo! Seni unutamıyorum kyungsoo! Senin verdiğin zevki kimse vermiyor kyungsoo!"

" Ya Kim jongin insan sevdiğine tecavüz eder mi? Onun karanlığa hapis olmasına izin verir mi? Beni o karanlığın içinden luhan çıkardı. Her seferinde. Usanmadan, bıkmadan, yargılamadan."

"Sen geldin. Yıktın, döktün, darma duman ettin beni.. Gittin. O geldi topladı. Sonra sen geri geldin. Kabul ettim. Tekrar Tekrar aynı şeyleri yaşattın bana. O her seferinde bıkmadan benim yanımdaydı. Sana aşık olduğumu bildiği halde benim yanımdaydı. Destek oldu. Toparladı. Sevdi. Anlıyor musun? O beni sevdi. Bana dokunmadı. Beni, bana dokunmadan sevdi."

"K-kyungsoo.." dizlerinin üzerine çöktü jongin. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

"Döv, vur, kır ama bana öyle bakma. Bana öyle bakıp nefretini kusma! Özür dilerim. Çok özür dilerim. Seni bıraktım.. bırakmak zorundaydım. Mecburdum."

"Yapma jongin. Bana da kendine de onlara da yapma.. Bu sefer dayanamam."

"Yemin ediyorum bu son kyungsoo. Bundan sonra asla seni yalnız bırakmayacağım. Asla!"

Kyungsoo jongin'in yanına çöktü. Elini jongin'in yanağına koyarak göz yaşlarını sildi. Dudağına öpücük kondurarak geri çekildi.

"Bunu luhan'a yapamam. Ona bunu yapamam. O bunu hak etmiyor. Aramızda en masum olan o. Seni sevmiyorum jongin. Ve luhan'a bunu yapamam. Ona gitmem lazım. Bu sefer giden benim.. Köpek gibi özleyen sensin."

Kıyafetlerini yerden toplayarak banyoya girdi kyungsoo. Hızlıca duş alıp giyindi ve çıktı odadan.

Yolda luhan'ı arayıp evde olup olmadığını sordu.

"Bebeğim neredesin?"

"B-ben *hıçkırır* evdeyim."" Cümlesini bitirir bitirmez ağlamaya başladı luhan.

Kyungsoo taksiye daha hızlı sürmesi gerektiğini söyleyip jongin'i düşünmeye başladı. Onu orada öyle bıraktığı için pişmandı ama evde onu bekleyen bir nişanlısı vardı.

Ona bunu yapamazdı. Kendi için luhan'ı üzemezdi.

Taksicinin seslenmesi üzerine eve geldiğini anladı. Ödemeyi yapıp hızla indi arabadan. Koşar adımlarla kapıya gelerek kapıyı çaldı.

Luhan, kyungsoo'nun pijamaları ile kapıyı açmıştı. Uzun zamandan beri ağladığı gözlerinden ve burnundaki kızarıklıktan belliydi.

"Buraya gel." Luhan'ı kendine çekerek sarıldı. Luhan'ın her an ağlamaya gözlerinden tekrardan Yaşlar akmaya başladı.

Kyungsoo da dayanamadı ve ağlamaya başladı.

"Ö-özür dilerim bebeğim. Ben çok özür dilerim. Sana yemin ederim bir daha olmayacak. Söz veriyorum."

Luhan kafasını sallayarak geri çekileceği sırada başının dönmesi ile kyungsoo'ya tutundu.

"Lulu iyi misin? Ne oldu? Başın mı dönüyor? Bekle ambulans çağırıyorum hemen? Tanrım bebek mi geliyor yoksa? Ama daha çok erken değil mi? Çıldırıcam luhan bir şey de!" Kyungsoo telaş ve korkuyla ne dediğini bilmiyordu.

"Sakin ol soo. Ufak bir baş dönmesiydi. Bebeğimiz appasına kendini hatırlatmak istedi sadece."

Gece gece hangi kafayla yazdığımı bilmiyorum. Baya saçmaladım farkındayım jsjdj. Fırsat bulmuşken yazim dedim. Keyifli okumalar. :)

Big Mistake|KaiSoo ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin