Big Mistake|KaiSoo ✔

-Büyük hata-

"Hadi ama soo birşey olmaz. Hem luhan nereden öğrenicek?"

"Ah! bilmiyorum suho eğer luhan öğrenirse... Düşünmek bile istemiyorum."

"Merak etme öğrenmeyecek." kendinden emin bir şekilde konuştu suho.

"Tamam hazırlanıp geliyorum bekle burada."

"Soo sana getirdiğim kıyafetleri giy." Koltuğun üstünde duran poşetleri işaret etti suho.

"Oh pekala." poşetleri alarak odasına çıktı soo.

Odasının kapısını kapatıp poşetleri yatağa koydu ve içindeki kıyafetleri çıkardı. Siyah deri ve dar bir pantolon ve vücut hatlarını belli eden bir edecek kadar ince beyaz bir tişört. Derin bir iç çekerek kıyafetleri giymeye başladı.

Aynanın önüne gelerek kızıl saçlarını da yaptıktan sonra parfümünü sıktı ve telefonunu alarak aşağıya indi.

"Hazı- woaa harika görünüyorsun soo."

"Hadi suho beni gözlerinle yemeği bırakta gidelim." Bıkkın bir şekilde konuştu soo.

"Oh tamam dostum. Hadi gidelim" Diyip ayağa kalktı suho.

Masanın üstünden anahtarını alarak kapıya yöneldiler ve ayakkabılarını giyerek dışarı çıktılar

Suho bahçe kapısının önüne park ettiği porsche boxster spyder'nin kapısını açarak bindi. Ardından soo'da binerek kapısını kapattı ve emniyet kemerini takarak suho'nun arabayı çalıştırmasını bekledi. Suho arabasını çalıştırarak sürekli takıldığı barlardan birine sürdü.

Suho arabasını otoparka park ederek, arabadan indi ve soo'nun da inmesini bekledi. Soo da arabadan indikten sonra barın kapısına doğru yürümeye başladılar.

''Suho şu elini belimden çeker misin?"

"Ahh, soo burada seni yerler." Kahkaha atarak arkadaşlarının bulunduğu masaya doğru yürümeye başladı.

Soo derin bir iç çekerek masadakilere bir süre baktı. Masanın ortasında her halinden ben coolum diye bağıran sarışın iki çocuk onların sağında bardaki loş ışıktan bile belli olan esmer tenli bir çocuk ve cool ikilinin solunda ile sadece ismini bildiği çocuk, onun yanında da chanyeol ve baek oturuyordu. Yuvarlak masanın etrafına dizilmiş olan insanları bir süre izledikten sonra esmer olan çocuğun yanına oturdu.

"Suho, bu kim? Neden elin bu çocuğun belindeydi? Yoksa sen beni aldatıyor musun?" Lay soruları peş peşe sıraladıktan sonra ağlamaya başlamıştı. Masadaki herkes suho da dahil şaşkınca lay'e bakıyordu.

"Hey! Bebeğim seni aldattığımı da nereden çıkardın? Bu kyungsoo, liseden beri arkadaşım hani bahsetmiştim ya. Burada başına bir şey gelmesin diye masaya kadar böyle yürüdüm. Benim için sadece sen varsın bebeğim." Dudaklarını lay'ın dudaklarına bastırarak nişanlısının gönlünü almaya çalıştı.

"AHH!" Masadaki bakışlar tao'nun inlemesiyle SuLay çiftinden ayrılarak tao'ya dönmüştü.

"Siz ikiniz burada bir birinizi düzmeyi bırakıp odaya gider misiniz?" Esmer olan umursamaz bir şekilde konuşmuştu.

"Hey! Bize karışma jongin." Kris umursamaz bir şekilde jongin'i uyardı.

"A-ah! Sikicem iddayı. Daha fazla dayanamayacağım yürü baek." Chanyeol sevgilisiyle birlikte hızla masadan kalktı.

"Ve! Kazanan biz oluyoruz. Tatil için otel biletlerini hazılamayı unutma chanyeol!" Tao kahkaha atarak giden çiftin arkasından bağırdı.

"Tao~ bizde gidelim! Fanfanın durumu hiç iyi değil! İyileştir onu." Uzun olan sevgilisinin kulağına eğilerek inler gibi konuştu.

"Gidelim kris~" Tao, kris'in elinden tutarak önceden ayarlattıkları odaya doğru yürümeye başladılar.

"Suho?" Masadaki bir süre sessizliğin ardından lay'in sevgilisine seslenmesiyle bakışlar oraya dönmüştü.

"Efendim bebeğim?"

"B-ben diyorum ki, b-bizde gitsek..?" Utançla kafasını yere eğdi lay.

"Bir an hiç sormayacaksın sandım bebeğim. Patlamak üzereyim."

"Yuh! Hepiniz satıp gittiniz." Jongin sitem edercesine masadan kalkmak üzere olan çifte söyledi.

"Oh! Üzgünüm jongin ve soo. Ama bildiğiniz üzere aşk ve seks beklemez."

"Sikeyim." Jongin sinirle masadaki birasını alıp fondipledi.

"Hey! Ben sıkıldım. Bir şeyler yapalım."

"Ne gibi?"

"Şimdi barmeni çağırıp içecek bir şeyler isteyeceğim. Ve fondimleme yarışı yapacağız. İlk bitiren kazanır."

"Tamam." Soo son kez telefonunu kontrol edip jongin'i onayladı.

Bir kaç dakika sonra jongin'in barmenden istediği içecekler gelmişti.

6 bardağı kendi önüne, 6 bardağı da soo'nun önüne dizdi. "Hazırsan başlayalım."

"Hazırım." Derin bir nefes alıp bardaklardan birini eline aldı.

"1"
"2"
"3" iki genç hızla nefes almadan tek tek içkileri içmeye başladılar.

Jongin bir kaç saniyelik farkla karşısında ki genci yendi. Kahkaha atarak "Ben kazandım. Şimdi benim dediğim şeyi yapıcağız. "

Kafası çakır keyif olmuştu iki gencin de. "Pekala" diretmeyip kabul etti soo.

"Benim altımda inleyeceksin."

"Hmm..." Sırıtarak düşünüyormuş gibi yaptı soo.

"Önce minik jonginimize bakalım. İstediğimiz boyuttamı." Masanın altına girerek jongin'in bacak arasına yerleşti. Ustaca kemeri ve düğmeyi açıp elini boxerdan içeri soktu.

Jongin penisinde hissettiği soğuk elle inlemesini durduramadı. Kafasını eğip küçük olanın yaptığı hareketleri incelemeye başladı.

Soo diğerinin erkekliğini çıkartarak bir süre dudaklarını yalayarak baktı. Ardından elinde tam sertleşmemesine rağmen kocaman olan penisin ucuna bir öpücük kondurum sıcak nefesini ucuna üfledi.

"Siktir! Ağzına alıcaksan al şunu!"

Soo gülümseyerek diğerinin penisini ağzına alıp yalamaya başladı. Arada dil ve diş darbeleri attığı penis sertleşmeye başlamıştı. Sertleştikçe ağzına sığmayan penisi zorlayarak boğazına kadar sokmaya çalıştı.

"A-ahh! Amacın burada beni boşaltmak mı? Yürü." Alttaki küçüğü itekleyerek penisini pantolonunun içine zorlanarak soktu.

Masadan kalkarak diğerinin elini tuttu ve hızla üst kattaki odalara doğru yürümeye başladı.

Evet! İlk bölümle karşınızdayım.
Düşünceleriniz benim için Çok önemli. O yüzden bol bol yorum yapın. Hayırlı kandiller bu arada~~

Hikayenin ana çiftinin hangisi olduğunu ilerleyen zamanlarda öğreneceksiniz.

Umarım okurken keyif almışsınızdır.

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız. Oy sınırı koyuyorum. En azından kendi emeğimin karşılığını almak için. Şimdilik 10 ile başlayalım.

#MidAslı