-Nikah-

558 30 0
                                    

Kyungsoo terleyen ellerini tekrardan damatlığına sürerek derin bir nefes aldı.

"Baekkie sence doğru mu yapıyor? Sonuçta hala Jongin'i seviyor.." dedi chanyeol sevgilisine.

Kyungsoo duyduğu şeyle onlara döndü. "Ben Jongin'i sevmiyorum. Ben artık appayım ve luhan'a aşığım. Anladınız mı?" Sinirlerine hakim olmak için derin nefes aldı.

"O yuzden mi Jonginle birlikte oldun soo?" Dedi imalı bir şekilde. Kyungsoo baeki görmezden gelerek kafasını salladı.

Luhan'ın yanına gitmek için Suho'nun gelmesini bekliyorlardı. Kyungsoo bir önce sevgilisinin yanına gitmek istiyor ve tanrı önünde yeminini etmek için can atıyordu.

Kapının açılmasıyla bütün kafalar oraya döndü. Odadakiler Suho'yu beklerken içeri giren jongin'i görünce şaşırmışlardı.

"Senin burada ne için var!" Jongin'in üstüne yürürken bağırdı kyungsoo.

"Seni almaya geldim bebeğim." Elini uzattı. "Hadi gidiyoruz."

"Ne sikim saçmalıyorsum? Seninle hiç bir yere gelmiyorum."

Jongin derin bir nefes alıp "Kyungsoo sinirlendirme beni. Geliyorsun dedim."

"Gelmiyorum. Ve sen birazdan benim Luhan ile nikah törenimi izleyeceksin!"

"Onunla evlenmeyeceksin kyungsoo. Sen benimsin anladın mı? Sadece benim!"

"Ben seninim. Sadece senin. Ve şimdi seninle geliyorum. Dememi bekliyorsan çok beklersin jongin."

"S-soo?" Duyulan titrek sesle bakışlar yeniden kapıya döndü.

"Bebeğim.. iyi misin?" Hemen Luhan'ın yanına koştu soo.

"B-ben sesleri duyunca.."

"Özür dilerim sevgilim. Hadi daha fazla bekleyemiceğim. Gidelim." Dedi ve Luhan'ın şiş karnını okşadı.

Bebeklerine kavuşmalarına son 1 ay kalmıştı. Ve hamilelik -arada kötü olsada- genel olarak çok güzel geçmişti.

Bir kızları olucaktı ve adını da Meri koyucaklardı. Tabi son dakikada bir karar değişikliği olmazsa..

Kyungsoo, baekhyun'la birlikte Luhan'ı beklemesi için odaya çıkartırdı. Dinlenmesi gerekiyordu. Falza yorulmamalıydı. Kapıyı kapatarak jongin'e döndü. Odada teklerdi. Chanyeol da baek'le birlikte çıkmıştı.

"K-kyungsoo.." dedi jongin. Sesinin titremesine engel olamadan.

"Yapma.."

"Beni bırakma."

"Büyük bir hata yaptım biliyorum ama affet."

"Evlenme..."

"Artık çok geç jongin. Bizim, luhan'la bir kızımız olucak. Ve ben ona aşığım."

"Hatırlıyor musun jongin? Bunların aynısını ben sana söylüyordum. Yapma jongin.. Gitme jongin.. Beni bırakma jongin diye."

"Rolleri ne ara değiştirdik?"

"Kyungsoo seni seviyorum."

Kyungsoo, jongin'e biraz daha yaklaşıp aynı boya gelmek için parmak uçlarına kalktı.

Dudaklarını, jongin'in dudaklarına yaklaştırıp birbirine bastırdı.

Derin derin öptü kyungsoo. Ardından geri çekilerek "seni sevmiyorum Jongin."

Kulağının arkasında ki dövmeyi göstererek "Bu benim yeminim jongin" dedi.

Hızlı adımlarla arkasına bile bakmadan çıktı odadan. Salonun girişinde olan aynaya bakarak üstünü düzeltti.

Yavaş ve cool adımlarla papanın olduğu masaya gelerek nikahı izlemeye gelen davetlilere döndü. Sabırsızlıkla Luhan'ı beklemeye başladı.

5 dakika sonra Suho'nun koluna girmiş yavaş yavaş yürüyen sevgilisini gördü. Karnını okşayarak bir şeyler mırıldanıyordu.

Luhan'ı görünce suratına bir gülümseme yayıldı kyungsoo'nun..

Luhan yanına gelince elini uzatarak tuttu ve suratına bakarak "Sizi özledim." Dedi.

Papaya dönerek ellerini kaldırdılar ve yeminlerini etmeye başladırlar.

"Ben D.o kyungsoo. Seni bir ömür seveceğime, seni ve bebeğimizi koruyacağıma, iyi bir eş ve baba olacağıma yemin ediyorum. ✋"

"Ben Xiao Luhan. D.o luhan olarak hayatımı devam etmeye, iyi bir eş olup iyi bir baba olacağıma, seni her daim seveceğime yemin ederim. ✋"

Kyungsoo bir adım atarak dudaklarını Luhan'ın dudaklarıyla birleştirdi. İkisi de tarifi olmayan bir mutluluk içindelerdi.

Onları ağlayarak izleyen jongin'den habersiz...

***

Jongin yeminlerinin ardından koşarak çıkmıştı düğün yapılan yerden. Bu olanları hak ettiğini biliyordu. Ama yine de ağır gelmişti.

Sevdiğinin başka birriyle evlenmesi. Orada luhan yerine kendisi olabilirdi. Bugün bir kez daha anladı kyungsoo'yu tamamen kaybettiğini.

Kızgındı çevresinde ki herkese. En çok da kendine.

Jongin ilk günden beri farkındaydı kyungsoo'ya aşık olduğunu. Ama korkmuştu. Söyleyememişti. Her seferinde kaçmıştı. Şimdi de cesaretsizliğinin acısını çekiyordu.

Evine geldiği zaman hızla içeriye girdi. Çatı katına çıkarak sadece kyungsoo'nun resimleriyle dolu odaya girdi.

Kyungsoo'yu terk ettiğinde bile gizlice takip etmişti sürekli. Fotoğraflarını çekmişti. Biriyle yakınlaşmasına izin vermemişti. Sürekli engeller çıkarmıştı.

Luhan'a engel olamamıştı. Aslında olmak istemişti. Hatta onun için Sehun'u bile kullanmıştı. Ama "Kader.." dedi kendi kendine.

Şimdi ne yapıcağını düşündü. Kyungsoo artık yoktu. Onu sevmiyordu.

Düşündü jongin. Bugün neden onu uzun uzun öpmüştü. Sanki dudaklarında yaşamak istediği ama yaşayamadığı hayalleri vardı.

Gitmicekti. Tekrardan kyungsoo'yu terk etmicekti. Oturduğu yerden kalkarak banyoya gitti ve elini yüzünü yıkadı.

İçinde bir his vardı. Ve o hisse ilk defa güvenmek istedi jongin. Beklicekti kyungsoo'yu. Bu beklemenin sonucunda kavuşmak yerine ölüm olsa da beklicekti. Yemin etti. Kendi kendine.

"Her ne olursa olsun beklicem seni sevgilim. Ne zaman gelirsen gel kapım sana açık."

Baya bir geç oldu farkındayım. Bunun için sizden af diliyorum. Umarım beğenmişsinizdir.

Big Mistake|KaiSoo ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin