Medyada Hayat'ın partide giydiği elbise var.
Karşımda iki erkeği öpüşürken görmeye mi yanayım yoksa şuanki pozisyonlarına mı? Durun sizide meraklandırdım pozisyonları ne miydi? Kaslı maslı bir erkek koltukta oturuyor, iri erkeğin üstünde ise onun yanında cılız kalan, ama aynı zamanda da öteki erkek kadar olmasa da yine fiziği iyi olan bir erkek. Tövbe yarabbim neler diyorum böyle, allahım sen beni affet.
Bir anda çığlığı basmamla, iyi fizikli ve yakışıklı erkekler ayaklanıp, beni susturmaya çalıştılar. Ben de susar mıyım? Beni susturma çabalarına karşı gelerek daha çok bağırmaya başladım, bunlardan iri olanı gelip ağzımı eliyle kapatmaya başladı. Bende kapatan elini ısırıverdim tabi.Herşey patronun odaya girip "Ne oluyor burada?" Diye bağırmasıyla sona erdi. Herkes suspus olmuş patronun ne diyeceğini can kulağıyla dinliyordu...
Ben durur muyum hemen söze atladım " yaaaaa!!! Ben içeri bir girdim girmez olaydım, bunlqrın ikisi biri altta biri üstte işi pişiriyordu. Patron bey lütfen bana inanın beni bir suçum yok beni kovmayın."
Patron bir yandan bir saniyede bu kelimeleri nasıl söylediğimi düşünüyor bir yandan da söylediğim kelimeleri idrak etmeye çalışıyor olmalı ki bana kaşları çattık, gözleri düşünceli bir şekilde bakıyordu.
" Hayat sen çık, siz ikiniz derhal odama " diyerek kapıyı çarparak, havalı bir çıkış yaptı.
Ben ise olayın verdiği şokla bir de topuklu ayakkabıların sıkmasının verdiği acıyla , zar zor odama yürüdüm...
Allahım ben ne yaptım da böyle bir şirkette çalışıyorum ya adamın verdiği işlere bak ıhıhıhı, ölcem şimdi.
İşlerin verdiği yorgunlukla koltuğu geriye çekip ayaklarımı masanın üstüne koydum ve tatlı mı tatlı uykuma gözlerimi yumdum. Sanki biri " Hayat kalk! Lan Hayat kalk. " diyordu. Gözlerimi yavaşça araladım karşımda bir adet her zaman ki gibi kaşları çatık bir patron, uyku sersemliği ile " len naber , sen yine mi sinirlisin? Niye gülmüyorsun kız?" Diye patrona sordum.
Keşke sormasaydım. Hemen dediklerimin farkına varıp, elimle ağzımı kapattım. Gözlerimi korkarak patrona diktim, eğer bakışlarla insan öldürüldeydi veya gözlerden ateş çıksaydı; ben çoktan merhum olmuş, helvamı yiyiyor olurdunuz.
" Ay patroncuğum ben işime döneyim değil mi? " diyerek adım atmıştım ki, kolumdan tutulmamla yerimde sabitlendim " sen işlerini bitirmemiş miydin? " diye sordu.
" Bitirdim bitirmez olur muyum hiç. " diyerek nefesimi verdim.
" eeee... Daha demin işlerim var demiyor muydun? " dedi tek kaşını kaldırarak.
İşte şimdi sıçtım hadi cevap ver artık. Dudağımı ısırdım, tam konuşacaktım patron ağzıma vurdu. Ne olduğumu şaşırarak gözlerimi açtım.
Olaydan çıkabilmek için " bizim toplantı vardı ne oldu ona " diye sordum." Toplantı iptal oldu" sesi ve ardından devam etti.
" Çok konuşma diye şey ettim. Yanlış anlama bak "." Artık çıkabilir miyim ? " diyerek kafamı eğdim.
-Çıkmadan önce birşey demem gerek.
-Deyin de gideyim artık.
- Akşam benimle Caner beyin partisine gelir misin?
- Hayır.
- Yanlış oldu. Akşam benimle Caner beyin partisine geliyorsun, seni saat 20.18 de evinden alırım. Ha bir de evinin konumunu atmayı unutma.
Oflayarak yürümeye başladım. Arabama binerek evime en yakın alışveriş merkezine gittim.
Her zaman alışveriş yaptığım mağazaya ilerledim. Kasanın başındaki yakışıklı kasiyere gülümseyerek, bana yardımcı olması için bir bakış atıp elbiselere yöneldim.
Kasiyer beğendiğim elbiseleri deneme odasına asıp benim yanıma geliyordu. En sonunda yeter bu kadar deyip deneme odasına girdim. Bir tane elbiseyi alıp dışarı çıktım, kasiyer kafasına olmaz anlamında sallayıp, kabini işaret etti.
Birkaç tane daha elbise denedikten sonra siyah göğüs dekoltesi olan arkasında da hafif yırtmacı olan dizlerimin bir karış üstünde bir elbiseydi. Kabinden dışarı çıktığımda kasiyer gözlerini araladığında, aradığım elbiseyi bulmuş olduğumu anladım.
Hemen elbisenin parasını ödedik ve arabama ilerledim...
Eve geldiğimde ayaklarımın tutmadığını hissettim. Ama el mahkum sürünerek odama girdim ve elbisemi giydim.
" Melissssssss. Buraya gel ve hemen bana makyaj yap " diye bağırdım, pardon böğürmüş de olabilirim yani neyse. Koşma sesleri duyduğumda gülümsedim. Gelmesi normal birşeydi çünkü Melis makyaj yapmaya bayılırdı ama sorun şu da kendinden başka herkese makyaj yapmayı bilirdi...
Hemen Makyajımı yapmaya başladı. Sanki işinde usta biri gibi yapıyordu, makyajımı bitirdiğinde hiç teşekkür etmeye tenezzül etmeden kalkıp gittim. Aşağı indiğimde saat 20.18'di ve kendi arabasına yaşlanmış patron beni bekliyordu.
Hemen arabanın önüne binip kafamı gülümseyerek patrona çevirdim bana kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu " niye böyle giyindin? Seni bu tipsizlikle almazlar haberin olsun. " dedi.
Bende kaşlarımı çatıp " herkesin zevki sizinle aynı değildir bu bir, ikincisi de partiye gelmem için siz çağırdınız beni, evin önündeyken inebilirim isterseniz " diyerek çıkıştım.
Birşeyler homurdanıp, gaza bastı.
Partiye geldiğimizde bir sürü insan vardı ve bizi kapıda karşılayan bir aile. Hemen tanıştıktan sonra havuzun başındaki masalardan birine geçip, garsonun servis ettiği içkileri ve atıştırmalıkları yemeye başladım.
Herşeyi çift görmeye başladığımda, çok sesli bir kahkaha attım. Patron bana ne oluyor der gibi bakıyordu.
Onu aldırmadan gezmeye çıktım. Karşıma uzun böyle 1.75 boy civarlarında güzel bir kız çıktı.
"Selam " diyerek kolumu tuttu.
Bende diyebildiğim kadar
" seğlammm " dedim.Kız " lafı hiç uzatmayacağım Uraz'dan uzak dur. Bak ben onun eski sevgilisiyim ama o beni hala da seviyor. Onun gözüne girmeye çalışma" dedi ciddi bir şekilde.
Ben ise tam tersi olarak kızın omzunu sıktım ve " sen hiç böyle şeyjçhleri( şeyleri ) kafana takma, olur gider olur gider " diyerek tekrar sesli kahkaha attım.
Karşımda sinirden kuduran bir kız bırakarak arkamı döndüm ki, itilmemle havuzun içine düştüm. Bir sorun vardı, evet ciddi bir sorun vardı. Sorun ne miydi?
Benim yüzme bilmemem...Uzun zaman oldu görüşmeyeli değil mi? Neyse bölümü yayınladım sonunda hepinizi öpüyorum. Yorum ve vote yapmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN
Teen FictionHerşey tuvaletimin gelmesi ile başladı... Evet evet tuvaletimin gelmesi ile başladı. Daha fazla tutamayacağımı anlayıp bir benzinlikte durmaya karar verdim, işimi halledip dışarı doğru adım attığımda üstümden bir benzin dökülmesi bir oldu. Ş...