ARKADAŞLARR ÖZÜR DİLERİM. DEDEMİN ÖLÜMÜNDEN DOLAYI CENAZE İŞLERİYLE UĞRAŞTIK. AMA ŞİMDİ YAZDIM. YİNE GECİKTİ. YİNE BAHANEM VAR. ARTIK BİRŞEY ÇIKMAZSA 30 VOTE Yİ GEÇİNCE ANINDA GELECEK. SİZİ SEVİYORUM. YORUMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİ... :)
MULTİMEDYA = EZGİ :)
Uyandığımda Barış'ın kollarındaydım..
Ne olduğunu hala anlayamamıştım. Tek bildiğim şey gece gerçekten çok içmemdi. Ve Barış'ın evindeydim. Biz buraya nasıl gelmiştik ? Hepsinin cevabı başucumda uyuyan kişideydi. Biz nasıl böyle olmuştuk ? Onun ellerinden kurtulup tuvalete doğru yürüdüm. Ailesi benim ailemle yurt dışına çıkmıştı. Yani evde yalnızdık. Bu konuda Barış'tan şüphem yok. Ona gerçekten güveniyorum. Yüzüme su çarptıkça kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Sanki dün gece yaşadıklarım teker teker aklıma geliyordu. Bağrışmaları hatırlıyordum. Kavga vardı. Hem de baya büyüktü. Ve Barış ! Barış ve Mete kavga etmişti !! Bu nasıl olabilmişti ? Ahh, lanet olsun. O kadar içki içmemeliydim. İçerden sesi geldi
-Mira ? Nerdesin ??
-Geliyoruuum.
Birden sendeledim. Barış kollarımdan tutup beni yatağa oturttu.
-Mira, iyi misin ?
-Ben iyiyim de dün gece noldu ?
-Boşver, uzun hikaye..
-Neden kavga ettiniz ?
-Boşver Mira.
-Söyle, bunu bilmeye hakkım var !
-Bak onun ellerinin senin üzerinde olmasına dayanamadım tamam mı ? Sana zarar verecekti. Seni kirletecekti Mira ! O çok kötü biri. Seni hak etmiyor. Ben de seni korudum bu kadar.
-Korudun mu ? Bunun için kavga mı etmen gerekiyordu ?
-Zaten senden beni anlamanı bekleyemem !
-Anlat o zaman !
-Ben çıkıyorum. İşlerim var. Kahvaltı masada, görüşürüz.
Dedi ve kapıyı imalı bir şekilde çarptı. Birden sıçradım. Kendimde değildim. Ne oluyordu buna böyle ? Bu ne atar ? Şu anda benim sinirli olmam gerekirken onun yaptığı.. Hem suçlu hem güçlü durumu. Şu anda onun hazırladığı kahvaltı umrumda değildi. Bunu ayrıntılı bir şekilde öğrenmeliydim. Telefonumu açtığımda 5 cevapsız arama vardı.
Mete !
Telefonumu sessize aldım. Bu gün grubumuz toplanacaktı. Yeni şarkımız için hazırlık yapacaktık. Ezgi'yi aradım. Onla biraz daha erken stüdyo da buluşmaya karar verdik. Ve böylece ayrıntıları ondan alabilecektim. Geldiğimde stüdyonun girişinde bekliyordu. Kahve içmeye karar verdik böylece daha rahat konuşabilirdik. Starbucks'tan aldığımız sıcak kahvelerimizle üst katta yerimizi aldık. Şimdi ayrıntıları ondan alabilirdim.
-Dökül bakalım.
-Ya ben diyecek bir şey bulamıyorum. Bence Barış sana kör kütük aşık olmuş.
-Nee ! Ne diyorsun kızım ? Anlat şu olayı nerden çıkardın şimdi bunu.
-Dün Barış senle Mete'yi el ele kol kola görünce kıyameti kopardı. Mete'nin içkisini üzerine döktü. Tabi Mete de rahat durur mu ? Adamlarını da yanına toplayıp Barış'a giriştiler. Neyseki Barış da yalnız değildi. Yoksa ordan sağ kurtulacağını sanmıyordum. Herneyse sonra benden seni çıkarmamı söyledi arabayı ben kullandım sizi Barış'ın evine bıraktım. Gerisini de bilmiyorum yani anlat ?!
-Gerisi.. ne ? Bir şey olmasını beklemiyorsun değil mi ? Barış ve ben güldürme. Zaten Barış asla öyle bir şey yapmaz. Ama ona noluyor yani ona mı düşer karışmak ?
-Ben sana diyorum, inanmıyorsun. O SANA AŞIIIIK !
Buna inanmak istemiyordum. Barış ve ben asla olmaz ! Yani arkadaşlığımızı saçma sapan bir ilişki yüzünden bitiremem. Ama şimdiden buna karar veremem. Saat gelmişti. Ezgi'yi elinden tuttuğum gibi stüdyoya geldik. Barış hala gelmemişti. Oysa her zaman yarım saat önce burda olurdu. Nerdeydi bu ? Aradım, cevap yok. En sonunda Kaan'ı aradım.
-Mira ?
-Kaan nerdesin sen !?
-Ne nerdesin ne diyorsun ?
-Stüdyo diyorum ??
-Aaah, onu tamamen unutmuşuz. (unutmuşuz ?)
-Barış da mı yanında ?
-Evet.
Ve yüzüne kapattım. Bunu nasıl yapabilirlerdi ? Grubumuz bu kadar mı önemsizdi yani ? Özellikle de Barış ! Kim bilir hangi cehennemdelerdi. Çıldırmak üzereydim. Twitter da yer durumu bildirmişler. Ezgi'nin arabasını aldık. Hemen oraya gittik. Vardığımızda Kaan ve bir kız. Barış ve bir kız ! Tamam ben geliyorum o kızın saçını başını yolmaya ! Kimse tutamaz beni ! Barış'ın yanına gittim. Beni görür görmez yerinden fırladı. Bense bağırmaya başladım.
-Hepsi o beyinsiz sürtük için miydi ? Grubumuz umrunuzda değil dimi ? Ne yapmaya çalışıyorsunuz anlamıyorum ! Özellikle de sen.
-Burda konuşulacak bir şey değil... Mira sakin ol... Tamam sus...
Herkes bize bakıyordu. Birden susmuştum. Sinirlendim.
-Neye bakıyorsunuz siz !
Barış beni hemen dışarıya çıkardı. Arabaya bindik. Beni biryere götürüyordu. Sahile gelmiştik.
-Biraz yürümek iyi gelir diye düşündüm.
-Konuşmalıyız !
Yürümeye başladık. Gerçekten denizin sesi insana huzur veriyordu. Şezlongun birine oturduk. Şimdi tam sırasıydı.
-Neden böyle yapıyorsun Barış ? Bu günlerde seni anlayamıyorum. Açıklasan iyi edersin.
-İşte tam da senle bu konuyu konuşacaktım....