KARDEŞ

78 2 0
                                    

Evet okuyucularım sizi seviyorum. Ve yen'i bölüm daha umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum yapmayı unutmayın ve sık sık bölüm paylaştığım için kütüphanenize eklerseniz daha çabuk haberiniz olur. 

İyi okumalar💟

Gözlerimi kırpıştırarak açtım ve nerede olduğumu algılamak için bir kaç dakika etrafıma baktım. Ama burayı daha önce hiç görmemiştim. Yabancıydı burası bana.  Ayağa kalktım ve çantamı aramaya başladım. Dev konsolun üstünde bulunca içinden telefonumu alıp saate baktım. Saat daha sabah 7 ydi. Ama tanımadığım bu yabancı evde daha fazla durmamalıydım. Ayrıca burası kimin evi ve beni buraya kim getirdi. İçeriden bir yıktığı olunca yanımda duran mumluğu elime aldım ve korku dolu bakışlarla etrafı  süzmeye başladım. İçeri yabancının girmesiyle rahatladım ve mumluğu geri yerine bıraktım "Dün gece ne oldu neden buradayım?" dediğimde "Dün gece seni barın özel odasının kapısında baygın buldum. Ve evime getirdim. Bence sen anlatmalısın ne olduğunu ?" dediğinde neyi ima ettiğini anlamıştım ama benim öyle bir kız olmayacağımı tahmin ettiğini düşünmüştüm. "Ben sandığın gibi bir kız değilim. Barın özel odasının kapısındaydım evet ama içeride Çağkan vardı onunla tartışmıştık o yüzden baygındım. " dediğimde soru sorarmış gibi "Çağkan?" dediğinde "Çağkan Taşar sevdiğim adam." dediğimde anlamış gibi başını salladı ve yanıma geldi. "Adını söylemeyecek misin?" dediğimde "Adım Caner." dediğinde sevinç'le baktım. "Demek Caner çok memnun oldum Caner. " dedim ve çantamı alarak çıkış kapısı olduğunu umduğum yere doğru yürümeye başladım. "Nereye gidiyorsun?" dediğinde "Bu gün okula yetişmem lazım zaten gitmediğim gün çok fazla. " dedim ve kapıyı açıp çıktım. Şansıma kapının önünden geçen taksiti durdurup bindim. Evin yolunu tarif ettim ve beklemeye başladım. Eve geldiğimde direk duş aldım ve hazırlanmaya başladım. Çok hızlı olmalıyım. Siyah dar pantolon ve üstünede mavi bir gömlek aldım uçlarını pantolonumun için soktum. Saçlarımı kendi haline bırakıp kalem çektim ve nemlendirici sürdüm. Siyah postal tarzı hafif topuklu ayakkabılarımı da giyip havalar soğuduğu için siyah deri çeker aldım. İçine kitaplarımı zorla koyduğum siyah sırt çantamı da alıp evden çıktım. Karnım çok açtı kantinden yerdim. Tekrar bir taksiye binip okula hızla girdim. Ders başlamak üzere olduğu için sınıfa çıktım direk. Bu arada okulumuzun forması yok onu da söyliyim. Bir sıra bulup oturdum ve dersin başlamasını bekledim. Kapı açıldı ve çok sert bir şekilde kapandığında dikkatler kapıya yöneldi bende baktığımda Çağkan olduğunu gördüm. Doğru ya biz aynı sınıftaydık. Unutmuştum. Boş sıra bir tek benim arkan olduğu için oraya geçti. O sıra benim telefonum çaldığında Caner in aradığını gördüm. Bu arada değiştirmiştim Yabancı ydı eskiden ismi ama şimdi Caner koymuştum. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. "Alo Anka kolyeni bizde düşürmüşsün. " dediğinde elim boynuma gitti ve bir boşluğa düştüm. "Kolyem sen de mi kalmış gece? Tamam gelip alırım okul bitince. " dedim ve o sıra hoca sınıfa girdi. 40 dakikalık bir işkencenin sonunda sonunda zil çalmıştı. Ve karnım çok açtı. Kantine doğru yürümeye başladım. Arkadan biri hunharca üstüme atladığında az kalsın yere düşüyordum. "Anka Kuşummmm." diyince bunun Selin olduğunu anlamıştım. "Selin ya özledim seni. " dedim ve ona sarıldım. Birlikte kantine gittik ve Karan ı görünce onun yanına gittik. Ben Karan nın arkasına geçip gözlerini kapattım ve beni tanıması için "Ben kimimmm?" dedim "Anka?" dediğinde yanağına bir öpücük kondurup yanına geçtim. Ona sarıldım. Oda bana sarıldı. Elinde üç tostla bize gelen Selin e kalpli bakışlar gönderdim. Ve elinden aldığım tostu iştahla yemeye başladım. Karan kendininkini bitirmişti bile. Ona koca koca gözlerle baktım. O sıra benim tostumdan ısırdığında "Hayvan!!" dedim ve ona yavaşça vurdum. Kalan tostumu yedikten sonra tekrar sınıfa çıktım. İçeri girdiğimde bomboştu. Şaşırmıştım. Ders mi değişti diye sınıftan çıkacak ken kapı Çağkan hızla içeri girip kapıyı kilitledi. "Ne yapıyorsun?" dediğimde sorun yokmuş gibi öğretmen koltuğuna oturdu. Yayıldı bir ayağının bileğini diğer bacağının diz kapağına koydu ve bana bakmaya başladı. " Evet. Beni seven aciz küçük ve korkusuz Anka. Yatağımda ilkini verebilecek kadar seven kız. Yanında dolaşan erkeklerin işi ne? Yoksa herkesin mi üstüne çıkıp 'seni istiyorum' diyor musun? Senin sevgin aşkın bu kadar mı?" dediğinde sinirlerim bozulmuştu ve bağırmaya başlamıştım. "Birincisi ben seni seviyorum ama bu erkek arkadaşım olmayacağı anlamına gelmez. İkincisi kimsenin üstüne çıkıp seni istiyorum dediğim falan da yok ve üçüncüsü söylesene Taşar neden bu kadar umrunda. Peki ben acizim ben seni seven bir salağım peki ya sen ? Sen kalbi olmayan düşüncesiz yatak adamısın." dedim " Beni hafife alma Anka. Beni sevmen için ne yaptım söylesene ne gibi bir suç işledim!!" dediğinde "Seni aptal sen hiçbir şey yapmadım. Sen hatta beni ittin. Sadece ben güzel sevdim seni. Herşeyinle.  Git diyişinle sevmeyişinle istemeyişinle. Ve biliyor musun bir an bile vazgeçmeyi seni sevmeyi bırakmadım. Söylesene Taşar neyim fazla ya da az. Neyim sana yetmiyor da beni istemiyorsun??!!" dedim ve gözümden akan yaşı sildim "Sen bana göre değilsin!!!" dediğinde "Doğru sana göre olanlar kirli olanlar. Temiz olana elleyemezsin çünkü sen de kirlisin. Bana ellersen ellerinin izi çıkacak ve sen bundan korkuyorsun. Sen bir kızın ilki olmaktan korkuyorsun Taşar. " dediğimde "İstesem şuan burada bile yapabilirim ama sen sonradan çok pişman olacaksın." dediğinde "NİYE BENİ DÜŞÜNÜYORSUN. İLK ÖNCE İSTEMİYORUM DİYORSUN İTİYORSUN DAHA SONRA PİŞMAN OLACAĞIN İÇİN YAPAMAM DİYORSUN. SEN NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN APTAL ADAM!!???" diyerek bağırdığımda çok sinirlenmişe benziyordu. "Demek öyle. O zaman yarın akşam geçen gece geldiğin bara gel ve benimle o oda da ol. " dediğinde "Orada olacağım Taşar. " dedim ve kapıyı açıp çıkmasını izledim. Kendimle çelişiyordum resmen. Yatağına giricem diyorum bir sevmiyorsun olmaz diyorum ama ne olursa olsun SEVİYORDUM. Belki de bunu göze almalıydım. Evde giyecek bir şeyim olmadığı aklıma gelince çantamı alarak Selin nin sınıfına ilerledim. Oda tam kapıdaydı "Selin alışverişe gitmem lazım." dediğimde resmen gözleri parladı. "Tamam bebek nereye hazırlanıyorsun?" dediğinde tabiki Çağkan nın yatağına diyemeyeceğim için "Yarın gece bara gidicem." dediğimde şaşırmıştı. Pek sık bara gitmezdim. Hatta hiç gitmezdim. Bir Mavi Bar vardı oda artık cafe gibiydi. "Kiminle?" dediğinde "Çağkanla" dedim tekrar hayret olurken "Nasıl?" diye bağırdı "Davet etti kabul ettim. " birden çığlık attı ve boynuma atladı. "Aaayyyy!!! Çok sevindim kızım harika bu. " dediğinde keşke bende onun kadar sevinebilseydim. Ama ben beni hangi amaçla çağırdığını bildiğim için acı bir gülümseme takındım ve karşılık verdim.

Birlikte avm de dolaşırken bir büstiyer elime çarpmıştı biraz açıktı ama çok hoştu. Hemen almıştım. Altımada siyah deri etek giyecektim.

Selin nin annesi acil çağırdığı için o gitmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Selin nin annesi acil çağırdığı için o gitmişti. Bende öyle tek başımıza takılıyordum. En son vazgeçip bende çıktım avm den. Evde kimse olmadığından direk odama çıktım ve yatağıma uzandım. Uykum gelmişti. Biraz kestirebilirdim.

Annem başımda "Anka akşam olduuu!!!" diye bağırınca daha çok yatağıma sindim . Yatmak mükemmel. Annem dürtüklemeye başlayınca bir offf çekerek ayağa kalktım ve gözlerim kapalı tuvalete girdim. Annem kapının diğer tarafından "Misafir var Anka. Kolyeni unutmuşsun onu getirdi. " dediğinde başımda şimşekler çaktı. Ben kolyemi unutmuştum.Gelen Caner olmalıydı. "Tamam anne sen in ben geliyorum. " dedikten sonra annem çıktı bende üstümü değiştirdim. Bordo bir eşofman altı ve üstünede düz beyaz bol tişört giydim. Siyah kapşonlumu da giyip önünü bağladım. Saçlarımı dağınık bir örgü yaptım. Ayağımda spor ayakkabısı giydim. Çilekli parfümümü sıktım. Telefonumu alarak aşağıya indim. Caner koltukta yayılmıştı. Arkası bana dönüktü. Arkasına geçip parmaklarımla gözlerini kapattım ve "Ben kimim?" dedim o ise kıkırdayarak "Rüyalarımın kuşu." dediğinde istemeden bu sözün Çağkan nın ağzından çıksa nasıl duracağını merak etmiştim. Yanına geçip oturdum ve yüzüne bakmaya başladım. "Anka kolyen ben de kalmış. " diyip kolyemi verdiğinde sesindeki o değişik tınıyı çözememiştim. Sanki bir şey söylemek istiyor gibiydi. Elinden kolyemi alıp "Bir şey söylemek istiyor gibisin?" dediğimde off layıp "Dışarıda konuşalım mı?" dediğinde başımla onayladım ve "Anne ben iki dakika dışarı çıkıyorum!!!" diye bağırdım ardından Caner'le birlikte dışarı çıktık. Hava biraz soğuk gibiydi akşam olduğu için. "Seni dinliyorum Caner. " dediğimde çekinerek "Sevdiğin çocuk Çağkan Taşar dime?" dediğinde başımla onayladım. "Anka bak ben yen'i öğrendim onu sevdiğini" dediğinde endişelenmiştim "Söyle Caner. " dediğimde "Çağkan benim üvey kardeşim. " dediğinde ağzım açılmış ona bakıyordum. "Nasıl" dediğimde "Ya annelerimiz aynı ama babalarımız farklı. Onun babası doğduğu gün öldü. Ve annesi tek başına büyütemeyeceği için babamla evlendi işte bir sene sonra ben doğdum falan. Yani kısacası abim. " dediğinde hayatımın şokunu yaşadım diyebilirim. Demek kardeşler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANKA KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin