Bu sabah dinlenmiş olarak kalktım. Dün bütün gün kılıç talimi ve özel gücüm olan durugörü çalışınca kendimi o kadarda iyi hissetmiyordum. Ama şuan daha iyiydim. Saate baktım ve hızlıca üzerime eşofmanlarımı geçirerek arenaya gittim. Henüz James gelemişti bende kenara oturudum. Yerde duran bi eldiven vardı. Eldiveni elime almamla özel gücüm devreye girdi. Kuş ve orman perilerinin şarkıları, kılıç sesleri ve Doctus 'un sesi geliyordu ama yanında karanlı ve hırıltılı bir ses de vardı. Hemen kulak kesildim çok uzaklardan geliyordu ses, ben bile zar zor duydum. Duyduğumsa sadece, karanlık sesin ya bize boyun eğer bizimle iş birliği yaparsın ya da kampı , Olimpos'u ve o yetenekli öğrencilerini unut demesi ile Doctus'un ASLAA diye bağırmasını duydum işte tam o anda yanımda James belirdi.
- Rowena iyimisin ? diye sordu . Yerimden sıçrayarak
- Ah , evet iyiyim sadece dalmışım dedim henüz karanlık sesi James'e söyleyip söylemeyeceğime karar verememiştim ve ayağa kalkarak benimle düelloya varmısın dedim.
James 'de her zaman dedi ve kılıcını eline aldı. Biz Jamesle genellikle kilitleniyoduk o benim hamlelerimi savuşturup tam nokta vuruşu yaparken ben onun hamlesini savuşturuyordum bu böyle sürüyordu ne zaman yorulursak o zaman bırakıyorduk.
Sabah kahvaltısı iyi gelmişti. Şimdi sıra özel gücüme çalışmaya gelmişti. Masamdan kalkıp James'in yanına gittim ve
- Ben çalışmaya gidiyorum sonra görüşürüz.
- Sonra görüşürüz dedi .
Akşama doğru kendimi çok yorgun hissediyordum. Kuşları , orman perilerini , denizin sesini ,ataların seslerini ve uzaktaki insanları dinlemekten yorulmuştum . Bugün iyi çalışmıştım. Akşam yemeği için kalktım ve yürürken düşünmeye başladım. James'i bekleken karanlık sesi James' e anlatmalımıydım yoksa önemsiz olduğunu düşünüp boşu boşuna James'i endişelendiririm diye söylememeliydim bunları düşünürken çoktan yemekhanenin önüne gelmiştim.Koşa koşa içeri girdim ve James'i buldum söylemeyi planlıyordum. James'i kenara çektim ve
- Sanırım sana bişey söylemem gerekiyor dedim.
- Fark ettim sabahtan beri dalıp duruyorsun.
- Ben seni arenada beklerken bi eldiveni elime aldım ve ses duydum hırıltılı ve karanlık bir ses.
James beni çok dikkatli dinliyordu.
- Ve yanında Doctus vardı ama karanlık ses onu tehdit ediyordu diye herşeyi teker teker anlattım.
James yzünü buruşturmuş bana bakıyordu gerçekten endişelennmişti. Amam bana belli etmemeye çalışıyordu ve en sonunda
- Belki de sandığımız kadar önemli değildir,ayrıca şuan dikkatimizi dağatmamamız gerekiyor biliyorsun sınavlar çok yakalaştı dedi.
Sınavların yaklaştığını o anda fark ettim ve
- Haklısın belki de önamsiz birşeydir . Eğer önemliyse de Doctus gerekli önemleri alır biz şimdi sınavlara yönelmeliyiz dedim .
Bu söylediklerimi James de onaylamış gibiydi ve masamıza oturduk. Yemeğimizi yedikten sonra Jamesle konuşup yatmaya gittim.
