2

17 3 3
                                    

Bütün gün derslerde zangır zangır titredim.Okul bitince hemen eve koştum ve yine tam apartman dış kapısından girerken yine o siyahlıyı gördüm.Ve ''Adamsan çık ulan karşıma!'' diye bağırdım.Bunun ardından içnobelim (iç sesime her ''içses'' dediğimde bana içnobel de diyor.)bana ''Oğlum üniversite beynini mi yaktı senin?Canımıza mı susadın?Niye ortalıkta çingene gibi bağırıyorsun?''dediğinde kendime gelip hızlıca içeri girdim.Asansörden indiğimde yanağım kızarmıştı.Kendime o kadar çok tokat atmıştım ki yanağım domates gibi olmuştu.Eve girergirmez kendimi pufuma attım.Elime bilgisayarımı alıp arama motoruna Lanetli Yüzük yazdım.Bütün sitelerdeki hikaye aynıydı.Yani bu da bence bu hikayenin gerçek olduğunu gösteren bir veriydi.O akşam canım ilginç daha önce denemediğim bir lezzeti denemek istedi.Çünkü ben genelde gergin olduğumda hep böyle yaparım.Bir anda aklıma aşağımızdaki adam geldi.Ama aşağıya inmeye korktum.Buzdolabının üstünde kafenin,üzerinde telefon numarası yazan bir magneti vardı.Hemen aradım.Adam sonunda açtı.''Buyrun Yan Sekiz Kafe'' dedi.Hemen ona''Ben sizin kafenizin üstünde oturuyorum.Hani var ya dün sabah kahvaltıya gelmiştim.Avustralya'lı olan.Hatırladınız mı?'' ''Haa eveet.Hatırladım hatırlamasına da sen üşengeç misin?'' dediğinde afalladım.Tamam Türkçe biliyorum ama o kadar da değil.''Anlamadım?Neyse.Sen bana böyle lezzetli bir Türk yemeği söylesene.''dediğimde adam gururla''Çiğ köfte dürüm.Yanına ayran.'' dedi.Ama aklımda tutamadım.''Bekle seninle görüşelim.Hemen aşağıya iniyorum.''deyip kapattım telefonu.İçime en derininden bir nefes çektim ve ceketimi giyip merdivenden inmeye başladım.Korkuyordum.Çok korkuyordum.Baya korkuyordum.Kapıdan dışarıya çıktım tam oturduğum sitenin sınırından dışarıya adımımı atarken simsiyah giyimli biri önüme''Demek benimle görüşmek istiyordun,öyle mi?''diye bağırarak çıktı.Bende bir anda onu o lanetli yüzüğün sahibi sandım ve ''HAAAAYIIIIIIIRRR!!!!'' diye bağırdım.Ve geriye düştüm.Karşımdaki kişi ''Al çiğköften!''dedi ve sinirle gitti.Giderken sessizce''Anasını satayım hepsi gavur bunların.Nankörler nankör!''söylendi.Ama umursamadım.Hemen korkudan yukarı çıktım.Ve çiğköftenin tadına baktım.Bu bir şaheserdi!Bütün dürümü hemen bitirdim.Korkudan midem kazınmıştı.Saat baya geç olmuştu.Bende hava güzel diye pencereyi yukarıdan açmıştım.Ama birşeyi unutmuşum.Ben biraz uyurgezerimdir.Yani daha doğrusu eğer uykum çok derinse uyurgezerim.Ve bugün yattığımdaysa baya derin uyunuşum.Gece gözlerim kapalı bir vaziyette havanın geldiği yöne yani pencereye doğru gidip pencereyi açmışım. Allah'a şükürler olsun ki 2.kattayım ve bahçe toprak.Çünkü pencereyi açıp atlamışım!Yani gecenin bir yarısı acıdan gözümü kapayamayacak bir vaziyette toprağın üstünde yatarken bunu anladım.Telefon da şansıma cebimdeydi.Hemen bir ambulans çağırdım.Bi dakika.İleride bembeyaz pasparlak 32 tane diş görüyordum.Önce ne olduğunu anlamamamıştım.Ama sonra aklıma lanetli yüzük geldi.Artık hem acımdan hem de korkumdan zangır zangır titriyordum.Ama sonra bir anda gözlerim karardı.
Gözlerimi açtığımda sadece bunları hatırlıyordum.Bir süre kendime gelemedim.Daha sonra yine lanetli yüzüğü hatırladım.Tam yüzüğe içli içli bakacaktım ki bir anda yüzüğün parmağımda olmadığını farkettim.Gözlerimi kapattım ve beynimi dün geceye yönelttim.Gözümün önüne o dişler geldi.Ama umutsuzluğa kapılmak istemedim.Hemen bir hemşire çağırdım.Hemşire beni hatırladı sanırım.Beni görür görmez  "Nasılsınız,başınız dönüyor mu vb"sorular sormaya başladı.Bense onun sözünü kesip sözünü kestiğim için özür diledim ve parmağımdaki yüzükten haberleri var mı diye sordum.Hemşirenin"Biz aldık"demesi için resmen gözüne bakıyordum.Ama hemşire bana sadece ne dediğimi anlamadığını belirtti.




 EVET ARKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ BİRAZ KISA KESTİM.ÖZÜR DİLERİM.AMA UMARIM GİDİŞATIMI BEĞENMİŞSİNİZDİR.YORUMLARINIZI BEKLİYORUM:):):):)

LANETLİ YÜZÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin