4

21 2 5
                                    

Bir eve gelmiştik.Böyle hani korku oyunlarında ya da filmlerinde olur ya,işte tam onun gibi.Ama en kötüsü evde elektrik,su veya doğalgazın burada olmasını zaten beklemiyorum ama herhangi bir ısıtıcımsı birşey de yok.Evin dört yanı içinde yapraksız ağaçlar olan bir orman ile kaplıydı.
Eve girdiğimizde el feneri vardı ellerinde.Onları takip ettim.Doğruyu söylemek gerekirse bana bir oda vereceklerini tahmin etmemiştim.Oda loş bir çatı katı odasıydı.Pencere üstten ince bir şekilde açılmış.Ama hiçbir türlü kıpırdamıyor.Ve baya eski.Çünkü o aradaki boşlukta örümcek gayrimenkulu var resmen.Her yer örümcek ağı.Ve benim örümcek fobim var.Yani benim öyle hamam böceğidir,kıstırgaç böceğidir,bok böceğidir filan onlar bana sökmez.Ama örümceden tiksinti duyuyorum.Yani tiksinti demeyelim de ne bileyim,böyle onun sekiz tane gözünü görünce içim böyle bi kötü oluyor.Bide hani onların ağzından mı bilmiyorum bir yerinden ağ çıkıyor ya işte o beni bitiriyor.Ben böyle düşünürken bir anda kapı çarptı.Ve kilitlendi.Pencereyi kapatmayı denedim.Ama o da olmuyor ki! Gece saat 2,neyse yatayım bari dedim,üstteki incecik pikeyi açtım ve içinden 6-7 tane örümcek çıktı.Çığlığı basardım (biliyorum belki bana top diyeceksiniz ama değilim.Yani bazen kız gibi tepkiler verebiliyorum ama bazen de çoğu erkekten daha soğukkannlı olabiliyorum.)ama basmadım.Sessizce eski püskü masaya geçtim bir kalem bir kağıt bir de sönük bir meşale sopası vardı.Sopayı odanın her yerine sürttüm ve sonunda yaktım.O koyma yerine koydum.Sonra kağıda ölmeden önce yapılacaklar listemi yazmaya karar verdim.Ve başladım maddelemeye:
1)Bungee jumping
2)Balinalarla ve köpek balıklarıyla yüzmek
3)Yamaç paraşütü veya uçaktan atlanırak yapılan...
Aklıma yapacak birşey gelmedi.Ama nedense paemağıma bakma isteği duydum.Biliyorum yüzük onlarda ama yinede canım istedi.Yoktu.Neyse zaten olmasını beklemiyordum.Oda kilitliydi,diğerleri ise "örümceksiz"yataklarında yatıyorlardı.Kapıyı açmaya yeltendim ve açtım!Şu anda kendimi alkışlamak istedim ama hayır olmazdı.İlk adımımı attım ve hani olur ya böyle Zachking videolarında felan,heh işte tam öyle oldu.Bir anda garip bir yere düştüm.Kıyafetlerim yukarıda bense sadece boxerımla beraber kalakalmıştım.Ve içeriden slendermanimsi spiderman gibi birşey çıktı.Yani bana önce sesimden kork sonra gelirim ya da ne bileyim son duanı et felan demeden langadak girdi.Orada bir anda acaba ne yapsam diye düşündüm ve karar verdim.Artık sıkıldım ben lanetli yüzük olayından.Onun üstüne doğru yürüdüm yani kendimi ona teslim ettim.Ve bir anda çok garip birşey oldu.Beni kucakladığı gibi evden çıktı.Yani duvardaki minik deliği büyüttü ve içinden çıktı.Nereye gidiyorsun diyemedim çünkü hemen varmıştık.Burası minik bir barakaydı.Ve bu garip yaratığın buraya sığması olanaksızdı.Ama o eğildi ve girdi.İçerisi tek kelimeyle muazzamdı.Tavan aşırı yüksek,herşeyse safirdendi.Ama o kadar mükemmel bir yerdi ki burası,yani aklınızda canlandırdığınızdan çook daha mükemmel.Sonra minicik bir şey içeri girdi ve elinde bir bardak su vardı.Çook tatlış birşeydi.Ona teşekkür ettim.Tiz bir sesle"Baska bivsey istev mısın?"diye sordu.Sesi tizdi ve "r"ile "ş"harfini telaffuz edemiyordu.Doğrusu "r"harfini telaffuz edememesi pek garip gelmedi.Sonra tekrar geldi ve "Botto sizi çağıvıyov"
dedi."Geleyim o zaman"dedim.Bir odaya girdim.Asıl o zaman çok şaşırdım.İçerisi
karanlık ve pis kokuyordu.Ve arkamdan bir anda kapı kapandı.İşte bu sefer hiçbirşey görmüyordum.Ama o an yaklaşık 1 metre uzağımda sekiz tane kırmızı göz parladı.Gözlerin sayısı artıyor,ve buna oranla da tıslama sesleri artıyordu.Hepsi birden bana yaklaşmaya başladılar.Hemen gerisin geri,önümü görmeden boşlukta koşuyordum.Ama gözler ve sanırım örümcek gözleri beni kovalıyordu.Koşarken de elimle önümü kolaçan ediyordum.Ve bir anda bir kapı tokmağına çarptım.Zorladım olmadı.Ve o an işte bir anda bir güç geldi ve bütün örümcekleri elimle tutup sıktım.Ve fırlattım.Yaklaşık bir-iki dakika sonra etrafımda hiç örümcek yoktu.Gözlerim karanlığa alışmıştı.Sonra bir anda ileriden birinin ayak sesleri geldi.Böyle sert sesler.Onu da sıkacaktım ama sıkamadım.Çünkü elimi hareket ettiremedim.O anda dondum kaldım.Ve bir anda oda aşırı aydınlık oldu.Ve ışık  nedense gözlerimi hiç almamıştı.Hâla hareket edemiyordum.Sanki bir güç gelmişti ve beni sıkıyordu.Önüme o adam geldi yine.Hani slendermanimsi spiderman var ya o.Bana baktı ve sustu.Evet tam olarak böyle yaptı.Elime ceylan derisi gibi birşey verdi.Rulo şeklindeydi.Açtım ve okudum.İçindeki yazılar kanla yazılmıştı.Ama içindeki yazıların nece yazıldığı anlaşılmıyordu.Toplam 6 tane dil biliyordum ama böylesine hiç rastlamamıştım.Bir anda ağzından "Yüzük"kelimesi çıktı.Önce anlamadım çünkü en başta ''Yüzkük'' dedi.Evet bundan çok eminim.Ve en son da ''Bunu oku!'' dedi ve kendimi bir anda evimde buldum.Herşey 1 saniye içerisinda gerçekleşmişti.Ama nedense buna hiç şaşırmamıştım.Yani bu tarz şeylere alışmıştı artık.Şimdi ise açtım.Evet,biliyorum şu anda bu deriye odaklanmam gerekiyor ama napayım kaç gündür açım yav.Hemen aşağı indim.Ama oradaki çalışan yüzüme bile bakmadı.''Hadi ama küsmedik demi?'' dedim.Ve üstün sallamasyon yeteneklerimi kullanarak ''Bak o gün senden kaçmamın sebebini bilmeden bana trip atamazsın.Benim gözlerimde perde yok."Yani ben Şeytan'ı veya Cin'leri görebiliyorum."falan salladım.İnandı."Yani ben de o gün senin tam arkanda duran bir şey gördüm o yüzden."falan dedim.Yani yüzük meselesini anlatacak değilim ya.Her neyse işte ben tam birşeyler yerken geyik derisini elimden kaptı.Açtı.Telaşlanmadım çünkü hiç birşey okuyamaycaktı.Ama bir anda çok garip birşey oldu ve bana geri getirdi.Yani garip olan suratının ortasında büyük bir şaşkınlık olmasıydı."Lanetli yüzük sende mi?! Hani nerede,bakacağım."böyle sıraladı.Ama bu defa şaşkınlık ifadesi bendeydi.Ağzımdan sadece dört kelime çıktı."Sen bunu okuyabildin mi?!"dedim."Tabi canım.Ne sandın ben eski Keyar'ım."dedi."Keyar derken?" "Sen Keyaristan'ı bilmiyor musun?Gerçi çoğu kişi bilmiyor.Bu yazı Keyarca yazılmış."dediğinde kalakaldım."Senin bunu bana okuman gerekiyor.Lütfen şimdi bunu bana okur musun?"dediğimdeyse bana "Neden bunu sana okursam dünya mı kurtulacak?"dedi ve hemen"Evet.Gerçekten dünya kurtulacak."dedim."Hıı.Pek inandırıcı değilsin.Ama neyse hadi ağlama.Düş önüme."dedi ve kendimi yere onun önüne attım."Ne yapıyorsun!?"diye sorduğunda "Düş önüme dedin ya!"dediğimdeyse gözlerini devirdi ve"Bunu o anlamda dememiştim.Yani önüme gel anlamında dedim."dedi.Sinirlendim.Benim Türkçe'yi tam olarak bilmediğimi biliyor."Şunu yapıp durma.Ben Türkçe'yi sizin kadar iyi bilmiyorum.Bana bu tarz şeyler söyleme."dedim.Ve içerideki bir odaya geçtik.Okumaya başladı...

LANETLİ YÜZÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin