MB 0.19

702 66 26
                                    

SeHun anlamayarak LuHan'a baktı. LuHan ise yerdeki silahı alıp SeHun'un kafasına tuttu. Gözlerinin dolmaması için kendini üstün bir çabayla sıkmıştı.

"Geri çekilin! Yoksa onu vururum!"

Dedi duygusuz bir tonda. SeHun ise sadece bekliyordu. Biliyordu bir şey olacak ve onu kaybedecekti. Polisler silahlarını bıraktılar yere. Ne deseler fayda etmeyeceği belliydi. Onlar kendilerini serbest bıraksalarda arkada ki keskin nişancı polis plana sadık kalarak onu arkasından vurdu. LuHan elindeki silahı yere düşürdü ve ardından kendi yere yığılacakken SeHun bağırarak onu tuttu. LuHan kan gelen kalbine elini koydu. SeHun ağlayarak ona yalvarıyordu.

"LuHan yalvarırım gitme."

Dedi. LuHan ise zorlukla doğrulup SeHun'un dudaklarına nefesinin yettiği kadar bir öpücük bıraktı.

"Artık nefesinim."

Dedi. Dudaklarında memnun bir tebessüm yer almıştı. SeHun daha çok ağladı ve LuHan'ın soğuyan elini tuttu.

"LuHan sakın kapama gözlerini! Terk etme beni nefesim."

Dedi. LuHan ise öksürdü. SeHun'un elini bırakmadan gözlerine baktı.

"Nefesim."

Dedi. Ama son kez ona bakabildi. SeHun onun bedenini sarssa da o gözlerini açmadı ve sonsuza kadar kalbi de ruhu da sustu. SeHun ona sarıldı.

"Nefesim kesildi LuHan. Sen gittin ya burası sustu."

Dedi. Gözlerinde hala gözyaşları olsa da gülümsedi. Sanki onu görebilecek ya da duyacak gibi konuşuyordu.

"Daha seninle yapacağımız bir sürü plan vardı. Sana daha seni çok sevdiğimi söyleyecektim. Ama uykun var uyu sen. Ben de yanına gelip uyumak isterdim sevgilim. Seni seviyorum ve özür dilerim."

Dedi SeHun. Son kez soğuk bedenin dudaklarına bir öpücük bırakıp ona baktı. Bu sonumuz olmamalıydı LuHan. Gökyüzüne baktı gözleri yaşlı acı çeker bir vaziyette. Lütfen Tanrım benim nefesim burada acı çok çekti. Orada onu mutlu et. Ve yanına polisler gelip onu LuHan'dan ayırana kadar ona baktı. Sonra da artık sonsuza kadar boş olan kollarına...

My Breath \ HunHan TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin