Her saat yaklaşık 15 bin insan doğarken 6 bin insan arkasındakileri umursamadan dünyaya veda ediyordu bu günde Işığın babası onu umursamadan veda etmişti dünyaya . Ama ışık bir türlü babasını suçlayamıyordu bu zamana kadar onu koruyup kollayan canından çok seven babasını suçlayamıyor ama aynı zamanda affedemiyordu . Şimdi soracaksınız hem suçlayamıyır hemde affedemiyor ne iş diye .
Suçlayamıyor çünkü annesini yaptığı gibi onu bırakıp kaçmadı ölene kadar yanında kaldı sevip baş tacı yaptı her şeyden sakındı sanki hayattaki tek varlığıymış gibi . Aslında bakılırsa tek varlığıydı . Babası gençken annesi olacak kadını ailesi istememiş diye ailesine rest çekip annesi olacak kadınla kaçmış . Aslında bakılırsa kaçarlarken kadın ışığa hamileymiş. Manisa'ya yerleşmişler herşey çok güzel gidiyormuş taki annesi ışığı doğurana kadar .
Işık doğduktan sonra annesi git Gide babasından uzaklaşmış .Sonra bir gün ansızın evde hiç bir iz bırakmadan kaçmış arkasında ailesiyle arasını bozduğu kocası vede herşeyden habersiz bir kız bırakarak
Ondan sonra dahada düştü babası Işığın üstüne gelecek her kötülükten korudu kızını hem annesi hem babası oldu ona annesinin yokluğunu hiç hissettirmedi.Affedemiyor çünkü babası bu kadar sevgiyle büyüttü onu yokluğu hem anne hem baba yokluğunu birden çektirdi ona . Şimdi babasının ona gösterdiği sevgiye yetim kalmıştı o sevgiyi kim karşılayacaktı nasıl karşılayacaktı babasının yerini tutar mıydı tutmazdı baba sevgisi kutsaldı , baba sevgisi sihir gibiydi en ufak acında kırık kalbine yara bandı olurdu , senin canın on acısa onunki bin acırdı . Baba sevgisi kutsaldı her derde devaydı baba sevgisi varlığı müthiş hissettirirken yokluğunda yıkık harabeyi yaşatırdı.
Birkez daha bağırdı hastanenin boş yankı yapan koridorunda
"Babaaa"
Sesi küçük bir kız çocuğunun parkta düşüp ona kimsenin yardıma gelmemesi gibi çaresiz ve açıydı
Kimsesiz hissediyordu terkedilmiş . Söz vermişti babası ona ' hiç bırakmam ' demişti. Şimdi bir hastalık ailesinden kalan tek kişiyide ellerinden alıyordu. Adilmiydi bu dünya şimdi.
Annesinin onu bırakıp başka adamla kaçması , babasını ona hem annelik hem babalık yapması adilmiydi. içindeki acının hiç bir açıklaması yoktu ilk defa taşıyordu böyle bir acıyı , bir daha böyle bir acı yaşamak istemedi Allah'a yalvardı babası için en iyi yerleri hakediyordu o .
Akşam uyuduktan sonra üstünü örten , sabah günaydın öpücüğü almadan gününün kötü geçeceğine inanan adama hayatındaki tek erkek için ellerini açıp yalvardı Allah'ına
" Rabb'im cennetine al onu her şeyin en iyisini hakediyordu o "
Gözlerinden yaşlar sicim gibi akarken boş kolidorda sesinin yettiğince bağırdı
" ışığın güçlü baba , senin kızın güçlü "
Gözlerindeki yaşlar durmazken buruk bir gülümseme peydah oldu yüzüne ve sessizce mırıldandı
" Babası gibi"
Vote ve yorumları unutmayın derim ;)
İlayda Çeliker <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
# IŞIĞIMSIN #
Teen FictionSonra yanına doğru yaklaştı minik ışığının , içi yana yana mırıldandı kalbinin açısının aksine sesinden ve mimiklerinden güç akıyordu adeta . "ışık sakın beni bir seçime zorlama çünkü kaybeden taraf sen olursun büşranın yeri ayrı bende " Şimdide...