Biri ŞİZOFREN Mi dedi ?

HABERSİZ

Beni uykumdan uyandıran en az on kere çalan alarmımdı . Uyandığımda saatin sekiz olduğunu gördüm ve koşturarak abim Savaş ' ın odasına gittim . Uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı sonra yanı başında duran soğuk suyu yüzüne boşalttım. Bağırarak uyandı , bir daha bağıracaktı ki ağzını elimle kapattım ve öksürmeye başladı.
Kendine gelince yerinden kalkıp beni odadan çıkardı , ardından kapıyı kilitledi. Hızlıca kapıya vurmaya başladım.

-- Savaş kapıyı aç !!!
-- Yürü git başımdan Mehir her ne halt yiyorsan !!

-- Ama abi benim okula gitmem lazım bir saat sonra çok önemli bir sınavım var.

-- Banamı sınavın var akşam saat üçe kadar Hillary 'le konuşmayasaydında uyusaydın .
-

- Sanane abi sanane , neyse bana sözün vardı yoksa annemlere söylerim.
-- Annem saat üçe kadar Hilary'le konuştuğunu biliyor mu sevgili kardeşim ??
-- Ama abi .
-- Hayır Mehir kendi yolunu bul .

Ben umutsuzca odama giderken koridorun sonundaki kapı açıldı ve annemin keskin ama bir o kadar da uykulu sesi duyuldu ;

-- Savaş , Mehir ' i okula götür !
-- Peki anne...

Bu kadar mı ? Ben bunun için mi bu kadar yalvardım yani , aman neyse .
Kapının kilidinin açılış sesi duyuldu . Bende içeri girip abime baktım , bu çocuk beş dakikada nasıl hazırlandı ya , ben normalde bir saatte hazırlanamıyorum. Sonra odama girip hazırlandım ve çantamı alıp odadan çıkıp aşağı indim . Ağzıma bir iki lokma aldıktan sonra mantomu giyip dışarı çıktım . Dışarıda abimi beklerken bana doğru gelen Ivy'i gördüm. Kıvırcık gri saçları ve buz kesen mavi gözleri. Abim bunun neresini seviyordu ya . İki dakikada sonra abim evden çıktı.
Bana baktı ve kusursuz sevgilisi Ivy'e hiç bakmadan arabaya bindi...