KAÇAK

1. Araf kapısı

"Kaçmak çözüm değildir çocuk. önemli olan kalıp savaşmaktır. sen kaçmayı seçtin ama bu kaçış intikama değil aşka kaçıştı... 

               sen bilemedin..."
                         Esma.

.ARAS UGAR.

Hayatıma atılan kazıkların artık sonuncusuydu hapse girmem. Sevilmeye ne kadar muhtaçsam bir o kadar da uzaktım. Anneme duyduğum özlemle karışmış acıyla birlikte sigarayı tekrar içime çektim. Hayatın bana oynadığı oyunlardan biriydi bu da. Parmaklarımın arasında yanarak can çekişen sigaraya tekrar baktım. Can çekişme sırası artık başkalarındaydı ve o canın alınmasına çok az kaldı.

Bu akşam ki kaçma planı için bana yardımcı olan gardiyan uzun kolidorda belirince elimde artık tükenmiş olan sigarayı yere atıp ayağımın ucuyla ezdim.

Oturduğum sandalye bir ileri bir geri giderken gardiyan çoktan yanıma ulaşmıştı. Başını önüne eğip ellerini de önünde birleştirdi. Konuşmak için izin beklediği belliydi. En soğuk sesimle konuşması için teşvikte bulundum.

"Konuş"

"Herşey hazır efendim."

"Müdürle konuştun mu?" Başını hafifçe sallayıp "Hallettim , yokluğunuzu polislere bildirmeyecek. Koğuştakilere de başka koğuşa gittiğiniz söylenecek." Oturduğum sandalyeden kalkıp bahçeye doğru ilerledim. Sinirlerimi atmam gerekiyordu ve bunu da birilerini döverek atmalıydım. Sadece 2-3 saat sonra kaçak olarak yaşayacaktım.

-KUMSAL ÇETİN-

"Siktir git lan orospu çocuğu" Arkamda beni tutan kişiye çemkirip tekrar altımda acıyla kıvranan kıza döndüm. Bir tokat daha atıp saçlarına yapıştım.

" Orospu sen nasıl benim kardeşime tokat atarsın."

" Yeter" diye bağırarak gelen müdüremize baktım. Ayağında yaşlıların giydiği siyah topuklu ayakkabı vardı. Diz kapağının biraz üzerinde biten siyah eteği ve beyaz gömleğiyle koşarak bana doğru geliyordu. O kadar komik koşuyordu ki gülmemek için kendimi tutmayı bırakıp kahkaha atmaya başladım. Yanıma gelip kolumdan tuttu ve kaldırdı. Müdürenin konuşmasına izin vermeden ben bağırmaya başlamıştım bile.

"Kim haber verdi lan! Onun da doğduğu günün anlam ve önemini sikcem." deyip tehditkarca herkesin gözüne teker teker baktım. Kolumu tutan müdirenin titrediğini hissettim. Etrafımda bulunan herkes teker teker dağılmaya başlayınca ben de kolumu pörtlek müdirenin kısa ve tombul ellerinden kurtarıp tam karşısına geçtikten sonra gözlerine bakmaya başladım.

" Ben sizinle uğraşmak istemiyorum."
deyip yetimhanenin kapısına doğru ilerledi.

"Götün yiyorsa uğraş bakalım. " Arkasına dönüp bana sinirle baktı ancak hiçbirşey yapamayacağını anlayıp tekrar önüne döndü. Bende sinirlerimin yatışmasını umarak bağırmaya başladım.

Başıma birinin vurmasıyla ikizimin geldiğini anladım. Çünkü Gözde'den başka biri bana dokunmaya cesaret edemezdi.

" Ne bağırıyon namuslunun kızı"

" Ne vuruyon zalimin kızı" deyip Gözde'yi taklit ettim. Kollarını açıp bana sarılınca bende ona sarıldım. Bugün babamın ve annemin ölüm yıldönümüydü.

" Bu gece kaçıyor muyuz?" Başını hızlıca aşağı yukarı salladı.

" Tabi ki mal,yalnız benim param yok"