Bölüm 4

3.3K 285 57
                                    

Kris sabah erkenden kalkmıştı. Yanında gördüğü bedenle korksada, evlendiğini hatırladı.

"Demek Li Ya'sın. Hıh!" diyerek üzeri açılmış olan gelininin üzerini örttü ve otel odasından çıktı.

***
Kris geri geldiğinde gelini uyanmıştı. Ama hala yataktaydı.

Kris elindeki posetlerden birisini gelininin üzerine fırlattı.

"Git giyin."

Li Ya,utanarak yataktan çıktı ve Kris'in yanından geçerek banyoya girdi.

Kris derin bir nefes alıp verdi.
Kızın her hareketi olaydı.

"Gelin! Çık artık! Gidelim!" diye bağırdığında Li Ya hemen çıktı.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Gitmiyoruz. Yani sen eve,bende yurda gideceğim." dedi Kris kızı süzerek. Aldığı eşofman takımı, kızın bedenine olsa da, kolları kısa kalmıştı. Aklının bir kenarına bir dahakine bir beden daha büyüğünü almayı kazıdı. Sonra ise kendi kendine neden böyle bir şeyi aklında tutma gereğini duyduğu için çekişmeye başladı.

Kızı hızlı sürdüğü arabasıyla tam on dakikada evin önünde bırakmıştı.

"Kendine dikkat et Kris. Ayrıca kahvaltı yapmayı unutma. Çok fazla yorulma ve sağ salim eve dön."

Gelinin arabadan inerken kendisine söylediği şeylerle şaşkına döndü Kris.

Sende kahvaltını yap gelin. demek istesede,bir şey demeden arabayı çalıştırdı.

Yurda geldiğinde üyeler şaşkındı.

"Hey! Senin evde olman gerekmiyor muydu? Ayrıca bu saatte? "

Kendisini sorularla karşılayan Xiumin'e baktı Kris.

"Ahh! Zaten çok açım. Hemen kahvaltı edelim." dedi ve kanepeye attı kendini.

"Yaah! Neden geldin cidden? Kıza yazık valla." dedi Tao.

"Off. Bir şey olmaz. Ayrıca biliyor onu sevemeyeceğimi. Sadece öylesine sözümü tutmak için yaptığım bir evlilik."

Luhan, bu sözleri sevmediğini belli edercesine cıkladı.

"Ne diyebilir ki? Cidden yazık kıza Kris abi." dedi Chanyeol.

"Madem yazık sen evlen o zaman o gıcık şeyle."

Kris söylediği şeyin yanlış olduğunu, oluşan sessizlikten sonra fark etmişti.

"Oooh! Chanyeol. Öyle demek istemedim." dedi hemen.

"Sorun değil abi. Anlıyorum seni. Şu sıralar çok öfkelisin."

Chanyeol'un sözleriyle rahatlamıştı Kris.

"Ee? Bo jo yok mu?'' dedi Kris.

"Chen okula bırakmaya gitti." diye cevap verdi Luhan.

***
Saate baktı son kez Kris. Saat akşam on bir olmuştu ve hala üyelerin yanındaydı. Üyeler onu kovsada gitmek istemiyordu. Gelinini görmek istemiyordu.

En sonunda boşa kürek çektiğini düşünerek kalktı ve evine gitti.

Evde tek bir ışık bile yanmıyordu. Gelini bir yere mi gitmişti ki? Bu saatte nerede olabilirdi ki?
Cebinden yedek anahtarı çıkarıp içeriye girdi.

"Gelin! Evde misin?" diye bağırdı.

"Oooh! Kris!" Ağlamaklı gelen bağırma sesiyle koşarak üst kata çıktı Kris.

Işığı açtı ve kapının arkasına,dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde ağlayan gelinini gördü.

"Ne oldu?" dedi hemen onun hizasına gelerek.

"Sapık. Beni takip eden sapık. O geldi."

Kris gözlerini açtı sonuna kadar.

"Ne sapığı? Kim? Sana mı zarar verdi?" diye sordu gelinine.

"Hayır. Hayır bana zarar vermedi. Ama, ama mesaj attı." diyerek elindeki telefonu Kris'e uzattı Li Ya.

Kris telefonu alıp,son gelen mesajı okudu.

"Seni yine bulduuuuum. Kapının önündeyim. Beni eve mi alsan diyorum? Hazır kocanda yokken?"

7) TARZIM OLMAYAN GELİN(KRİS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin