Bölüm 6

3.2K 278 86
                                    

Kris,sabah yine erkenden kalkmıştı.
Yanındaki gelinine doğru döndü.
Üzerinde yorgan falan kalmamıştı. Hepsini tekmelemişti. Öyle deli yatıyordu ki gelini. Uyurken daha masumdu.

Ayağa kalktı ve odadan çıkmak üzereyken vicdanı daha ağır bastı. Oflayarak döndü ve gelinin üzerini örtüp odadan çıktı.

Kris, lavobodan çıkıp mutfağa gittiğinde,gelinini bir şeyler hazırlarken gördü.

"Ooh! Günaydın." dedi Li Ya gülümseyerek.

Kris ,cevap vermeden,mutfak masasının yanındaki sandalyelerden birisini çekip oturdu.

Gelinini izliyordu. Kız yaptığı şeyi beceriyor gibi görünüyordu. Onu izlerken aklına dün gece gelmişti ve sırıtmasına engel olamamıştı.

Gelinin üzerine çıktığında kız,kendisini öpecek sanıp, gözlerini kapatmıştı. Kris ise alayla gülüp,tekrar sırtını kıza dönerek uyumuştu.

"Evet. Yiyebilirsin." diyerek, yaptığı omleti Kris'in önüne koydu Li Ya.

Kris bir kıza,birde omlete baktı. Omlet bayağı iyi görünüyordu.

"Ben bunu yemem!" dedi omlet tabağını kenarı itip.

Li Ya şaşkınlıkla Kris'e baktı.

"Neden? Beğenmedin mi?"

"Hayır. Sadece tarzım değil!"

Kris masadan kalkıp odasına çıktı ve üzerini değiştirdi. Omleti yemek istiyordu. Ama şu inadından da vazgeçemiyordu işte. Artık Exo yurdunda yerdi bir şeyler.

Aşağı tekrar indiğinde duyduğu ağır kokuyla mutfağa girdi tekrar.
Gözlerine inanamamıştı.
Li Ya , masayı öyle bir donatmıştı ki, sadece kuş sütü eksik gibiydi.

"Ahh! Geldin demek. Şimdi tarzın mı?" diye sordu Li Ya. Neden Kris ona kaba davranmasına rağmen gülümsüyordu?

"Hayır! Sen yaptığın için hiç birisi tarzım değil."

Gelinin birden yüzü düşmüştü.

"Bekle. O zaman sipariş vereyim." diyerek telefonunu çıkardı cebinden.

Kris birden kızın bileğini tutmuş ve telefonunun düşmesini sağlamıştı.

Li Ya'nın gözleri dolmuştu.

"Sana kaç defa söyledim? Benimle ilgilenme! Beni umursuyor gibi davranma!"

"Ama..."dedi Li Ya boğuk sesiyle.

"Ben...Ben senin gelinim."

"Hah! Gelinimmiş! Seni asla gelinim olarak görmem. Görücü usulü evlilik mı olurmuş? Ayrıca ben aşka falan da inanmam. Bu yüzden,kendini gerçek gelin falan sanma. Sadece burada rahatça yaşa işte. İstediğin gibi. Sana para vereyim. Git alışveriş yap! Ama gözüme gözükme!"

Li Ya acıyan bileğini unutmuştu bile. Sadece, bu...Bu onun tanıdığı Kris değildi.

"Aşka inanmıyordum. Ama aşkı bulma umudum vardı. Sözünü tutarsın sanmıştım. Beni kendine aşık edersin sanmıştım. Bu yüzden sen çabalamadan ben seni sevmeyi denedim. Senin içinde bir beklenti içindeydim hep. Belki beni sever diye. Ama artık bende hiçbir beklenti bırakmadın. Seni sevmek zormuş Kris. Seni sevmek acıtıyormuş."

Kris, duyduğu son sözlerden sonra gelinin bileğini bıraktı. Artık onunda gözleri doluydu. Geçmişini hatırlıyordu artık.

"Senelerdir bir uçurumdan düşüyorum. Sonu yok. Başı yok Kris...Sen...Sen beni tutacağını söylemiştin. Bana yıllar önce söz vermiştin."

Kris gelinin söyledikleriyle titredi. Bir kaç adım geriye atıp,gelininden uzaklaştı. Kalbi delicesine ağrıyordu. Gözünden akan damlalara aldırış etmeden,ağrıyan kalbine götürdü yumruk yaptığı ellerini.

"Li...Li Ya...Bu...Bu gerçekten sen misin?"




7) TARZIM OLMAYAN GELİN(KRİS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin