Bazen insan kendini yalnızlık çukurunda bulur.Etrafında ne kadar çok insan varsa yalnızlığı o kadar artar.Ben genellikle kendimi yalnızlık çukurunda bulmak yerine kendimi o çukura atıyorum. Kendimi soyutlamayı seviyorum.Kulağımda kulaklık, elimde kitabım .Sadece biz.Kimseyi duymaya ihtiyacım yok.
Ama öyle bir zaman geliyor ki çevrendekiler seni yalnız bırakmak istiyor, sana yalnızlığın daha iyi geleceğini düşünüyorlar. Senin ise ihtiyacın olan tek şey bir omuz.Başını yaslayıp saatlerce durmaksızın hıçkıra hıçkıra, bağırarak ağlamak. Omuzun sahibi seni sadece sarsa yeter .Onun sizi teselli etmesine gerek yok.Onun varlığı yeter.Çünkü biz insanlar genelde ağlamak için seçtiğimiz omuzun sahibinı benimsemiş ona güvenmişizdir.
Bir de yalnız olduğunuzu düşünün. Yanınızda kimse yok.Sessiz bir yer.Dışarıdan trafiğin ve insanların kulak tırmalayıcı sesi geliyor.Uzgunsunuz.Aldatıldınız,ya da ne bileyim işte borçlar yüzünden her şeyi kaybettiniz.İşte o an bağır çağır. Ne varsa kır, dök ,parçala. Sinirin geçmedi mi?Saçlarını yol.Ağla. Başını duvarlara vur.Ne elde edersiniz, kendinize zarar vermekten baska