↕-7-↕ ''Kırgınlık,Kızgınlık''

5.5K 235 53
                                    

Şarkıyı Dinlemenizi Kesinlikle Tavsiye Ediyorum,Tam Bu Bölüm Ve Bizim Çiftimiz İçin Uygun.

DİNLEMELİSİNİZ.

Kızılkan Konağı

Kıyamet Günü demiştik değil mi ? Ya bu kıyamet günü ilk defa bir şaşırtma yaparak en iyi şeylere sebep olsa daha güzel olmaz mıydı?

Ama diyoruz ya her şey ihtimallere bağlı.

Bilemeyiz ki bugün bizlere neler olacağını ?

Biz belki de.. Hadi neyse düşünmeyelim bunları her şeyin iyi olacağını düşünelim ki öyle olsun.

Belçim'i baygın bulan yengesi Delal'idi.

O an kadın hayatı boyunca yaşadığı en büyük korkuyu yaşamıştı belki de. Ne yapacağını şaşırmış sadece o an ki korku ile bir çığlık,bir feryadını duyurmuştu tüm konağa.

Delal'in çığlığı ile konakta bulunan herkes Belçim'in odasına doluşmuş ve onlarda birkaç dakika olayın şokunu yaşıyorlardı.

Kendini ilk toparlayan Berfan Ağa'idi. Hemen kız kardeşini kucağına almış. Merdivenlerden bile hızını hiç bir şekilde düşürmeden koşmuştu. Onlar ölüm korkusunu bir çok kez yaşamış olsalar bile, insanın yinede canından can götürüyordu bu duygu.

Feryadı,figanı ellerini dizine vura vura çürüten bir anne, değil konağı tüm Mardin'i ayağa kaldırmıştı.

Kızını gördüğü ilk an aklı başından gitmiş ağzından gelmiş olan kan ile küçük bir göl oluşmuştu Belçim'in bayıldığı alanda. Bu onu fazlasıyla korkutmuş Mardin'in olmayan adaletine yine tüm içindekileri söylemişti.

Berfan Ağa arabayı delicesine sürüyor, arkada yatan kız kardeşine dakikada bir delicesine uyanması için bağırıyordu. 

Belçim'in vücudu hemen yanında olabilirdi ama ya ruhu o neredeydi kim bilir ?

Korku en büyük duygu;öyle bir duygu yaşatırdı ki insana o an insan kendinde olamıyordu.

Hızını hiç düşürmeden arabası ile acile giden yolda bağırışları ile tüm hastaneyi ayağa kaldıran, Berfan Ağa 

''Sedye getirin''

Sadece iki kelime nasıl bir feryat ?

Nasıl bir yardım isteği bu, her zaman insanlara onlar yardım ederken şimdi neden bu kadar çaresiz hissediyordu kendini.

Sedyeye kardeşini yatıran Berfan Ağa gözünde ki yaşları silmiyor, silmeye bile taakati yoktu.

Belçim sedyedeyken Berfan Ağa gözünde ki yaşlarla birlikte ilerliyor kardeşini aldıkları müdahale odasına doğru gidiyordu, müdahale odasına alınan Belçim baygın haldeyken doktorlar elinden geleni yapmaya çalışıyordu solgun ama güzel olan Belçim'e.

Kızılkan ailesi hastaneye gelmiş kadınları ağıt yakıp ağlarken,erkekleri ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Kızlarından gelecek hayırlı haberi bekliyorlardı.

Olmayacak dediler içinden binlerce kez bu berdel olayı için. Ama bilmedikleri sandıkları bu adetler aslında ne olursa olsun asla vazgeçmeyecekleri bir olaydı.

Belçim, asla ama asla bu hasta halindeyken bile ailesine laf getirtmeyi istemezdi o yüzden Kızılkan ailesi Belçim'in tekrar ayağa kalkıp onlara inat yapacağını biliyordu.

Olsun dediler içinden Belçim ayağa bir kalksın da ne olursa olsun dedi.

Sıraç Haznedar arabadayken bir an aldığı haberle ani bir fren yapıp U dönüşü yoluna girmişti, nasıl oldu da daha az önce gördüğü kızın fenalaşıp hastaneye kaldırıldığını anlamıyordu.

Aşk-ı Vuslat BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin