Keyifli okumalar
💜Jeon Jungkook soğuk havanın yüzüne çarpmasıyla gözlerini kıstı. Bu soğuk havada derisi acıyordu. Kesinlikle kışı sevmiyordu...
kapalı ve kasvetli havadan nefret ediyordu...
Kızarmış ellerini birbirine sürterek ısıtmaya çalıştı. Soğuk olsa bile kalın giymeye özen göstermemişti bu yüzden fazla üşüyordu.
Bakışları yanından geçen insanlara kaydığında artık içeri girme vaktinin geldiğini düşünmüştü.
Başını yukarı kaldırdı ve karşısında ki büyük binayı bir süre donukca izledi. Her ne kadar buraya gelmek istemesede kendini zorunlu hissediyordu.
O nottan sonra polise gitmesi şarttı. Bu yüzden buradaydı...
Kendine garip bir şekilde bakan insanları fark ettiğinde artık daha fazla karakolun önünde dikilmemeye karar verdi.
Yavaş adımlarla korakola doğru ilerleyip içeriye girdi. Birden vücudu sıcak ortama girince yüzünü buruşturdu.
Montunun fermuarını biraz açarken aynı zamanda ona yardım edebilecek birilerini arıyordu. Daha üst yetkili biriyle konuşmak istiyordu.
"Merhaba, ben jeon Jungkook. Bir ihbar için buradayım. Amirinizle görüşebilir miyim?"
Karşısında duran üniformalı genç polis, Jungkook'u baştan aşağı incelerken Jungkook rahatsızca gözlerini kırpıştırdı. Bir polis tarafından incelenmek tedirgin hissettirmişti.
Sert bakışlı polis bir süre boyunca ona baktıktan sonra başını sallayıp önünde durduğu masanın üzerindeki telefonu eline aldı.
Bir yeri tuşlayıp konuşmaya başladığında Jungkook merakla onu bekliyordu. Polisin ona yardım edeceğini umuyordu.
Genç polis konuşması bittiğinde elindeki telefonu yerine bıraktı ve oturduğu yerden kalktı. Jungkook'un bakışları istemsizce polisin belinde ki silaha kayınca sertçe yutkundu.
Neden korktuğunu bilmiyordu ama bu kadar korkak olmak istemiyordu. Alt tarafı polisin belinde bir silah görmüştü. Bu gayet normaldi.
"Benimle gelin."
Jungkook hızla polisi onaylarken yanından geçen genç adamı takip etmeye koyuldu. Merdivenlere doğru yöneldiklerinde Jungkook etrafı inceliyordu. Daha önce hiç karakola gelmemişti. Burası oldukca hareketliydi.
sonunda Merdivenden çıktıklarında kahverengi bir kapının önünde durdular.
"Amirim sizi içeride bekliyor."
Genç polis son kez Jungkook'a yandan bir bakış attıktan sonra geldikleri yerden geri döndü.
Jungkook bir süre arkasından onu izleyip başını iki yana salladı ve derin bir nefes aldı. Fazla kasılmıştı. rahatlamaya ihtiyacı vardı.
Sağ elini yumruk yaparak bir kaç kez kapıya vurdu ve içeriden ses gelmesini bekledi.
Nihayet ince tiz sesi duyduğunda gergince kapının kulbunu tutup aşağı indirdi. Kahverengi kapıyı iyice aralayarak kendini odanın içine attı.
Gözleri ilk olarak sandalyesinde oturan ve beklediğinden oldukca genç olan amirde durdu. Genç amir hafif bir şekilde tebessüm etti ve oturduğu koltuktan kalkarak Jungkook'a elini uzattı.
"Merhaba, Jungkook-sshi. Ben amir Kim Seok Jin."
Jungkook bir süre amirin uzattığı eline bakarak gergince tebessüm etti. Elini tuttu ve başını hafifce salladı. Amirin bu kadar genç ve samimi olması onu biraz olsun rahatlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑴𝒆𝒛𝒂𝒓𝒍ı𝒌|𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌✔
Fanfiction*Bu hikaye yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılmıştır* Jeon jungkook, bir yıl önce ölen küçük kız kardeşinin mezarını ziyarete gittiğinde mezarlıkta bilinmeyen birinden gelen bir not buldu. Bu notlar aylarca gelmeye devam ettiğinde artık iyice ko...