Sessizliğinin üçüncü gününde vakit gece yarısına beş var.
Odandan bahçeye açılan sürgülü cam kapının eşiğinde oturuyorum.
Elimde kitaplığından gözüme kestirdiğim bir kitap..Odanın kapısı gürültü ile aralanıyor ve devrilir gibi giriyorsun.
Göz göze geliyoruz."Bütün gün evde mi oturuyorsun?"
"Bu şehir çok şey gibi çok değişmiş beş yılda. Hevesim yok."
Yüzüme öylece bakıyorsun.
Kaşların itiraz edecek oluyor, havalanıyor.
Ama geçip karşıma oturuyorsun.Gözlerin bahçenin diğer ucundan uzanan zayıf ışığa kayıyor.
Babalarımız hala kaybedilen bir sayıyı tartışıyor."Yani bu şehir artık ilgini çekmiyor mu?!"
Kollarını dizlerine sararken soruyorsun.
Sonra soğuk bir gülüş dudaklarını kıvırıyor."Seul gibi değil tabi. . Neden ilgini çeksin ki?!"
Kitabı kapatıp kucağıma yaslıyorum.
Kapının eşiğinden dışarıya uzattığım bacaklarımı toplayarak bağdaşlıyorum.
Dizlerim ayaklarına yaslanıyor.
Ve bakışlarımız buluşuyor."Şehirlerin ruhlarını insanları çizer..
Beni bu şehre sürgün eden heveslerim değil senin nefesindir.."Diyorum ve gülüyorsun..
Yanakların hoş bir kızarıklıkla renkleniyor."O cümleyi hatırlıyorum bu kitaptan . Hatta not almış olabilirim."
Kitaba bir bakış atıp söylüyorsun.
Bense her sözünde kıvrılarak dalgalanan dudaklarını izliyorum. ."Arkadaşlarla yarın dağ yürüyüşüne çıkacağız. Muhtemelen gece çadır kurarız. Gelmek istersen.. Gerçi bir grup liseli ile ne kadar eğlenirsin bilmiyorum."
"Kulağa ilginç geliyor. ."
"Aslında oldukça heyecan verici. Yepyeni bir dünya keşfetmek gibi. Benim çadırım var. Birlikte kalabiliriz. Diğer malzemeleri sorun etme hyung. Bir şekilde hallederim ben."
Yaklaşıyorum konuşurken parlayan gözlerine. Kollarımı dizlerine yaslıyorum.
Biraz daha yaklaşınca başım çenene değiyor. Boynuna ha düştüm ha düşeceğim.
Nefesin saçlarımda esiyor ağır ağır."Sigara mı içiyorsun?"
Doğrulup dudaklarına kısa bir bakış atıyorum. Gözlerin şaşkın ve daha iri.
"Ba-Bazen..Arada.. Öylesine. ."
"Sigara değil iğde kokmanı tercih ederim."
Ciğerlerimi yakmanı değil başımı döndürmeni isterim..
Beni iteleyerek eşikten kalıyorsun.
"Öylesine dedim. Kafam bozuk olunca."
Dolabından yeni bir atlet ve şort alarak banyoya geçtiğinde kitabı masaya bırakıp yatağa uzanıyorum.
Aklımı dürten bir fikirle harekete geçip onun yastığı ile benimkini değiştiriyorum.
Yastığa sarılarak iğde kokusunun başımı döndürmesine izin veriyorum.
Sonra sen geliyorsun.
Sol yanıma kuruluyorsun..
Gözlerim aralanıyor ve bakışlarda buluşuyoruz bir kez daha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fincanında Yeşil Güller Vardı.. 《Dörtleme》
FanficNe sevmekten korktum ne de kaybetmekten.. Ben seni sarıp sarmaladım kalbimde Kokladım, öptüm dallarından Her nereye baksan ben varım gayrı Geçemezsin sevdamın üzerinden Gidemezsin bu gönülden öteye İlle de ben ille de sen artık. . İlle de aşk ille...