-BU KIM?-

460 49 33
                                    

Bugün okul açılıyordu. Çok heyecanlıydım. Acaba benimle önceden dalga geçen insanlar şimdi nasıl davranacaklardı. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım ve pijamalarımı değiştirmek için dolabın karşısına geçtim. Okul üniformaları yerine serbeste geçmiştik. Bu benim için daha iyiydi.

Hemen vücuduma yapışan siyah bir tişört , siyah bir pantolon ve onu tamamlayan siyah bir kemer takmıştım. Ayna da yansımama bakarken odamın kapısının bir anda açılmasıyla serçe parmağımı yatağın kenarına vurmuş ve acı içinde yere düşmüştüm. Jaebum ise kahkahalar atarken nerdeyse kapıyla ilişkiye gircekti. Anlamıyorum bunun nesi komikti lan. Çin işkenceleri bile bu kadar can yakmıyordur eminim. Hala gülerken kafasına bir şeyler atmak için etrafa bakındım ama etrafta atabilecek hiç bir şey yoktu.

Acısı geçtiğinde kalktım ve Jae'yi iktirip alt kata kahvaltıya indim. Annem gene döktürmüştü. Hemen masaya oturmuş ve yemek için sosis alıp tam ağzıma götürecekken , annem kafama spatulayla vurmuştu.

J= Napıyon anne ya. Evladına niye vuruyon sen?

A= Sus bakim. Herkes oturmadan yemek yenmez kaç kere söyliycem sana.

J= Ya o da gelir yer nolcak be.

A= Bak vurucam şimdi ağzının ortasına haa!

Dediğinde korkmuştum sinirlenince annemin yanına bile yaklaşmam. O sinirle beni elinde ki spatulayla ağzıma vura vura öldürürdü. Yüzümü asıp , kollarımı göğsümde birleştirdim. O sıra da merdivenlerden Jaebum iniyordu. Nasıl ya bir dakika ben bunla okula gitmem. Jaebum'mu iniyor meteor mu düşüyor belli değil. Ben bunla okula girersem gene dikkat çekemem. Aissh cidden!

Jb= Anne kahvaltı'da ne var??

Yanlış duymadınız. Jaebum anneme anne diyordu. Babama da baba.

A= Zıkkımın kökü!!

Göz devirip masaya oturdu. Yemeklere saldırmaya çoktan başlamıştı bile. Bende ona göz devirip yemeğimi "insan" gibi yemeye başlamıştım. Daha sonra Jae kafasını bana çevirip ağzında ki yemeklerle konuşmaya başlamıştı.

Jb= Jockson sono bor soy vormom lozom.

J= Iyyy tamam da kapa şu ağzını. Midem ağzıma geldi.

Dediğimde gülüp masadan kalkıp yukarı çıkmıştı. Aşağıya indiğinde bir elinde siyah şapka ve diğer elinde siyah güneş gözlüğü. Aslında tarzı hoşuma gidiyordu. Genellikle siyah yoğunlukta. Elindekileri alıp taktığım da kendimi James Bond gibi hissetmem normalmiydi? Çantalarımızı alıp annemi öptükten sonra evden çıktık. Arabaya bindik. Ve heyecanım her okula yaklaştığın da artıyordu acaba nasıl bir gün olacaktı.

Okulun önüne geldiğimizde bütün herkes bizim arabaya bakıyordu. Çünkü camlar siyah olduğu için bizi göremiyorlar dı. Jaebum heyecanlandığı mı anlamış olacak ki sırtıma dokundu ve gülümsedi. Ben de ondan güç alarak arabadan seksi olduğunu düşündüğüm bir şekilde indim. Jaebum'da aynı şekilde.

~ ~ ~ ~

Okula girdiğimizden beri beni bu kadar dikkatli süzmeleri sinirimi bozuyor ve rahatsız ediyordu. Hadi ama Bambam nerde kaldın?

Kafamı telefondan kaldırdığım zaman karşımda Mark'ı gördüm. Beni baştan aşağıya süzmüştü. Sanki yeni avı benmişim gibi bakmıştı. Hemen kafamı eğdim ve Bambam veyatta Jaebum'un gelmesini bekledim. Bu ara da lise 2. sınıfım. Kore de yarım bıraktığım eğitimime Çin'de devam etmiştim. Kafamı tekrar kaldırdığımda Jaebum'un geldiğini gördüm ve sevinçle ona sarıldım. O da aynı şekil de karşılık verdi. Ayrıldığımız da gözlerim Mark'a kaymıştı. (Çocuğun gözünü ne hallere soktuk kkkk )

Bana bakıyordu ne alay eder gibi ne de kıskanmaş gibi. Sinirle öfkeyle bakıyordu. Şimdi gidip "noldu bacım ne baktın" diyesim gelse de ölmek için gencim. Kafamı Jaebum'a döndürdüm. Bana sinsi sinsi bakıp gülüyordu.

J= Ne bakıyon lan öyle sinsi sinsi?

Jb= Hiç niye bakıyım ki öyle.

Demiş ve gülmüştü. Aish bu çocuk insanı deli de eder mutlu da eder. Psikolojisi bozuk galiba.

Tekrar gözlerimi devirdim ve sınıftan çıktım. Jaebum'da arkamdan geliyordu. Bana yetişmek için hızlandığını biliyordum. Arkamı dönmüştüm ve Jaebum'u bir çocuğun altında görmüştüm. ( No fesatlık canım sjsjjss )

Çocuğun biri Jae'nin üzerine düşmüştü. Yanlarına gittiğim de çocuk utançtan kızaran yanaklarını gizleyip Jaebum'un üstünden kalkmıştı. Yerde ki çantasını da alıp hemen saygıyla eğilmiş ve gitmişti. Bende Jae'nin yanına gidip kolundan tuttuğum gibi kaldırmıştım. Bu sıra da çocuk bizim sınıfa girmişti. Jaebum ona baktıktan sonra bana dönerek;

Jb= Bu kim?

Demişti bende bilmediğimi söyledim ve kolundan çeke çeke yürütmeye başladım. Sonuçta Bambam Beyi bekletmek dünyada ki en son isteyeceğim şeydi. Bambam'ı düşündüğümden değil. Çenesini çekmek istemiyorum.

Elimde hazır olan bir tane Kaisoo texting var onu şimdi mi yayınlamalıyım? Yorum yaparsanız sevinirim teşekkürler 😊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elimde hazır olan bir tane Kaisoo texting var onu şimdi mi yayınlamalıyım? Yorum yaparsanız sevinirim teşekkürler 😊

DEĞİŞİM - MarkSonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin