-KÖR-

434 46 30
                                    

Zilin sesiyle kafamı kaldırdım. Hala uykum vardı. Kafamı geri sıraya koyup gözlerimi kapattım. Tekrar uykuma döneceğim sırada dürtüklenmemle gözlerimi yeniden açtım.

M= Yemekhaneye mi gitsek?

J= Neden?

M= Aşçıya falan yardım ederiz nasıl fikir?

Dediğin de gözlerimi devirmiştim. Komik misin sen ya. Tekrar konuşmaya başladığın da gözlerimi ona çevirdim.

M= Geliyor musun? Gelmiyor musun?

J= Gidelim.

~ ~ ~

Jaebumla sahil kenarında oturmuş ve birer tane pamuk şeker almıştık. Morali bozuk gibiydi. Söylemese bile hissedebiliyordum.

J= Neyin var?

Jb= Hiç bir şey.

J= Yalancı.

Jb= Asıl sensin yalancı.

J= Benden ne saklıyorsun sen?

Jb= Bugün bir şey öğrendim. Ve moralim bozuk.

J= Onu fark ettim. Ne öğrendin ki seni bu hale getirdi.

Jb= Ben aşık oluyor muşum. İnanmak istemiyorum.

J= Aşık olmak kötü bir şey değil ki.

Jb= Bundan önce hiç kimseye aşık olmadım ben. Korkuyorum. Ya olmazsa , istemezse beni. Hadi oldu diyelim. Ya beni zamanla sevemezse? Ya bırakıp giderse?

J= Youngjae'nin böyle bir şey yapacağını sanmıyorum. Belki o da sana karşı bir şeyler hissediyordur.

Dediğim de suratıma mal mal bakmıştı. Yerim ya maymun. Tebessüm ettiğim de önüne döndü ve o da tebessüm etti.

Jb= O kadar mı belli ediyorum?

J= Fazlasıyla.

Jb= Ne yapmalıyım.

J= Açıl ona. Ama ilk erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmen lazım.

Dediğim de kafasını sallayıp önüne döndü. Ben inanıyordum. Bunlar mutlu bir çift olacaktı. Youngjae tatlı , utangaç biriydi. Jaebum kesinlikle en doğru insana aşık olmuştu. Gidip de benim gibi imkansızın peşinden koşmayacak olmasına seviniyordum.

Elimde ki pamuk şekerin bittiğini görünce dudaklarımı büzdüm ve Jaebum'a döndüm. Onunkinin de bittiğini fark ettiğim de ayaklanmıştım. Elinde ki çubuğu da alıp çöpe atmıştım. Geri yanına gelip onu kaldırmıştım. Eve doğru yol almaya başlamıştık. Ne o konuşuyor ne de ben konuşuyordum.

O nasıl açılacağını düşünürken ben nasıl vazgeçeceğimi düşünüyordum. Vermeyin arkadaşlar. Kimseye kendinizden daha fazla değer vermeyin. Kimseyi canınızdan çok sevmeyin. Kimse için bir şeyleri değiştirmeyin. En önemlisi de karakterinizden ödün vermeyin. Değmiyor.

Ne yaparsanız yapın. İsterseniz dünyayı yakın onun için ama olmuyor. İnsan sevmeyince sevmiyor. İmkansızın peşinden neden gidiyoruz ki? Daha mı cazip geliyor bizim olmayışı? İmkansızları bırakıp neden etrafımızda bize gerçekten değer veren insanları görmüyoruz ki.

Bundan sonra Mark yok benim için. Zor olucak ama unutucam. Öyle ya da böyle. Acı çeke çeke de olsa peşini bırakacağım. Etrafa kör olan ben sadece onu görüyorken , şimdi sadece ona kör olacağım.

DEĞİŞİM - MarkSonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin