Jackie Wang: Şimdiden çok özledim galiba.
Hye Jin: Kes şunu...
Jackie Wang: Dün akşamı bir daha tekrarlamalıyız ;)
Hye Jin: Bir şey olmuş gibi konuşma Jackson.
Jackie Wang: Olsun. Ayrıca sırf yalnız kalmayalım diye arkadaşını yanından yollamamış olmanda gözümden kaçmadı. İlk defa yüz yüze konuşma fırsatını bulmuşken ne diye böyle şeyler yapıyorsun ki? -.-
Hye Jin: Güvenemedim sana. Yine acayip şeyler söyler veya yaparsın diye.
Jackie Wang: Asla. Ben öyle biri miyim?
Hye Jin: Öylesin maalesef.
Jackie Wang: Kalbimi kırdın :(
Hye Jin: Koca bebek...
Jackie Wang: Şaka bir yana, çok mutluyum.
Canlı canlı Jackson deyişini duymak o kadar güzel hissettirdi ki...
Hye Jin: İşte yine başlıyoruz.
Jackie Wang: Şikayet etmek yerine, benim gibi içinden geçenleri söylesen? Bir kez olsun.
Hye Jin: Pekala. Bende mutluyum. Ayrıca gitmeden önce sarıldığın için teşekkür ederim. Eğer sen yapmasan, bende yapamazdım ve pişmanlığımdan ötürü kendimi öldürebilirdim :D Seni yakından görebilmek, dokunabilmek, seninle konuşabilmek harika hissettirdi.
Jackie Wang: Tanrım... Bunu ekran görüntüsü aldım. İleride lazım olabilir. Ve beni deli ediyorsun, Hye Jin. Sarılmışken, öpmem de gerekiyordu.
Hye Jin: Yüz bulunca çenen açılıyor senin. Gidiyorum ben.
Jackie Wang: Rüyanda beni gör! :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WeChat -Jackson Wang | Texting
Short Story#jacksonwang sıralamasında 2 Yatağımda uzanmış, sıkıntıdan patlamak üzere olduğum dakikalarda, WeChat uygulamasında soluğu aldım ve telefonumu rastgele sallayıp, yakınlarımda olan kişilerin isimlerinin, dizilişini izledim. Kiminle konuşsam diye göz...