-Ne yani kocaman yüzüğü yuttun mu?
-Ne yüzüğünden bahsediyorsun Jimin?
-Sana aldığım kocaman yüzükten.
-Ayy bana kocaman yüzük mü aldın?
-Evet aldım ama sen o kocaman yüzüğü yedin.
-Yemiş olamam Jimin. Boğazıma takılırdı hem çiğnerkende anlardım.
-O pastayı yiyorken aklına çiğnemek geldi mi? :D
-Şey tamam belki kendimi biraz kaptırdım ama tabikide çiğniyordum.
-Hadi gidiyoruz.
-Nereye?
-Nereye olabilir hastaneye . Yüzüğü yuttun mu diye baktıracağız.
-Tamam.
Hemen hastaneye gittiniz. Jimin içeri öküz gibi dalmıştı ve seninde elinden tutup koşturuyordu. Danışmaya gidip röntgen çektirmek istediğinizi aöylediniz. Biraz anlayamamışdı galiba ve bu Jimin'in sinirini iyice bozuyordu. Jimin'in sesi git gide çoğalıyordu. En sonunda işi tatlıya bağlayıp röntgen çektirmeye gittiniz. Hemen çektirip dışarıya çıktınız. Jimin heyecanla o sonucu bekliyordu.
-Sonunda gelebildiniz.
-Odama geçelim.
-Olur.
Koşar adımlarla odaya gittiniz. Heyecanla sonucu bekliyordunuz.
-Görünen şu ki yüzük falan yok.
-Nasıl yani. Yok mu? Tekrar bakın lütfen.
-Jimin bey yüzük yok.
-Peki.
Sinirle odadan çıktı Jimin. Sende peşinden gittin.
-Üzülme yakışıklım ne olacak? Dünyanın sonu değil ya.
-Ben yüzüğe üzülmüyorum güzelim. Sadece o pastand beni nasıl kazıklar ona sinirleniyorum.
-O zaman hadi gidip heaap soralım.
-Şimdi değil aşkım. Seni eve bırakıp ben gidiceğim.
-Ama yapma böyle bende gelmek istiyorum.
-Aşkım sen evde kal. Güzelce giyin akşama bir sürprizim var.
-Aşkım yine pastaysa gerçekten saol.
-Yok aşkım bu yemek.
-Tamam o zaman beni eve bırak.
-Tamam.
Yolda hiçbir şey konuşmamıştınız. Jimin pastaneye yapacaklarını düşünüyordu.
Seni eve bıraktı ve paataneye doğru gitmeye başladı.JİMİN'İN ANLATIMI
- Pasta nasıldı efendim?
-Siz beni kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
-Ne kandırması efendim?
Jimin hemen kasanın yanına geçti ve uüzüğü arama başladı. Kasayı açtırtıp her yerine baktı. Tam bulamayıp ne diyeceğini düşünürken eline yüzüğün kutusu çarptı ve hızlı bir hamleyle onu oradan aldı.
-Ne yüzüğü gördün mü? Sizi şikayet edip burayı kapattıracağım.
-Yapmayın efendim, naparız biz?
-Onu benim günümü mafetmeden önce düşünecektiniz.
Koşar adımlarla eve doğru giderken avukatını arayıp işi halletmesini söyledi. Ev geldiğinde o tatlılıklar abidesi sevgilisi karşısındaydı. Üstünü giyinmiş bir şekilde seni bekliyordu ve geldiğini gördüğünde yüzünde güller açmıştı.
-Hadi aşkım sende üstünü değiştir ve gidelim.
-Tamam güzellik. Ben hemen giyiniyorum.
Onu beklmeye başladın. 10 dk sonra aşağıya indi ve sana doğru baktı.
-Artık yola koyulalım mı prensesim?
-Olur yakışıklı prensim.
Sürpriz için gideceğiniz yere gitmeye başladınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONRADAN SEVDİĞİMM (JİMİN)
FanfictionJimin'in babasının askerlik arkadaşının kızı (yani sen) ile geçirdiği zamanı anlatan bir kitap. Umarım beğenirsiniz :)