Bölüm 1

12 1 1
                                    

SELAM ARKADAŞLAR 👸👸👸 UMARIM VOTE ATARSINIZ EĞLENCELİ BİR KURGU YAPMAYA ÇALIŞTIM!

"Ellerimde çiçekler, kapımda mafyalar gelirsem bir gün şaşırmaa."
"Yahu sen ne diyorsun Atakan? Biz burada can çekişiyoruz, sırf adam öldürürken videolarını çektik diye bizi buralara kadar kovaladılar zaten. Anlamıyorum ki, gencecik çocuklarız biz."
"Senin ileri derecede gerizekalı olduğunu söylesem batmaz değil mi Bilge?"
"Katılıyorum Sema'ya. Neden, çünkü öyle."
Kendimi araya sokmamaya çalışırken, artık gerçekten sıkıldığımı benimsedim. Peşimizde mafyalar vardı ve, bizde tam olarak minik bir depoda kilitli kalmıştık. İstesekte çıkamıyorduk ya, beyefendi mafya amcalar zorlanıyordu kapıyı açmakta.
"Arkadaşlar, bakın lütfen! Biz şuan kapının ardında 7 kas torbası hunharca bizi öldürmeye çalışan silahlı adamlarla uğraşıyoruz. Konunuzun eğlencesi yok! Ölelim mi?"
"Ölmeyiz, korkma. Daha neler oldu bizim hayatımızda, şu kadar güçlü bir kapıyı nasıl kırsınlar?"
Bu sırada Serkan başka bir şey denemeliydi ki, sanırım kapı kırılma noktasına gelmişti. Kapalı alan fobisinden dolayı  bayılacak olan Bilge'ye ihtiyacımız vardı, en zekimiz oydu her ne kadar deli olsada. Serkan onu düşmemesi için sıkıca kavramışken, Bilge son nefesiyle kurtulma planlarımızı anlatmaya başladı.
"Bakın, şu küçücük camı görüyomusunuz, açın onu. Tamam? Neyse, çantaları ortaya koyun. Kaçtık sansınlar. Kameranın hafıza kartını çıkarın ve fırlatın bir yere kamerayı,son anda kamerayı atmış gibi. Ay geliyolar.. Yaptınız mı, tamam. Şuradaki buzdolaplarının arkasına sürükleyin beni, saklanalım."
Bilgenin dediğini tamamıyla yaptıktan sonra dizili buzdolaplarının arkasına saklandık. Bilge mışıl mışıl baygınken, Sema, Serkan, Poyraz ve ben bilgeyi rahatça oturtmaya çalışıyorduk. Kurşun sesleri gelince kulaklarımızı kapatıp yalnızca beklemeye başladık.
Kapının yere düşüşünü belli eden bir ses, kulaklarımıza işler işlemez nefes almayı bile bıraktık. Sonra içlerinden bir Herkül kılıklı, konuşmaya başladı.
"Abi, kaçmışlar! Çantaları da bırakmış minikler. Ama kamerayı burada unutmuş gerzekler."
Ardından yağlı ve siyah saçlı bir hanzo kameranın arkasına bakıp hafıza kartını alacakken, kapağı açar açmaz kamerayı yere fırlattı.
"Kudurttuğumun çocukları almış lan! Al işte, bittik biz lan. Abi, ne yapacağız? Bu arada lan."
"Adam lan kelimesini nokta olarak kullanıyor lan.."
Gökhanın bu fısıltısına yalnızca elimle kapatmayı doğru buldum. Bilge hala baygın.
"Kuş gibi süzülmüş ağzına tükürdüğümün veletleri Duran. Bulacaksın onları! Yoksa 6nızıda acımadan çatır çatır doğrarım!"
"Derviş abi, çatır çatır doğranmazki.."
Ardından bir silah sesi.
Derviş denilen (sanırım) bıyıklı yer kasabası dilencisi, o adamı öldürüp tüm adamlarıyla beraber süzüldü. Gittiklerinden emin olmak için biraz daha bekledik.
Ses yoktu.
Bilge'yi Sema ile ben kucaklamıştık,şuanlık bir sorun yoktu. Ceset kokmuş olan depodan kırık kapı sayesinde kolayca çıktık. Etrafta kimse yoktu, arabaların hepsi yok olmuştu. Yalnızca Poyraz'ın yeni ehliyet alma sevincine karşı aldığımız beyaz arabamız duruyordu. Sonuçta 18 yaşımıza basmıştık ve yaz tatilinin 6. Günündeydik, kesinlikle değerdi.
Önde Serkan ve Poyraz, arkada Bilge, Sema ve ben vardım. Poyraz arabayı çalıştırdı ve eve doğru yol aldık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kar TaneleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin