Kavga

8 4 1
                                    

Alarm sesiyle yataktan yere yapıştım aya kalktığım da başım öyle bir ağrıyordu ki duvarlara vurasım geliyordu daha fazla dayanamayıp banyoya gittim elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyip kahvaltı bile yapmadan evden çıktım. Kulaklığı kulağıma takıp müzik listeme bakıp (Sancak nerdeyim bilmiyorum ama) dinleye dinleye gittim.  Okula geldiğimi görünce yürümekte olan ayaklarıma biraz daha kuvvet verip sınıfa doğru yürümeye başladım  sınıfta fazla kimse yoktu. Birkan'ı gördüm ve onun yanına gittim Birkan fazla yakışıklıydı siyah gözlü çağının saçlarıyla harika görünüyordu ona uzunca baktıktan sonra onun yanına oturdum ve kimin oturduğunu bakmak için kafasını kaldırdığı an beni görünce şok olmuştu.  Tusem diye sarıldı.

"Tusem iyi misin nasıl oldun dün konuşamadık diye soru sordu bende onu bekletmeden ondan ayrıldım ve sorusuna cevap verdim. 

"iyiyim Birkan sadece halsizim o kadar başım ağrıyor bu diye cevap verdim sınıf iyice dolmaya başladı. Yaseminle Kaan koşarak yanımıza gelmesiyle onlara döndük ve Kaanla Yasemin soru yağmuruna tuttular soruları bir Kaan bir yasemin sorduğu için cevaplamaya fırsat bile bırakmadılar Birkan sertçe masaya vurmasıyla ikisininde susmalarına neden oldu onlara tek tek sorularına cevaplarken yalan söylemek zorunda kaldım ve Birkan'ın bana baka kaldı içimden kendime küfürler yağdırmaya başladım o sırada sınıfa hoca girdi ve konuşmamızı bitirmiştik derse odaklanmaya çalıştım ama ne yapıp ne edip annemin söylediği sözler beynimde tekrarlamaya başladı ben seni annen değilim diye sürekli o anı yaşarken nefes alamamaya başladım herkes derste olduğu için sesim bile çıkmamıştı sabah kahvaltı yapmadan geldiğim için başım dönmeye başladı. Etrafa baktığımda herkes ders dinliyordu arkamda ise Kaanla yasemin uyumuslardı tabiki Birkan da birkana dokunduğum an Birkan bana bakması bir oldu.

Gözlerimden yaş akmaya başladı. Birkan'ın elini sıkıca tutunca birkan'ın gözü bir an elini tutan eline baktı ve bana geri döndü başımın ağrısı daha da artmaya başladı ve gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ugultuları fazla işitmiyodum Birkan'a döndüm an Birkan'nın da bana birşeyler söylemeye başlamıştı ama onu duyamıyordum bir anda gözüm karardı ve Birkan'ın omuzuna düşmüştüm. Birkan'ı bağırmasıyla herkes ilkilmişti ve biri beni kucağına almasını hissederken Birkan'ın olduğunu anlamıştım çünkü Birkan'ın erkeksi kokusu bir an burnuma gelmişti. Dışarıya çıktığımızı hissediyordum havanın rüzgarı tenime deniyordu yavaş yavaş insanları duyabiliyordum ama gözlerimi açamıyordum. Birakan arabasına bindirdigi gibi gaza basarak hastaneye gidiyorduk. Birkan'ın sorularını duyabiliyordum.

Tusem dayan güzelim sana birşey olmasına izin vermiycem

Tusem aç gözlerini yalvarıyorum aç o güzel gözlerini nolur.

Hadi benim meleğim mavişim aç gözlerini noldu sana.

Tussseeeemmmm diye bağırdığı an bir anda durduk hastaneye geldiğimizi anladık Birkan bağırıyordu.

Sedye getirin hemen sedyeee diye yeniden bağırmaya başladı. Doktorla hemşireler acile götürün dediler doktorun dediklerini anlamsızca duyarken bir anda gözlerim yavaş açılıyordu Birkan'ın yüzü bembeyaz olmuştu bırakana baktım da elimi tutmuştu bir an olsun bırakmamıştı serumu koluma başladıktan sonra doktor ve hemşireler odadan çıkmışlardı ben ise ağzımda buhar uyuyordum gözlerimi açtığımda yanımda birkan'ı gördüm.

Birkan diye seslendim Birkan bana döndü hemen.

Tusem güzelim nasılsın diye soru sordu.

Noldu bana diye tepkisizce soru sordum.

Sadece bayıldım korkma ben yanındayım diye teselli etti ve içeri Yaseminle Kaan geldiler.

Kardeşim nasıl oldun İyi misin birseyin yok ya diye soru sordu.

İyiyim diye kısa cevaplayınca  içeri doktor bey geldi.

Hastamız nasıl oldu diye soru sorunca ben biraz başım ağrıyor diye cevapladım. Doktor bey birşey söyledi.

Tusem hanım bugün hastanede  yatmanız gerek sizi bugün kontrol altına almamız lazım diye söylendi ve odadan çıktı.

Kardeşim ben bu gece yanında kalırım diye konuştu ama Birkan hayır diye cevaplarken hepimiz ona döndük ben burada kalıcam siz gidin dedi. Kaan Yasemini eve götür diye konuştu onlarda onaylarcasina başlarını sallayıp odadan çıktılar. Ben birkana bakarken yorulmuş bir hali var gibi duruyordu karşımda ina seslendim Birkan diye.

Efendim meleğim demesiyle ben şokka uğramış gibi hissettim bir an kendimi bende tepkisiz e meleğim dedim o da bir an ne diyeceğini anlamazken bana baktı sadece neyse sen uyu dinlen biraz dinleye söyledi.

Birkan ben çok korkuyorum gitme yanımda kal diye gözümden yaş gelmeye başladım.
Korkma meleğim ben senin hep yanındayım sana birşey olmasına izn vermiycem diyerekten anlima ufak öpücük ki durup kendide koltukta oturdu ve öylece birbirimize baktık ve gözlerim yavşak yavşak uyumaya çalıştım. Sabah olduğunu fark edince serumumun bittini gördüm ve gözüm birkan'ı aradı koltukta uzanmış yatıyor du gömleğin ilk iki düğmesi açık saçları öne gelmiş bir şekilde yakışıklı görünüyordu onu uyandırmadan lavaboya gideceksen başımın dönmesi ile yere düşmem bir oldu ve Birkan ne olduğunu anlamadan bana baktı.

Sen ne yapmaya çalışıyorsun Tusem açaba iyileşmeden nereye gidiyorsun diye ufak çınlama oluştu kulağımda.

Sakin ol Birkan ben sadece lavaboya gidecektim seni uyandırmak istemedim ben derken doktor içeri girdi.

Tusem hanım Birkan bey hastamızın durumu iyi çıkış işlemlerini yapabilirsiniz diyerek odadan çıktı Birkan çıkış işlemlerini yaptıktan sonra beni eve bırakması için birkana söyledim oda kafasını onaylar şeklinde salladı ve arabaya bindik yol boyunca hiç konuşmadan eve geldik birkana bakıp teşekkür edip ondan ayrıldım. Eve gidince annem ve babam beni salonda beklediğini gördüm onların yanına gidip onlara boş boş baktım annem le dönüp bana güldü ve ona içimden küfürler yagdiriyordum babam ise solgun haline bana bakıyordu.

"Baba sende biliyosun demi  kısık sesle konuştum.

Tusem kızım ben özür dilerim kızım affet beni diye konuştu.

Afedeyim öylemi baba bunu benden nasıl sakladın hemde kızından diye bağırdım. Babam ayağa kalkınca bana bir adım attı bana yaklasmamasi için elimi havaya kaldırdım yaklaşma diye tekrar sesim yüksek sesle konuştum babam ise olduğu yerde durmuştu annem aya kalkınca bana bağırmaya başladı.

Tusem o senin baban nasıl konuşursun babanla sen diye söylendi ben de ona bağırdım.

Sen karışma anladın mı beni diye bağırdım. Annem bana yaklaştı ve yüzümün sol tarafıma tokat gelmesiyle sol yanağım sızladı. Ona kısık sesle sizden nefret ediyorum dedim ve bir adım atacakken babam Tusem diye söylemesine durdum ve önüme  dönmeden babam konuştu.

"Bak kızım bunu senden saklamak zorunda kaldım mecburdum bunu mecbur bırakmak zorunda kaldırdilar beni kızım diye söylendi ve hemen önüme dönüp konuşmaya başladım.

Neden saklamak zorunda kaldın baba kim seni mecbur bıraktı söyle diye konuştum ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Baba konuşsana susma kim mecbur bıraktı seni annem nerde baba diye söylendim babamın cevap vermesiyle şokka girdim.

Tusem annen yaşıyor ama burda değil diye söyledi. Hiç bişey söylemeden hızla evden çıktım. Nefesim kesilene kadar koştum etrafıma baktığım da Yaseminlere geldiğimi farkettim. Yasemine ihtiyacım vardı ve kapıyı çaldım. Kapı açıldığında da Yasemin beni görünce çok şaşırdı fakat hızla beni içeri aldı...

Tusem'in Hayatı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin