Çıkmaz sokakta sevda üçkeni bölüm 5

16 1 1
                                    

5. KISIM ZİNCİRLER KIRILINCA

O günden sonra içine kapanık pısırık Eren' in yerine kendine güvenen rahat biri gelmişti. Arkadaşlarıyla top oynuyor eğitimlerde spor müsabakalarında hep önde giden o oluyordu. Taburun atletizim takımına seçilip birlikler arasında yapılan yarışmada yüz yirmi kişi arasında birinci olmayı başarmıştı.

Tabur komutanı kendisini tebrik edip alnından öpmüştü. Akşam iştimasından sonra körfezdeki yazlıklardan gelen yazlıkçı gençlerle oynadıkları maçtada döktürmüştü doğrusu. Topu bir aldımmı arkasından yetişebilen yoktu. Arkadaşları ondan çok memnundular. Gollük pasları tam ayaklarına bırakıyor onlarda fırsatı hiç kaçırmıyorlardı.

Böylece günler haftalar geçti terhis günü gelip çatmıştı. Kendisiyle birlikde on dört kişi daha yolcuydu. Bol eylenceli bir veda gecesi düzenleyip onları kışladan uğurladılar..

Hemen hepsi kışlanın önünden geçen otobüslere binip uzaklaşırlarken o aksi istikamete otobüse binip Gelibolu'da indi. Kararlı adımlarla ondakika kadar yürüyüp beş katlı bir binanın önünde durdu. Zillerin üzerindeki isimleri okurken kapıcı kolunda dolu bir sepetle çıka geldi.

- Buyur yeğenim kimi aramıştın.Elindeki kağıdı uzattı. Kapıcı okuyunca:

- Üçüncü kat altı nolu daire dedi.

Kapıcıya teşekkür edip merdivenleri çıktı. 6. dairenin ziline bastı. Kapıyı orta yaşlarda bir kadın açtı.

- Buyrun kimi aramıştınız ?

- Münip yüzbaşıya Eren isminde bir asker gelmiş sizinle helalleşmek istiyormuş dermisiniz ? Kadın içeri seslendi :

- Münip bir asker geldi galiba terhis olmuş seninle helalleşmek istiyormuş.

- Askermi kimmiş ismi neymiş ?

- Eren ! dedi.

- Eren mi ama nasıl olur ? dur bakayım. Uzandı koltuk değneğini alıp kapının eşiğine çıktı.

- Komutanım sizden özür dilemeye geldim. Lütfen beni bağışlarmısınız ? Çok üzgünüm. Öfkeli bakışlarının yerini şaşkınlık aldı. Hayatında ilk defa bir asker kendisini ziyarete gelip vedalaşmak istediğini söylüyor, birde af diliyordu. Yumuşadı. İçinde bir duyğu seli oluştu acımasız adamın gözleri doldu.

- Gel sana bir sarılayım evlat esas sen beni bağışla, haksız olan bendim. Gel içeri sana bir çay olsun ikram etmek isterim. Mahçup bir şekilde içeri girdi.

- Komutanım gerçekten çok üzgünüm bunu size yapmamalıydım. Hakkınızı bana helal edermisiniz ?

- Şu evde kaldığım uzun süre bana çok şey öğretti evlat ! Acı çektim zor anlar yaşadım ama çektiklerim yaptığım zulümlerin yanında çok hafif kalır . Şimdi çok pişmanım hiç olmazsa seninle helalleştiğimiz için mutluyum Allah beni affetsin. Geçmişinden ders almış biri olarak aynı yanlışları hataları yapmamaya çalışacağım.

ÇIKMAZ SOKAKTA SEVDA ÜÇKENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin