Bölüm 4

49 0 0
                                    

Arayan babamdı. Açmadım. Daha doğru açamadım. Çünkü onu dinledikçe canım acıyordu. Ama kim sorsa Her şeye rağmen Babam dı. Meşgule atıp oturdum. Yemekte ölüm sessizliği vardı resmen. Gerçi ben de o haldeyken konuşmak istemiyordum. Nehir susmak bilmiyordu her zaman ki gibi.
"Sus Nehir yeter doğru düzgün yemek te yedirmedin insana kapat şu çeneni "diyerek kalktım sofradan.
" Ne var be iki laf ediyoruz şurada "dedi.
" Ben senden başka konuşan göremiyorum sus artık Aptal. "
" Susun kızlar dırdır çekemiycem Mina sende düzgün konuş" Annemdi işte. Ozan abi araya girip
"Sen karışma Burcu kardeş arasında olur böyle şeyler "diyerek yapıştırdı lafı.
" Hah biri de anladı beni "deyiverdim. Annem her zaman ki gibi
" MİNAAAA "dedi imalı imalı. Takmamıştım. Odama geçmiştim. Oturdum saatlerce uyku tutmadı. Sadece aklımda babam vardı. Evet sadece Babam. Sanki kötü bir şey olmuş ben telefonu açmamışım gibi. Ama kırgındım. Elinden tutup gitti o kadının. Kızını bırakır mı insan ben bırakmam ne olursa olsun 17 yıl emeği var bende o kadınsa benim yarım bile edemez. Benim doğduğum zaman verebildiğim mutluluğu o veremez hele ki bu saatten sonra bir evlat veremez babama. İstemiyorum.Neden olabilir ki bir insan her ne olursa olsun neden gider kızından? Gitmemeliydi. Ben ne dersem diyeyim gitmemeliydi. Hele ki böyle hiç gitmemeliydi. Bilmiyorum belki de yanılıyorumdur.Ne ara yattığımı hatırlamıyorum. Uyuyup dalmışım. Beni uyandıran ise Nehir 'in sinsi sinsi odama girmeye çalılmasıydı.
"Ne var Nehir "dedim.
"Bir kere de uyanma be abla" dedi. Bişey almak istediği çok belliydi.
"Ne var dedim Nehir "
Yanıma gelip yalakalık yapması normal ve beklediğim birşeydi.
" Ablacım ben seni çok seviyorum biliyorsun değil mi? Ben düzleştiricini alabilir miyim? "dediğinde
" Al şu zıkkım şeyi bi kerede uyandırma ya aptal uykusuzum zaten."
" Tamam be kızma ."
"Ne kızma ya sevgilinle... " ağzımı eliyle kapattı direk.
" Sussanaa ablaaa "
" Noldu Nehir Hanım. "
" Sus iyiki bişey istedim haa "
" İsteme o zaman deyip bastım."kahkahayı.
"Öptüm seni görüşürüz "deyip çıktı odamdan az da olsa güldürmüştü beni şapşal.
Uyumaya çalışmak zordu. Bu aralar uykusuz çok kalıyordum.Özellikle aklımda babam ve Eymen vardı.Eymenle çok hızlı bir anda ilişkiye girmiştik. Ama her ne olursa olsun güvenim sonsuzdu. Seviyordum şapşalımı. Kimsede hissetmemiştim onda hissettiklerimi. Korkum da bu giderse... Gitmesin istiyorum bana moral versin hep destek çıksın. İlkim olmasa da sonum o olsun. Kırmasın üzmesin yıkmasın. Yarım bırakmasın bizi. Her ne kadar güvensem de bir his vardır ya insanın içinde. Ya olursa giderse. Endişe işte. Korkuyorum ben Eymeni kaybetmekten. Çünkü ona olan sevgim çok masum ve çok sadık. Kulaklıklığımla müzik dinlerken akan göz yaşlarıma engel olamadım. Babamın bana evlenirken armağan edeceği şarkıydı. Hep söylerdi. Bu şarkıyla kaldıracağım seni dansa..."Bülen Serttaş -Güldalım Kızım". Ama artık olmayacak o hayatımda. Belki de döner. Ama eğer babamı tanıyorsam dönmez. Belki de tanıyorumdur ama kıyamaz evladına.Bilir evlat acısını yaşamış çünkü ben doğmadan önce bir abim varmış. 7 aylıkken ölmüş. Çok üzüldüğünü söylemişti babam. 7 sayısından nefret eder. Ve de Mart ayından. 7 Mart ta kaybetmiş oğlunu. Acısını bilemem ama kötüdür. Evlat yani sonuçta benim canım acısa babamda biter gözyaşım. Annem için de bunları söylebilsem keşke. Olsun belki bir gün söylerim. Kapının çalmasıyla birlikte fırladım yerimden. Aslı bize gelmiş.
"Hoşgeldin Aşkım " diye sarıldım ona.
" Hoşbuldum kuzum" dedi. Bir şey olduğu belliydi her halinden çantayla gelmiş. "Hayırdır Aslı" dedi annem. "Bir şey yok Burcu Teyze Mina çağırdı geldim" dedi ama annem ısrarcı olunca tabi "Mina seni çağırsa bana derdi" dedi. Araya girmem gerekince "Ben çağırdım anne abarttın hee" diyerek gözlerimle işaret etmeye çalıştım bir şeyler. Biz odaya geçtik direk. "Hayırdır Aslı noldu hakikaten annem haklı olmuş birşey". Dedim "Kavga ettik" dedi. "Onurla mı?" diye sordum. Hayır alamet değildi kavga etmeleri. Aslı ve Onur 6 yıldır beraberlermiş. Aslıyı tanıdığımdan beri hiç görmedim bir sorunları olduğunu.Çok belliydi bir şey  olduğu."Ee anlatmayacak mısın?"dedim.Oda da ölüm sessizliği vardı."Aslııı!".Bir anda korktu dalıp gittiği çok belliydi."Efendim "dedi.Ne  dediğimin farkında bile değildi."Anlatmayacak mısın?diyorum"dedim de ben dinledim kendimi."Sonra anlatsam cidden moralim bozuk yanlış anlama uykum da var zaten uyusak olmaz mı?dedi.Daha çok geç olmamıştı.Ama onu kırmamak için olur dedim.O uyurken bende müzik dinlerdim belki.Aslı çoktan uyumuş saat 3 buçuk olmuştu.Bense düşüncelerimden ayılamıyordum.Kafamı dağıtmam şarttı ama olmuyordu.Kulaklıkla müzik dinleyip durmaktan başka hiç bir halt yapamıyordum.Elimden bir şey gelmiyordu.Ben babamı düşünmekten başka bir şey yapamıyordum kahretsin!Gelsin artık. Yapamıyorum ben babamsız.Yapmak istemiyorum.Doğum günüm yaklaşıyor..Bugün 23 Nisan.. Yarın okulda 10.sınıflardan Mert Yılmaz'ın doğum günüymüş.Burcu diye bir kız haber verdi sizde gelin diye.Yanında da bir kız vardı Cansu muydu neydi?Hatırlamıyorum ama kafamı dağıtmak için en iyi yer orası gibi olacağa benziyor.Umarım güzel bir gün olur.Sabah olmuş ve uyanmıştım ama yanımda ki yatakta aslıyı göremedim.Fırladım direk "ASLI!"diye bağırdım.Sakince geldi."Ne bağırıyorsun uykucu şirine kalk hadi saat 1 oldu uyuyorsun."dedi.İnanamadım.Direk telefonuma baktım cidden saat biri geçiyordu.Kalktım hemen.Evdeki herkes uyurken Aslı kahvaltıyı hazırlamıştı bile.Nehir'in odasına gittiğimde onunda uyuyor olduğunu fark ettim.Aynısı annem için de geçerliydi.Ama Ozan ağabey işe gitmişti belli ki .Annem kalktı direk kızdı bana."Aslıya kahvaltı niye hazırlatıyorsun Mina"deyi vermesin mi? "Ben mi yaptırdım anne ya" dedim.Aslı araya girip "Kavga etmeyin Burcu teyze ben erken kalktım sıkılınca da hazırladım .Annem utançtan yerle bir olmuş gibiydi.Hayırdır inşallah diye içimden geçirdim."Kusura bakma kızım millet öğle yemeği yiyor biz anca kalktık özür dileriz siz oturun ben çayları koyayım madem".Aslı hemen "Ne alakası var insanlık hali sizler bizim için dişinizi tırnağınıza takıp çalışıyorsunuz asıl sana aşk olsun Burcu abla sen otur ben koyarım çayları"dedi annemde itiraz etmedi oturdu masaya bizde hazırladık masayı Nehir hala uyuyordu tabi "Aslı kaldır şu salağı be"dedim Gülerek "Tamam"dedi.İkisi birden çıktılar odadan.Oturdular masaya.Benim telefonum çaldı.Aslı"Kimmiş?"dedi.Arayan 10.sınıflardan Burcu'ydu."Burcu" demekle yetindim.Açtığımda direk "Alo Mina geliyorsunuz değil mi?"dedi.Tabi aslıya sormadan "Evet geliyoruz canım"dedim."Ay çok teşekkür ederim beni kırmadığın için" dedi."Rica ederim yanımda Eymen de olacak zaten her zaman destekçiniziz merak etme kuzum"dedim Telefonda teşekkür etmekten çok konuşamadı.Aslıya "Hadi kalk gidiyoruz hazırlan"dedim."Nereye be "dedi.Ağzına lokmasını atamadan."10. sınıflardan Mert'in doğum günü var ya şapşal".Aslının bunu unuttuğu her halinden belli oluyordu.Gülmemek bu duruma imkansız ve elde değildi."E ne giyeceğim ben şimdi" dedi direk."Amaan Aslı sanırsın düğüne gidiyoruz alt tarafı bir doğum günü ne bu telaş" Onur'a hava atmak istediği aşırı belli oluyordu ama çaktırmadım.Gereği yoktu moral bozmanın."Ne demek ne bu telaş doğum günü kızım bizden büyükler var hemde rezil oluruz zaten Onurla barıştık sabah biz olanları anlatacağım bu gece"dediğinde  bastım kahkahayı bak sen bizimkine kesin o yüzden sabah kahvaltı hazırladı bu diye geçirdim içimden.Hemen hazırlanmaya başlamıştık bile Aslı benim kıyafetlerimden giyinmek zorundaydı en kötüsü ise "Sen bunu okulda giydin buda olmaz"deyip beni sinir etmesiydi.En sonunda ona göre bir elbise bulabilmiştik .Beyaz uçuş uçuş tülü olan ve aslıya çok yakışan bir elbise olmuştu.

Bense pembe uzun kollu kalem bir elbise giydim altına da beyaz ayakkabılarımı.İkimizde çok güzel olmuştuk.Tabi aslı mızıkçılık çıkarmak için sen daha güzel oldun deyip duruyordu.Makyajımı oldukça sade yaptım abartıya gerek yoktu.Orada olması gereken güzellik Burcu'ya ait olmalıydı.Sonuçta onun erkek arkadaşının doğum günüydü.Ve bizi eminim davet ederken çok düşünmüştü şahsen ben olsam  bende düşünürdüm.Aslı'ya baktığımda ruju patlak veriyordu suratında ama oda sadece fondöten ve ruj sürmüştü.Kirpikleri aşırı uzun olduğu için rimele gerek duymayan insanlardandı.Evden çıkarken Nehir'de takıldı peşimize ."Hey bensiz nereye "dedi .Aslıyla ilk önce birbirimize baktık.Çünkü Nehir güzel olmuştu olmasına ama sanki yaptığı makyaj ve giydiği elbise onu 3-4 yaş büyük göstermişti."O elbiseyi çıkar ve o makyajı doğru düzgün yap sonra bizimle gelebilirsin"dedim.Aslı da buna kafa sallayarak onayladı."Hadi ya o kadar mı kötü olmuşum"dedi .Vücudunda göz gezdirerek.Aslı ise "Güzel güzel olmasına da 3-4 yaş büyük gözüküyorsun ve bu fazla itici "dedi.Bende "Biz gidiyoruz sende giyinip gel"dedim.Çok geç olmadan oradaydık zaten.Eymen de oradaydı yanımıza geldi direk."Hoş geldin Sevgilim sende hoş geldin baldız"dedi .Bizde"Hoş bulduk"deyip masamıza geçtik.Burcu bizi hoşgörüyle karşıladı.Tabi kıyafetlerimize ve makyajımıza da göz gezdirmeyi   unutmadı."Hoş geldiniz kızlar"dedi."Hoş bulduk"dedik.Çalan müziğe Eymen'le eşlik ettik.Ve ardından Mert yanımıza geldi.Bize selam verdi.Ve Burcu'nun yanına gitti.O kadar çok yakışıyorlardı ki... 9.sınıfta başlamıştı ilişkileri.Ayrı sınıftaydılar oysaki onların ilişkilerine bayılıyordum şahsen.İlk günkü heyecanları gibi seviyorlar. Mert'in ikinci doğum günü olması gerek Burcu'yla .Beni düşüncelerimden ayıran "İyi ki doğdun Mert"diye bağırışlar oldu.Pastayı getiren Burcu'ydu. Pastanın çikolatalı olduğu her halinden belliydi .Üstünde Burcu ve Mert'in resmi vardı.Altında da çıkma tarihleri.. Burcu ve Mert sarılırken çığlıklar bayağı bir arttı.Çok eğleniyordum.Pastayı keserken Burcu 'Dilek tut' dedi.Dileğini dilediği gibi pastasını kestiler.Alkışlar yükseldi.Sarıldılar.Mutluluklarını izlemek paha biçilemezdi herhalde.Ben bile mutlu olmuştum onları gördükçe.Pastaları yerken aynı zamanda da dans ettik.O kadar güzel organize edilmişti ki hayran kaldım demek ayıp olurdu.Rengarenk balonlar..Burcu ve Mert'in etraftaki resimleri..Süslemeler..Renk uyumu..Gelmiş geçmiş gördüğüm en güzel çiftin doğum günüydü.Saat 12'yi geçmiş ve her birimiz yorulmuştuk.Aslı ayakta zor duruyordu.Hep birlikte Burcu ve Mert'e mutluluklar dileyip çıktık.Taksiye kalabalık olduğumuz için sıkışık oturduk.Paraları da bölerek ödedik.Eve geldiğimde kendimi yatağıma attım.O kadar yorulmuşum ki uyuyakalmışım.Sabah kalktığımda üstümü bile değiştirmediğimi fark ettim.Sabah değil öğlen olmuş arayanlar 20 kişiyi geçmişti bile.Direk duşa girdim.Çıktığımda telefonum çalıyordu.Arayan Eymen'di. Açtığımda 'Günaydın uykucu Şirinem' dedi. "Sana da" dedim küçük bir kahkaha atarak. "Mümkünse az sonra arar mısın müsait değilim" dedim. 'Sorun değil' dedi.Kapattığım gibi üstüme beyaz sade bir tişört altına siyah kot pantolonumu geçirip converslerimi giyip çıktım evden.Annemin işlerini halletmem gerekiyordu.Unuttuğumu duyarsa azarı yerdim.O  sırada gelen çağrılara baktım Aslı olmak üzere Neva gibi kişiler de vardı. Neva'yı aradım.Bir yandan da koşuyordum. "Alo Mina" dedi. "Beni aramışsın bir sorun mu var " dedim.Fakat ulaşmak istediği kişi Nehir'miş. Kendisinin evde pişmiş kelle gibi uyuduğunu söyledim.Ve kapadım telefonu.İşlerimi hallettikten sonra Aslı'yı aradım. Beni merak etmiş.Onunla da konuşmamı kısa kesip kapattım telefonu.Yorulduğum için alışveriş yapmaya da halim kalmamıştı.Hemen eve geçtim.Yemekleri hazırlamaya başladım. Annemin geldiğini duydum. Girer girmez "İşlerimi halledebildin mi?" dedi. "Evet" dedim.Ozan ağabey'in gelmesiyle yemeğe geçtik.Yediğim gibi odama geçtim .Kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ve Sen GeldinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin