Multi:Çisel
Can yüce - Sanki rüya
"Dökmeye gerek yok içimi. Zor sığdırdım zaten."
•
3 gün su gibi akıp gitmişti.Otelde kalmıştık.Şimdi ise bavulumuzu hazırlıyorduk.
Yangında bütün gardırobum
da yandığı için sadece karne günündeki elbiselerim kalmıştı.Ama alışverişe çıkıp bu boşluğu doldurmuştuk.
Yeni aldığım elbiseleri bavuluma tıkıştırırken sığmadığını görünce hayal kırıklığına uğradım.
Erva'ya baktığımda bavulun üstüne oturmuş kapanmayan fermuara sövüyordu.
Bu haline güldüm."Yardıma ihtiyacın var sanki." başını evet anlamında salladı.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Bavullarımızı zar zor girişe indirdikten sonra taksi beklemeye başladık.
Arabamı yanıma almayacaktım.Giray ilk fırsatta İstanbul'a geleceğini arabamı da yanında getireceğini söylemişti.
Taksi geldiğinde aramızda yürüme mesafesi vardı.
Abi bavulda zaten eşek ölüsü var.Önümüzde dursan karizman mı bozulur allasen.
Bakışlarımı anlamış olacakki önümüze gelip mesafeyi kapattı.
Bavulları bagaja yerleştirdikten sonra bindik ve Esenboğa Havalimanı'na ilerlemeye başladık.
Eşyalarımızı şu güvenlik cihaz şeysinden geçirdikten sonra koltuklara oturup uçusu beklemeye başladık.
İstanbul Seferi yazısını görünce Erva'yı dürtükledim.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Atatürk Havalimanı'nda indiğimizde derin bir iç çektim.
Buraya okuma amaçlı gelmek istiyordum.Yetim kalıp teyzeme yerleşmek için değil.
Havalimanından taksi çevirip teyzemin adresini verdim.
En yakın zamanda kendime paso yaptırmaya karar verdim.
Taksimetredeki uzun rakamlar neydi öyle?
Evin önünde durduğumuzda şok olmuştum.Bu ne mükemmel manzaradır.
Eski evimize benziyordu.Ama apartman gibiydi burası.
Taksiden inip herhangi bir zilden birine bastım.
Birden apartman müstakil ev karışımı (apartakil) yerden teyzem çıkınca boynuna atladım.
O da bana karşılık verdi.Daha sonra Erva'ya sarılıp -boğup- hararetli hararetli
"Hadi geçin içeri " dediğinde kapıdan girdik salona ilerlerken :
"Heyy!"
Teyzemin sesiyle -cırlamasıyla- irkildim.
Biz gen olarak cırlamayı çok seviyorduk herhalde.
Ona boş boş bakarken ayaklarımızı işaret etti.
Tabii ya ayakkabı ile girmiştik.
Erva'ya döndüğümde coktan ayakkabısını çıkarmıştı.Duvara yaslanmış beni izliyordu.
Hemen ayakkabımı çıkarıp kendimi koltuğa bıraktım.
Bir an içeriye Enes girince afalladım.Oha bu benim kuzenim miydi?
Tabii bana çekmişti mükemmellik konusunda. Ben ona hayranlıkla bakarken sessizliği bozdu;
"Lan Çisel çok özlemişim seni sümüklü."
Ona öldürücü bakışlar atarken ayağa kalktım.
"Ben seni hiç özlememişim ama domuz" deyip sarıldım.
Erva yanımda bitti.Ah fırsatçı karşim benim buldun tabi yakışıklıyı.
"Bu erva en yakın arkadaşım doğmamış kız kardeşim"
Dediğimde Erva'ya baktım.
Erva şok içerisinde Enes'e bakıyordu."S-sen o'sun."
Merhaba !
Bugün 2 bölüm birden attım.
Yarın okul olduğundan pek giremeyeceğim. Bu haftada düzenleyeceğim yazım hatalarını.Yani bu hafta anca 2 bölüm atarım kskvkdkf Ama olsundu zaten çok büyük değiliz ama yinede küçük bir ailede sayılmayız.❤🍓
Hoşçakalınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçsuz Bucaksız (1) #wattys2017
Teen FictionTesadüfleri seven bir kızın hikayesidir. "Kendinden kopar da insan, başkasına tutunur mu?" Yayınlanma tarihi : 15.02.2017