Esma binti Ebu Bekir(r.anha)

557 13 0
                                    

Mutlaka okuyun . Allah bizlerede birer Hz.Zübeyrler birer Hz.Esmalar olmayı nadip etsin. AMİN

Esmâ bint-i Ebî Bekir (r.anha)
Sahabi hanımlar içinde bazı parlak şahsiyetler vardır. Bunlar Asr-ı Saadet’te her türlü zorluk ve sıkıntıya göğüs gererek İslam’ı öğrenmeye çalışmışlar, onunla hayatlarını şekillendirmişlerdi. Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ da (r.anha) bu hanımlar arasında yer alıyordu. Hz. Ebû Bekir, kızlarından Hz. Âişe’yi Re­sû­lul­lah’a eş olabilecek bir şekilde yetiştirirken, Esmâ’nın da aynı iman hizmetinde yer alma­sı için büyük gayret göstermişti.

Hz. Esmâ’nın babasından aldığı bu iman dersi ve İslam edebi, hayatı boyunca ona kılavuz olacak, seçkin bir mevkie getirecekti.

Hz. Esmâ’nın ilk hizmeti hicret esnasında göründü. Peygamberimizle babası­na elinden gelen yardımı yapmak için çırpındı.

Peygamberimiz kendisine hicret izni verilince, müşriklerin gözleri önünden geçerek Hz. Ebû Bekir’in evine gitmiş, hicret edeceğini söylemiş ve kendisinin de yanında olacağını müjdelemişti. Hz. Esmâ da oradaydı. Babasının hicret gibi mühim bir hadisede Peygamberimizle birlikte olacağını öğrenince çok sevindi.

Hemen harekete geçti. Peygamberimizle babasına yol azığı hazırlanmasına yardımcı oldu. Biraz sonra gerekli azık hazırlandı. Fakat azık torbasını ve su ka­bını bağlamak için bir ip bulunamamıştı. Hz. Esmâ daha fazla bekleyemedi. He­men belindeki çok sevdiği kuşağı çıkardı, ortadan iki parçaya ayırdı. Bir parça­sıyla yemek kabının, diğeriyle de su kabının ağzını bağladı. Peygamberimiz (a.s.m.), Esmâ’nın bu candan alaka ve samimi davranışını seyrediyordu. Çok se­vinmişti. Bir müjde verdi: “Ey Esmâ, sana cennette iki kuşak verilecek.” buyur­du. Bu taltif, Esmâ için dünyalara bedeldi. Gayretinin mükâfatını Peygamberi­mizden duymanın sürurunu yaşıyordu. Artık bundan sonra Hz. Esmâ, “Zâtü’n-Nitâkeyn,” yani, “İki Kuşak Sahibi” diye anılacak, meşhur olacaktı.

Biraz sonra Peygamberimiz ile Hz. Ebû Bekir evden ayrılacaklardı. Ebû Be­kir (r.a.) sıkıntı zamanında gerekli olur düşüncesiyle bütün parasını yanına aldı. Babası Ebû Kuhafe henüz Müslüman olmadığından oğlunun İslam davası uğ­runda yaptığı fedakârlığı anlayamıyor, buna bir mana veremiyordu. Hz. Ebû Bekir’in bütün servetini yanına almasını, ailesini yoksulluk içerisinde bırakma­sını istemiyor, kendi kendine söyleniyordu. Hz. Esmâ, dedesinin babası aley­hindeki sözlerini duyunca çok rahatsız oldu. Ona mâni olmasından korktu. De­desini susturmak için bir şeyler yapması gerektiğini düşündü. Gitti, bir miktar ufak taş topladı. Onları babasının paraları sakladığı yere koyup üzerini bir bezle örttü, sonra da dedesinin kolundan tutup oraya getirdi. Hz. Esmâ onun elini taş­ların üzerinde dolaştırdı. “Dedeciğim, babam bize bunları bıraktı.” dedi. Dedesi­nin gözleri görmüyordu. “Eğer size bunu bırakmışsa mesele yok.” dedi. Bir daha sesini çıkarmadı.

Bu iki muhacir biraz sonra Mekke’den ayrılarak Sevr Mağarası’na doğru yola koyuldular. Biraz sonra da oraya ulaştılar. Bir müddet orada kalacaklardı.

Bu arada Re­sû­lul­lah ile Hz. Ebû Bekir’in hicretini öğrenen müşrikler çevreyi kuşatmışlar, yana yakıla onları aramaya koyulmuşlardı. Buldukları an canları­na kıyacaklardı. Hz. Ebû Bekir’in evine de gittiler. Onlara kapıyı Hz. Esmâ açtı. Birden karşısında gözü dönmüş müşrikleri gördü. Fakat hiç telaşlanmadı. Müş­rikler öfkeliydi. Sert bir şekilde, “Ey Ebû Bekir’in kızı, baban nerede?” diye sor­dular. Akılları sıra ondan öğreneceklerini zannediyorlardı. Fakat Hz. Esmâ bu uğurda her şeyi göze almıştı. Gerekirse ölecek, ama Re­sû­lul­lah ile babasının nereye gittiklerini söylemeyecekti. İmanından aldığı cesaretle, “Babamın nere­de olduğunu bilmiyorum.” dedi. Ebû Cehil de oradaydı. Onun bu cevabına çok kızdı. Suratına bir tokat attı. Tokadın şiddetinden Esmâ’nın kulağından küpesi fırladı. Hz. Esmâ, Allah ve Resûl’ü uğrunda bundan çok daha şiddetlisine de razıydı. Onların istediği şeyi yine söylemedi. Müşrikler daha fazla vakit kaybet­mek istemiyorlardı. Bir şey öğrenemeyeceklerini anlayınca oradan ayrıldılar.

KÜÇÜK DİNİ HİKAYELER♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin