AZMİN ZAFERİ

18 1 0
                                    

İlim yolunda zahmet çekenlere en güzel örneklerden bir tanesi de İbn-i Hacer Hazretleridir. İbn Hacer Hazretleri ilim öğrenmek için bir medreseye girdi. Ancak kafası bir türlü dersleri almıyordu. Bütün arkadaşları onu geçtiler. Seneler geçmesine rağmen pek bir şey öğrenemedi. En sonunda ilmi bırakıp memleketine dönmeye karar verdi. Hocasının nasihatleri de fayda etmedi. Yola çıktı. Yolda dinlenmek için bir mağaraya girdi. Mağarada dinlenirken gözü yukarıdan damlayan damlalara takıldı. Damlalar yavaş yavaş damlayıp yerdeki taşta büyük bir delik açmıştı. İbn Hacer Hazretleri kendi kendine şöyle düşündü:

“Su gayet yumuşak, latif bir cisim olduğu halde sert kayayı nasıl deliyor. Benim kafam bu kayadan daha da sert değildi ya, zamanla benim de kafama Allah’ın nuru olan bu ilim girer.” deyip medreseye geri dönüyor. Ve kısa zamanda arkadaşlarını da geçiyor. Bu olay sebebiyle kendisine İbn Hacer (taşın oğlu) deniliyor.

Bu olaydan çıkaracağımız dersler nedir peki?

“İlmin başlangıcı soğandan daha acı, sonu da baldan daha tatlıdır.” İmam Şafii bu söz ve olay, bizim sabrımız ne kadar ise ilimden o kadar şey öğreneceğimizi gösterir. Ve olayda geçen ‘Allah’ın nuru olan ilmi’ elde etmek istiyorsak önce günahlarımızdan tevbe istiğfar etmeliyiz. Çünkü “İLİM NURDUR. ALLAH’IN NURU DA GÜNAHKARA VERİLMEZ.”

Eğer okuduğumuzu anlamıyorsak, iki,üç,dört kez okumuş olmamıza rağmen hala anlamamışsak bu demektir ki daha da çok okumamız gerekiyor. Ama biz pes edip okumayı bırakırsak şeytanın istediğini yapmış oluruz ve kim bilir belki de bir kez daha okuyunca aklımızda kalacak olan bir meseleyi bir daha okumamak üzere kapatmış oluruz. Ve İlme kendimize vereceğiz. “İlim öyle bir şeydir ki sen ona tamamen kendini vermedikçe, o sana biraz bile vermez.”(Ebu Yusuf)

Rabbim bizleri ölene kadar ilim öğrenme peşinde kılsın.. Amin..

KÜÇÜK DİNİ HİKAYELER♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin