Ben sadece sevdim hemde çok sevdim ölümü göze alabilecek kadar her kavgamizda her ayrılık durumuna geldiğimizde canım yandı içimde bitti dediğim kör kurşunlar yeniden yandı... onsuz bir hayat dusunemedigimden hep kaybolma isteğini düşündüm eşyalarımı bir çantaya koyup hiç kimseye haber etmeden gitmek istedim kimse bulamasin kimse nerede nasıl olduğumu bilmesin diye öylece çekip gitmek kimseyi dusunmeksinizin. Ama her ortadan kaybolusumda birileri durdurdu beni hayır bu ailem değil çünkü benim tek ailem bilmese de hep oydu. Çatıya çıkıp son adımımı atacakken çekip aldılar beni, bu saate kimse gelmez uyuyan uyanmaz derken beni yarı kaybolmuş şekilde hastaneye götürenler oldu.
Hiç bir kaybolma istegimde kanlı canlı o yoktu. Hep gogsumun sol yanında tam ortasindaydi bilmiyordu. Sebebi hep guvensizlikti güvenmiyordu. Sevip güvenmemek gerçekten sevmek değildi. Ben sadece sevdim hemde çok sevdim ölümü göze alacak kadar duymuyordu.
Bir partner öbürüne guvenmiyorsa buna aşk denilmezdi. Fakat o hep benim "AŞK"imdi.
Gidislerinden sonra cigliklarimi aglayislarimi duymuyordu. Yikilislarimi kayboluslarimi görmüyordu.
Onun yanında güçlü duran kızın gucsuzlugunu bilmiyordu.
Kaybetme korkusuna alışmış fakat her seferinde ya gelmezse, giderse, bırakırsa düşüncelerini hissetmiyordu.
Oysa sevdim çok sevdim. Bilmediği duymadığı hissetmedigi görmediği kadar sevdim. Cigliklarimi sakladım,güçlüyüm rolüne girdim,yikilmamam dedim. Dediklerimin hepsini de yaşadım.
Hep sigara icerdim ve bir soruyla karsilasirdim. "Onda ne buluyorsun" ve bu soruya hep aynı cevabım vardı benim "kimsenin görmediği,bilmediği,hissetmedi görmediği şeyleri buluyorum" hep orada saklaniyorum dünyada buladigim huzuru orada buluyorum en önemlisi de herşeyden herkesten sakladigim onu saklıyorum sevdiğimi aşık olduğumu herşeyimi gök yüzümü sol yanımı... (k)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
geçmiş şimdi gelecek
Fantasíageçmiş mutlu ve mutsuz anılarla dolu insanın Şimdi hiç bilmediğimiz bir zaman ve ne zaman ne olacağı belli olmayan bir vakit gelecek korkular ve umutlarla dolu korkutucu zaman...
