İstanbul'un Tozu

17 3 0
                                    

Bir süre sonra eve gelirler.Gökay ve ve Asya hızla hızla apartmana koşarlar ve hızla asansöre binerler.Görkem'i beklemeden hızla eve çıkarlar.Asya kapıyı açar ve Gökay içeriye depar atar.Asya kapıyı açık bırakıp Gökay'ın peşinden ve onu birlikte kalıcakları odaya götürür.

-Aynı odada kalacağız yaaaa ! 

-Bir sakin ol kanka bir dur.Şimdi sana ne söylicem gel otur,der ve yatağa oturup konuya dalar:

-Asya bak şimdi babamın mirasından buralara yakın bir ev kalmış.Görkem orada kalalım diyor ama bir dur.Bende istiyorum çünkü konuştuğum biri var demiştim ya sana,işte onunla evde yalnız kalmak için.Yani siz ya bizim evde yada bura da kalırsınız Görkemle yani sakinleştirirsin oyalarsın sen onu,biliyorsun senin sözünü dinliyor o.Ya abi ben rahat bir insanım anlatabiliyor muyum ? Biliyorsun,sevdiğim insanla yakın olmayı severim.Görkem büyütüyor sadece...O güzel olan her kızla...Neyse anladın zaten.

-Ya tamam da...Neyse aşkım siz ne isterseniz o olsun ya,der ve gülümseyerek Gökay'a sarılır.Sonra odadan çıkarlar ve Gökay Görkem'e:

-Hadi gidelim biz.Evi toparlarız,der ve Asya ise:

-Bu akşam bende kalın ama,kendi ellerimle size yemek yaparım,der ve Görkem lafa karışır;

-Ölmezsek iyidir ve be Asya,der ve gülmeye başlar.Asya sadece gözlerini eğmek ile yetinir.Sonra Gökay söze girer;

-Bavulları alacağız kanka,Görkemciğim haydi ellerine kurban ablası,der Görkem bavulları söylene söylene alır ve birlikte aşağı inerler.Asya kapıyı kapatır ve direk mutfağa dalar.Bir yandan bilgisayarından ''Salina Salina'' şarkısını açıp hem dans eder hem de yemeği hazırlar.

Derken saatler geçer.Asya bitik bir şekilde hazırladığı masaya bakar.Çok yorulduğu için kendini övemez bile gidip yatağına atar kendini.Aradan yarım saat sonra kapı çalar.Kalkıp söylene söylene gider ve kapıyı açtığın da karşısın da Görkem ile Gökay'ı görür.Gökay içeri girer ve Asya'ya sarılır.Asya çok yorgun olduğu için tepkisiz kalıp sadece gülümser.Görkem ise Asya'nın bitkin olduğunu görünce sadece gülümser ve içeri geçer.Asya ise kapıyı kapatıp onların yanına gider.

Gökay:Bunları kim yaptı lan ? Böyle şeyleri sen yapamazsın hayır hayır...İnanmıyorum 

Asya:Valla ben yaptım gerçekten bak ölüyorum görmüyor musun.Neyse haydi yiyelim,der ve mutfağa geri gider.Gökay sandalyeye oturur Görkem ise Asya'nın yanına gider.

Görkem:Bunların içine bir şey koydun değil mi ? Eğer sağlamsa bunlar senin toynak gibi ellerin bunları yapamazda,diyip hunharca güler.Asya bunları duyunca gözlerini eğer;

Asya:Zorla yedirmiyorum gidebilirsin,der ve Görkem gülerek ona sarılıp yanaklarını sıkar;

Görkem:Şaka yapmıştım ben kıyamam üzüldün mü sen...,der ama hala gülüyordur.Asya onu itikler:

Asya:Tamam tamam git otur pis yalaka,der ve oda güler.Görkem gidip sandalyeye oturur ve Asya ise servis yapar.Onun işi bitince de gidip bir sandalyeye oturur.Kimseden ses gelmiyordur sadece çatal kaşık sesleri geliyordur.Gökay bozar bu sessizliği:

Gökay:Hadi hemen yemek yiyelim de daha İstanbul'un tozunu atıcaz.Asya sürekli aynı şeyleri yapıyorsun.Okul iş ev...Yaşadığın şehri bugün tanıyacaksın,der.Asya dehşetle Gökay'a bakar:

Asya:Başka bir gün olsa tamam ama bugün asla olmaz o kadar yoldan geldiniz bende çok yorgunum zaten.Asla gitmem,der ve Görkem'e bakar destek çıkması için:

Görkem:Aynen öyle ne yapıcan barda otur oturduğun yerde,der bunun üzerine Gökay bir şey diyemez.

Yemeklerini bitirirler ve Gökayla birlikte Asya mutfağı toplar.Görkem ise içeride TV izliyordur.Gökay Asya'nın kulağına eğilip:

Gökay:Asya lütfen gidelim...

(Devamı diğer bölümdee :) ) 

Sanal GerçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin