WINDOW || myg text ✅

Flashback

Merhaba!

Window nihayet 10k olmuş,bunun için teşekkür ederim.

Şimdi bunu yayınlamamın sebebine gelirsek,Nightsun ile Yoongi'nin önceden tanışmışlığı olmasıydı,bazı bölümlerde Nightsun'ın bir deli hastahanesinde kaldığının belirtilerini vermiştim,onları açıklığa kavuşturmak istiyorum biraz.

İyi okumalar! 

Şimdi bana kaybolan yıllarımın hepsini teker teker vereceklerini söyleseler,yıllara bakıp aralarında en fazla seni içeren yılı seçerdim.Bana güzelsin dediğin yılları,gözlerimin içine bakıp seni seviyorum deyişini,beraber uyuduğumuz zamanları seçerdim emin ol ki. Bunları seçerdim seçmesine de,sen aynı duyguları hissedip bana aynı ışıltıyla bakabilecek miydin? Sevdiğin zaman;dünyanın en güzel sesini beyninde yankılandığını hissedersin.Nefret ettiğin zaman ise cehennemin çığlıkları beyin duvarlarını delip geçer.Eğer karar veremiyorsan ise Azraille karşılaşıp kefenini yırtılma sesini duyarsın.Sen hangisindeydin Yoongi,bazen bakışlarını çözmek o kadar zor oluyordu ki,en neşeli şarkıda bile ağlıyabiliyordun benim yokluğumda.Canımı da acıtan şey bu,ben senin hep yanındaydım ama sen beni farkedemeyecek kadar intiharın eşiğindeydin. Seni sevdim çünkü bana cennetin ne olduğunu sordukları zaman gösterebileceğim tek şey sendin.Seni sevdim çünkü hayatımı adıyabileceğim tek şeyde sendin.Sirenler yankılanıp annenle babanın ölüm çiçeklerini gördüğüm zaman seni bıraktım.Senin de gideceğini düşündüm.Seni bıraktım çünkü senin de ölmeni istemedim. Canın yanar bazen,ruhundan tiz bir çığlık yankılanır bomboş odanın duvarlarında.Yanında sadece deli arkadaşların vardır,çoktan deliler hastahanesine kapatılmışsındır.Şuan tımarhaneden yazıyorum;deli değildim sadece sana zarar verme ve kaybetme düşüncesi beni üzdüğünü anladığım zaman kendi burada bulmuştum.Ben seni bırakmamıştım,sadece kendimden uzaklaştırmıştım ve sen bu yüzden benden nefret ediyorsun. Ay hilal olduğu zaman yıldızların en parlak olduğu zamanlardan birisidir.Ayın parlaklığının yerine yıldızlar ahenkle beyninde dans eder.Bugünde o günlerden biri.Her bir yıldız beynimde senin yüzünü çizerken ben yine ağlıyorum,yokluğunda. Delirmenin eşiğindeydim.

Seni severken yıldızlara aşık olarak delirmenin tam kıyısınsaydım.

Ruh halim deniz dalgasında yuvarlanan yosunlar gibiydi.İğrençtim ve herhangi bir duygusal sarsıntıda ölebilirdim.Kalbim hiç olmadığı zaman yavaş atıyordu son günlerde.Gözlerim ise uyuşturucu bağımlısının fazla dozda jenkem çekmiş hali gibiydi.Yok oluyordum,çığlıklarla ruhumu susturmaya çalışıyordum ama elime geçen tek şey karanlık oluyordu.

Bazen,dikey çizgiler geliyordu aklıma.Bileğe atılan onlarca derin dikey çizgi.Bana sorarsanız boğularak ölmeyi tercih ederdim.Ciğerlerimin fazla oksijenden dolayı denize düşerken patlamasını hissetmek isterdim.Acısız bir şekilde serin suyla buluşarak ölmek isterdim.Denizi severdim,çünkü bana senin saçlarını hatırlatırdı.Ellerimi senin saçlarında gezdirmek,gözlerimi de gözlerine sabitleyerek kaybolmak isterdim.Fakat kaderime yokluğunda kaybolmak yazılmış ki ben senden uzaktayım ve sen beni merak etmiyorsun bile.Dikey çizgileri bileğime çizersem senle olan anılarım sonsuzluğa mı uğurlanacaktı yoksa acı çeken bedenim kanlar eşliğinde arşa mı yükselecekti? Ben sadece sana sarılıp kokunla uyumak isterken ne ara Don Ritchie*'ye uğrayacak kadar bağımlı olmuştum?

Cehennem gibi bir acı çekiyordum.Yalnızlığımla ve korkaklığımla esir olup düşmüştüm.Sana olan sözlerim birer bıçak gibi çıksa da o sözlerin dönüp dolaşıp benim kalbimi hedef alacağını biliyordum.Merak ediyordum da bu kadar acıyı nereme sığdırmıştım? Sana bakarken bana her zaman gözlerimin neşeyle parıldadığını söylerdin.Neden o gözlerimin ardında ki yıkılmayı göremedin? Neden sana her acı çekiyorum deyişimde yanımda olmadın? Sadece gülüp geçtin ve ben bu yüzden belki de buradaydım.Senin yüzünden dört duvar arasına kapatıldım,günlerce nefes alamadım ve en sonunda soğuk bir odaya giriş yapınca bedenim kendime geldi.Ben senin için ölürken sen benden nefret ettin.Canımı acıtan da bu,sen sadece kendinden bahsediyorsun fakat ya benim acıya saplantılı hale gelmiş ruhum ne olacaktı?