"Üşümüyor musun ?" dedi Camila, dişleri soğuktan birbirine çarparken. Uzaktan görülen sarı bir sokak lambası ile ay ışığı aydınlatıyordu geceyi. Sessizlik hakimdi, kirli dar sokağa.
"Şiirsel olmayan cümleler de kurabiliyormuşsun." dedi Lauren. "Hayır, üşümüyorum."
Camila konuşmadan yürümeye devam etti. Çiseleyen yağmur damlaları kaldırımlara düşmeye başlamıştı.
Lauren duraksadı. "Neden buradasın ?" cebinden bir sigara çıkarıp dudak arasına yerleştirdi.
"Duymak isteyeceğin bir hikayem yok." dedi Camila. "Evin nerede ?"
"Seni evimi götüreceğimi düşündüren ne ?" dedi Lauren, sigarasını tutuştururken.
"Götürmeyecek misin ?"
"Hadi bunu kadere bırakalım." dedi Lauren. "Koşarak uzaklaşmazsan, istediğin yere gideceğiz."
Belinden ani bir hareketle silahını çıkarıp metrelerce ötedeki sarı ışığa hedef alarak tetiği çekti. Kıvılcımlar çıkarak patlayan lamba şiddetli bir gürültü çıkardı, şimdi geceyi yalnızca ay aydınlatıyordu.
Lauren silahı tekrar yerine koyup Camila'a baktı. Tek bir kası bile kıpırdamamıştı. "CZ-75 9mm" dedi Camila. "Pahalı bir silahtır."
"Yani polissin." dedi Lauren kahkaha atarak, uzun zamandan sonra ilk kez bu kadar içten gülmüştü.
"Babam öyleydi." dedi Camila. Lauren'ın dudakları arasındaki sigarayı alıp bir nefes doldurdu ciğerlerine. "Toplum düzenini kabul etmem."
"Bir anarşistin beni etkilemesi mi gerekli ?" dedi Lauren.
Camila sigarayı yere atıp ayağı ile ezdi. "Etkilemedi mi ?" arkasını dönerek ilerlemeye başladı.
- -
Eve girer girmez Lauren , Camila'nın soğuk dudaklarına bastırdı dudaklarını. Bir yandan yatak odasına ilerlerlerken diğer yandan karanlık odada gürültüyle çarptıkları eşyaların yere düşüp kırılışını işitiyorlardı. Camila bluzunu yere fırlatıp sırt üstü yatağa uzandı. Lauren, boynundan başlayarak aşağıya doğru öpücükler bırakmaya başladı.
Köprücük kemiğine ulaştığında parfümünün yoğun kokusu ciğerlerine doldu, kalp atışlarının hızlandığını hissetti ve aniden duraksadı. Sağ elini yatağa bastırarak kafasını yukarı kaldırdı, Camila'nın gözlerine bakmaya başladı. Camila ne olduğunu anlamazmış gibi onu izliyordu. Lauren yutkundu, dudaklarının titrediğini elinden geldiğince belli etmemeye çalıştı. İkisinin arasındaki derin sessizlik, Lauren için devrimin ta kendisiydi.
Lauren onun üzerinden kalktı, önce gece lambasını açtı sonra ise odadan ayrıldı. Buzdolabından bir şişe su alıp bir kerede bitirdi.
"Ne oldu ?" dedi Camila, üzerine bluzunu geçirmiş, pantolonunu giymemişti. Mutfak duvarına sağ omzu ile yaslanmıştı.
Lauren boş şişeyi tezgaha fırlattı. "Susadım." dedi. Yanından hızla geçip koltuğa uzadı, bir bacağını zigona uzatıp televizyondaki kanallarda gezmeye başladı.
"Aklına sevgilinin olduğu falan mı geldi ?" dedi sandalye çekip oturan Camila.
"İşte sözlük anlamını bilmediğim bir başka kelime daha." Lauren istediği -ki istediğinin olup olmadığından emin değildi- kanalı bulamayınca televizyonu kapattı. "Gitsen iyi olur."
"Seni bir daha görecek miyim ?" diye sorguladı Camila. Lauren duraksadı, gözlerini ona sabitledi.
"Akşam haberlerinde, muhtemelen." dedi.
"Kim olduğunu biliyorum." dedi Camila.
"Tebrikler." dedi Lauren.
"Ama birini öldürebilecek kadar soğukkanlı olan bir kişinin sıradan bir kızdan gözlerini neden kaçırabildiğini bilmiyorum."
Lauren tekrarladı. "Gitsen iyi olur."
Camila eşyalarını alıp kapıdan çıktı. Merdivenlerden birer birer indi, otoparka kadar ilerleyip önceden park ettiği arabasını çalıştırdı.
--
Camila merdivenleri teker teker çıkıp daire numarası 15 olan eve ulaştı, kapıyı çaldı. Kapı açıldı. Siyah saçları yüzüne düşen mavi gözlü adam gülümsedi, kapıyı açık bırakarak kapıdan ayrıldı. Camila içeriye girdi, geniş deniz manzaralı salona ulaştığında adam eline bir bardak viski uzattı. Camila bardağı kavradı.
"Planlar değişti." dedi Camila. "İlginç şeyler gördüm."
Adam beyaz kanepeye oturup sağ kolunu başlığına uzattı. "Onunla yatmadın mı ?"
"Tasarım bu yöndeydi ama kalp atışlarının hızlandığını hissetmek, tanrı biliyor, tam da ihtiyacımız olan şeydi."
"Camila Cabello." dedi Adam. "Sıradan bir casustan çok en büyük silahımız olmaya adım atmış bulunuyorsun."
"Hoşuna gitti mi ?" dedi Camila, ilerleyerek kucağına oturdu.
Adam belini kavradı. "Bir FBI ajanını silahlardan daha fazla ne etkileyebilir ?" Dudaklarını bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sociopath (Camren)
Fanfiction"Ölümün tadı dudaklarımda.. Bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum." diye fısıldadı, göz altındaki kırışıklıklar yanına yaklaştıkça belli olan adamın kulağına. "Bu sözleri biliyorsunuz, değil mi ?" "Mozard'ın son sözleri." dedi adam, gö...