Bir o caddeden bir bu caddeye , bağıra çağıra yürüyordum o gece.
" Neden ulan! Neden ben?"Daha da bağıracaktım. " Yeteeer!" diyecektim ki,sesim çıkmadı. Tiz ve komik bir 'cıyıltı' çıktı ağzımdan. Güldüm. Evet güldüm. Tam iki saat on beş dakikadır bilmediğim sokaklarda aralıksız ağlayan ben, o an güldüm kendime.
Yorulan ayaklarım artık beni taşıyamamaya başladı. Düştüm. Tanrım, ne kadar zordu yalnız olmak!
Düştüğümde kimse tutmuyordu ellerimden artık. Nerde olduğumu hâlâ bilmiyordum. Ama karşımda bir deniz kenarı olduğunu iyi hatırlıyorum. Çok içmiştim. Kendi ağız kokumun tadını hissedince iğrendim, leş gibiydim. Kusmak geldi içimden. Neden bilmiyorum bir caddeye kusmak içime sinmedi.
Koşa koşa deniz kenarına gittim. Bütün leşlikleri attım ağzımdan. (ve kalbimden)
O karanlık gecenin hayatımı aydınlatacağını asla tahmin etmezdim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz Papatyam
General FictionUmutsuz bir kızın hayatının değişmesi, siyah beyaz papatyaların eski haline dönmesi... Her gecenin arkasında bir güneş vardır , hayat ve yaşamak güzeldir . Ve Selda, belki de buna en güzel örnektir .