İsteğine boyun eğiyorum. Kendisini, onun bizi sevdiğinden daha çok sevdiğimiz kadının üstünlüğü, bize sağduyu kurallarını hiçbir zaman unutturmamasıdır. Kaşlarınızın çatıldığını görmeyelim, en ufak bir “olmaz” cevabı karşısında üzülen o dudaklarınızdan küskün ifadeyi silmek için mucizeler yaratıp mesafeleri aşar, kanımızı verir, geleceğimizi feda ederiz.
Bugün, geçmişimi öğrenmek istiyorsun: İşte geçmişim. Sadece şunu iyi bil ki Natalie, bu isteğini yerine getirirken hiçbir zaman yanına yaklaşmadığım, dokunmaya çekindiğim şeyleri ayaklar altına almak zorunda kaldım.
Peki ama, beni kimi zaman en mutlu anımda yakalayıveren o uzun hayallerden kuşkulanmak niye? Bir konu üzerindeki suskunluğumdan dolayı senin pek sevimli, ancak sevilen bir kadına özgü pek sevimli öfken niye? Kişiliğimdeki zıtlıkların nedenlerini sormadan oyunu oynayamaz mıydın? Yüreğinde birtakım sırlar mı var ki, kendilerini gizlemek için, benim sırlarıma ihtiyaç duyuyorlar? Neyse, en sonunda iyi bir tahmin yaptın Natalie; onun için, herşeyi öğrenirsen belki de daha iyi olur.
Evet, hayatım bir hayaletin egemenliği altında, öyle bir hayalet ki en ufak kışkırtıcı bir söz üzerine ortaya çıkıveriyor, çoğu zaman da kendiliğinden tepemde dolaşıp duruyor. Tıpkı sakin havalarda görünür hale gelen, fırtınada dalgaların parça parça kumsala attıkları deniz ürünleri gibi, benim ruhumun derinliklerinde de böyle önemli anılar gizli.
Her ne kadar düşüncelerimi ifade edebilmem için harcadığım çaba sayesinde, ansızın uyandıklarında beni acıya boğan o eski heyecanlarımı bastırabilsem de, eğer bu itiraflarımda seni incitecek bölümlere rastlarsan istediğini yapmam için beni zorlamış olduğunu hatırla, isteğini yerine getirdiğim için beni cezalandırma. İsterim ki sana sırlarımı açıp içimi dökmem bana karşı sevgini daha da güçlendirsin.
Akşama görüşürüz.
Félix