2. Bölüm

199 48 65
                                    

(Medya- Im Sun Hae- Will be back)

"Herkes toplantı odasına!" Ellerinde kalın kalın dosyalar bulunan bir grup, toplantı odasına giderken içlerinden biri yüksek sesle duyurdu.

"Sonunda," Güzel yüzüne yakışır bir gülümseme yerleştirip, sandalyesinde yanında bir şeyler karalayan Chanyeol'e döndü. "Bugün gidecek kişiler açıklanacak." diyerek açıkladı. Sanki uzun gencin bilmediğini sanarak. O da kendisi gibi bir bilim adamıydı ve tanışalı daha bir gün olmasına rağmen çok yakın olmuşlardı.

"Çok mu istiyorsun gitmeyi?" Chanyeol merakla sordu.

"Elbette!" Kim sizi uzaya göndereceğiz diyen birine istemiyorum cevabı verir ki?

Baekhyun emindi ki Dünya'da ki herkes en az bir kere uzayda olduğunu hayal etmiştir.

"Peki sen?" Chanyeol anlamayarak ona döndü "Sende gitmek istiyor musun?" Chanyeol'un aklı nerede olduğu bilinmediği için geç algılıyordu.

Hemen gülümseyip cevap verdi "Evet, belki geçerken bir yıldız patlar ve onu izlerim, bu gerçekten güzel olurdu!" Heyecanlı bir şekilde anlattığında Baekhyun gözlerini devirip ona döndü.

"Hayallerini yıkmak istemem ama bu imkansız, galaksimizde patlamış bir avuç büyük yıldız var ve bize en yakın olan büyük yıldızın patlamasına 2 asırdan fazla bir süre var. Yinede diyelim ki uzay mekiğinin içerisindesin ve yanında bir yıldız patladı amcak sen onu göremezsin aptal çünkü çoktan diğer tarafta meleklere adını söylüyor olacaksın."

Byun Baekhyun içinizde ki küçük umut kırıntılarını yok etmeyi severdi.

"Şunu keser misin? Bunları zaten biliyorum sadece hayal kuruyorum ve sende gerçek olmayacağını bildiğim bir hayali yıkarak iyi bir şey yapmıyorsun." Uzun boylu genç konuştuktan sonra geldikleri salonda bulunan geniş, dikdörtgen masanın etrafına sırayla dizilmiş sandalyelerden birine oturdu ve Baekhyun da onun yanındaki yerini aldı.

Baekhyun tarafından hayallerini yıkan gerçekleri uzun uzun dinlemeyi tabi ki isterdi ama bunları kendiside biliyordu. Tek iyi tarafı, onu güzel bir tınısı olan sesinden dinlemek ilk defa duyuyormuş hissi veriyordu.

"Hayal yıkmıyorum seni gerçeklerle yüzleştiriyorum, bunun için bana teşekkür edeceksin." Baekhyun uzun gence bakarak konuştuğunda diğeri onu umursamadan önündeki kağıtlarda yazanları okumaya başlamıştı. Baekhyun bugün çok sık yaptığı gibi yine gözlerini devirip başını kapıya çevirdiğinde başkanı görmesiyle ayağa kalkıp Chanyeol'u dürttü.

"Oturabilirsiniz." Başkan yanındaki kişilerle beraber en baştaki yerini alıp oturmalarını istedi. Herkes meraklı gözlerle adama bakıyordu. Bu durum ilginçti, keşfedilen gezegenleri konuşmak kadar önemli bir konuydu, gidecek kişileri konuşmak. Belkide daha önemliydi.

"Hepinizin heyecanlı olduğunu biliyorum," sırtını gerine yaslayıp rahat bir şekilde konuştu. Kendisinin aksine diğer herkes -bir kaç kişi dışında-  kalbi ağzında diyeceklerini bekliyordu. "Yeni keşfedilen gezegenlerden, sadece ikisine gidecek olan o 4 kişiyi açıklayacağız." Bunu herkes biliyordu! Başkan konuyu uzatıp daldan dala atlayarak insanları sinir ederdi. Birazdan, gidecek kişileri söylemeden önce köylerine düşen uçağı anlatmaya bile başlayabilirdi.

"Bugün lafı uzatmayacağım, seçilen kişileri söyleyip çıkacağım, onlara ise ben gittikten sonra Profesör Stewart gerekli bilgileri verecektir." Eliyle yanında oturan Profesör'ü gösterip karşısında heyecanlı bir şekilde ağzından çıkan kelimeleri sayan gençleri görünce başkan gülümseyerek devam etti.

"Evet, birinci isim Amerikalı Astronom; Dylan Robert O'Brien!" İlk isim duyulduğunda salonda büyük bir gürültü olmuştu. Baekhyun kulaklarını kapatıp ilerideki gruba baktığında sevinç çığlıkları attıklarını görüp gülümsedi. Dylan ve arkadaşları birbirini sarsıp tebrikler eşliğinde gülüşüyorlardı.

Not Enceladus, Its AndromedaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin