Distance diye fic attım bakar misiniiiz 💖💖
Öpüyorum"Bay Byun, adınızın çıkmaması bizi çok üzdü kesinlikle gitmesi gereken kişilerden biri sizdiniz." Yirmili yaşlarının başında olan 4 genç Baekhyun'u binanın girişinde yakalamış etrafını sararak hep bir ağızdan konuşmaya başlamışlardı. Onları isim olarak bilmiyordu fakat binada onları sık sık çalışırken yakalıyordu. Bazıları gibi işinden kaytaran kişiler değillerdi.
"Olacak gibi değil, herkes bunu konuşuyor!" Baekhyun yaklaşık 10 dakikadır duyduklarına başını sallamakla yetiniyordu.
"Bunu daha fazla düşünmeyin, hem fırlatmaya 1 hafta var, o zamana kadar çok şey değişir." Baekhyun onların konuşması durdurğu an söyleyip ardından gülümsedi.
"Çocuklar çekilin oradan, başınıza bir şey düşecek!" Yukarıdan gelen sesle hepsi birden başlarını kaldırıp o yöne baktılar.
"Sen kime çocuk diyorsun? Park Chanyeol??" Chanyeol bir yandan koskoca NASA binasının penceresini çiçek saksılarıyla kapatırken diğer yandan aşağı bakarak -sadece Baekhyun'a- sırıtıyordu.
Baekhyun yukarı baktığı an onu görmesiyle yüzünü buruşturup gözlerini devirdi, yanında kıkırdayan gençlere baktığında hemen susmuşlardı.
"Byun Baekhyun? Sen misin? Hani şu onun yerine uzaya gideceğim kişi?" Yüzündeki aptal gülümseme eşliğinde bağırarak konuşması Baekhyun'u sinir etmişti -ki Chanyeol'un amacıda zaten buydu-
"Canına mı susadın? Adamsan aşağı insene!" Etraftaki insanlar ise olayı anlamadıkları için onların haline gülerek geçiyordu.
"Neden senin seviyene inmemi istiyorsun? Hem benim işim var sende biliyorsun senin yerine uzaya gitmekle meşgulüm." kollarını pervaza yaslayıp aşağı bakarak konuştuğunda tam bir mahallenin dedikoduya aç yaşlı teyzesi gibi görünüyordu.
"Sesin gelmiyor Chanyeol ne diyorsun?" Baekhyun dün ondan nefret ettiğini söyleyip odadan çıktıktan sonra bir daha yüzüne bakmayacağını düşünüyordu. Şuan çok şaşırmıştı zaten Park Chanyeol'un şaşırtmayı seven bir insan olduğundan bir haberdi.
"Oysa benim yerime sen gider misin, demiştim." dedikten sonra başını kaldırıp uzaklara baktı.
"Ciddi misin?"
"Hayır." deyip kahkaha attı fakat komik değildi. En azından Baekhyun'a göre.
"Umarım uzayda karşınıza bir kara delik çıkar ve yok olan tek kişi sen olursun." durup onların konuşması dinleyen toplulukta ki herkes şaşırmış sesler çıkarıp Baekhyun'a bakarken içlerinde Profesör'ün olduğunu bilmiyorlardı.
"Bay Byun çok acımasızsınız." Binaya girmeden önce Profesör söylemişti. Baekhyun'a arkasını döndüklerinde ise arkadaşlarıyla birlikte gülmüşlerdi. Arkasındaki herkes ona kınayarak bakıyordu. Baekhyun yüzünü buruşturup Chanyeol'e baktığında pis pis sırıtmaya devam ettiğini gördü.
"Olduğun yerden ayrılma!" Dişlerini sıkarak söyledikten sonra diğerinin duymamasının bir önemi yoktu kendisi hızlı bir şekilde binaya girdi.
"Buraya mı geliyorsun? 1. Kattan bana kahve getir. Efendim? Hayır buz olmasın." Duymayacağını bildiği halde arkasından bağırdı ve aşağıdakilere bir nevi Kraliyet selamlaması yaptıktan sonra geri çekilip camı kapattı.
"Sen herkesin içinde benimle nasıl öyle konuşursun?" Sert bir şekilde kapıyı açıp içeri girdiğinde tüm gözler üzerinde toplanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Enceladus, Its Andromeda
FanficEğer gitmeyi göze alamazsınız asla neyi kaçırdığınızı bilemezsiniz. Bu bir uzay yolculuğuydu... "Uzayı mı Chanyeol mu?" Birinden birini tercih etme oyunu diye saçma bir şey duymamışsınızdır. Baekhyun bununla karşı karşıyaydı. Neyi seçecekti ki? Bild...