Troublemaker

Tekrardan lanet olasıca bir güne gözlerimi açıyorum.Ahh okul denilen şeyi kim bulduysa lütfen tekrar alıp eski yerine koysun.Aslında böyle dedigime bakmayın okulların açılmasına daha 1 ay var ama aile zoruyla okumak için İngiltere'ye gönderiliyorum.Bu yüzden şimdiden oradaki evime taşınmak zorundayım.Aslında basvurdugum universiteler Saldford Üniversitesi(İngiltere) dışında hepsi yurtiçinde yani Amerikada'ydı.Sırf o aptal üniversiteyi ailem istedigi için,bir tane yurtdışı universiteye basvursam kabul edilmez, ailemi kırmamalıyım dedigim için yazdım ama bende hiç şans yok ki.Zaten şansım olsa şu ana kadar bir sevgilim olmuş olurdu.Ahh evet bide Dylan meselesi var.Sevdiğim çocugu arkamda bırakıp gidiyorum.Aslında en büyük sorun bu.Dylan'a o kadar çok aşığımki.Liseye başladığım gün dikkatimi çeken ilk kişiydi.Mavi gözleri kahverengi saçları.Hayallerimdeki kişiyi bulduğumu anlamıştım.Taa ki yanına sarışın sürtük Jesy yaklaşana kadar.Dylan'ı lise 3'e kadar o kapmıştı.Son sene Jesy Dylan'dan ayrıldı.Dylan herkesin önünde ağlamaya basladı.Dylan?Ağlamak?Okulun en yakısıklısı?.Evet ağladı.Çünkü Dylan onu çoooook seviyor.Okula 3 hafta gelmedi Jesy sürtüğü yüzünden onu 3 hafta göremedim.Zaten bu olaydan sonra Dylan dağıttı.Sigara,alkol gibi şeyler kullanmaya basladı.Eğer o Jesy sürtüğü olmasaydı biz Dylan ile evlenip 2 çocuk yapıp minik sahil kasabasında minik evimizde minik çocuklarımızla yaşıyor olucaktık.Tamam belki bunlar benim hayalim olabilir ama gerçekleşecekti ve gerçekleşecek.Aslında Jesy Lise 3'e kadar Dylan ile çıktı dediğime bakmayın o sadece gösteriş amaçlıydı.Resmen"Bakın kızlar ben okulun en yakısıklı çocuguyla çıkıyorum sizin gibi zavallıların aksine" diye havalanıyordu.Aslında Dylan'ı sevmiyordu.Hergün okul bahçesinin arkasında yeni birileriyle işi pişiriyordu.Dylan duymadı mı? Tabii ki duydu ama ona o kadar aşıkmış ki o onu her haliyle benimsermişmiş.Tamam ben direk konuya giriş yaptım sanırım önce kendimi tanıtmak gerekirdi.Benim adım Hailey.Her genç kız gibi klasik hayata sahibim.Hayatımda hiç bir ekşın olmadığı için kendimi tanıtabileceğim baska bişeyim yok.Bir de en yakın arkadaşım var Sara o benim İngiltere'ye gideceğimi bilmiyor.Vedalaşmaları sevmem.Benim gittiğimi ögrendiginde tepkisi merak ed-...

"Hailey!Akşama kadar seni mi bekliycez?!

Aile zoruyla yurt dışına giden ben,azarı işiten ben.Ne güzel ya cidden kafayı yiycem.

Yataktan fırladığım gibi hemen lavaboya gidip tipime baktım.Bence ben evlenmemeliydim.Evlenceksemde ayrı odalarda yatmalıyız.Mazallah Dylan gece tipimi görüp korkar.Ayy kıyamam ya korkmasın.Ayy ne diyorum ben.Hemen bi duş alıp saçımı kuruttum taramaya bile zahmet etmeden dolabın karşısına geçtim.Ustume su yeşili kolsuz bir gömlek kot bir şort giydim.Gözlüğümü de takıp aynanın karşısına geçtiğimde kombini begenmiştim.Fakat saçlarıma geldiğimde kabarmaktan mahvolmuş bi şaçla karşılaştım.Hiç fönle falan ugrasamazdım.Tokayı kaptıgım gibi saçımı topuz yaptım ve asagı indim annemler ellerinde valizlerimle beni bekliyorlardı.Kapıdan dışarı çıkarken direk yan eve (Dylan'ın evine) baktım.Bahçede kimse yoktu evde de yok gibiydi.Kesin gene içiyordur diye düşünüp arabaya atladım.Sabahın dokuzunda bile içmesine anlam veremiyordum.

Tam hayallerimle mutluyken annemin "Geldik"sesiyle kafamı kaldırdım havaalanındaydık ne kadar çabuk gelmiştik.Arabadan iner inmez hemen valizlerimi aldım ve işlem yerlerine doğru yürümeye basladık.Annemler işlemlerimi yaptırırken etrafa göz atıyordum.Bir dakika o kim?

Dylan?!?!