Elveda Amerika,Merhaba Londra!(Part2)

318 21 3
                                    


Ufacıcık bir gecikme olabilir çok özür dilerim :D 6 vote olmuş herkese teşekkür ediyorum.Okuyupta vote yapmayanlar bile benim için önemli sonuçta okuyucu sayısı benim için vote sayısından daha önemli.Bu arada bölümler şu an biraz kısa Harry işin içine girince uzayacak ya 3. yada 4. bölümde Harry'i hikayeye deahil edicem işte o zaman olaylar baslıycak ve neticeye sizi hemen ulaştırmıycam yani 1 günde öpüştürüp 2 günde seviştirip 3. günde evlendirmiycem nihahah :DBen öyle hikayelerden hoşlanmıyorum çok özür dilerim :P Bu arada sınır bu sefer +6 vote +1 yorum çok degil canım :DVe ayrıca kızımız kim olsun istersiniz önerilerinizi yoruma yazarsanız sevinirim:))

Annemler işlemlerimi yaptırırken etrafa göz atıyordum.Bir dakika o kim?

Dylan?!?!
-------------------------------------

Tanrım!Asi,içkili, kötü çocuk hali bile beni benden alıyordu.Tam giderken onu görmekte neyin nesi?!Fikrimi degiştirip aglamaya baslamadan önce lavaboya gitmeliyim.Onu görmemem gerek."Anne benim lavaboya gitmem gerek çok sıkıştım da" Yalanın bu kadarı!Benden iyi oyuncu olur."Tamam tatlım git ama gecikme" İngiltere'ye falan gitmek istemiyorum!Tuvalette biri beni kaçırıp evine götürüp 2-3 ay misafir edebilir mi?Hiç rahatsız etmem cidden uslu uslu otururum.Bundan baska türlü kaçışım yokta.

Tuvalete girdigim an aynadaki görüntümü görmemle gözlerimi pörtletmem bir oldu.Bu ne be ?!Dylan beni görseydi canavar diye silahla vururdu.Bence kendime biraz çeki düzen vermem gerek.Çantamdan çıkardıgım makyaj malzemeleriyle ufak rütuşlar yaptım.Çok degil.Ama bu bana yeterdi.Makyaj seven bir kız degilim fakat konu Dylan olunca boya küpüne bile girer çıkardım.

Lavabodan çıkmak istemiyordum.Uçaga ne kadar geç binersem o kadar iyi.Sistem çöksün,uçak arıza yapsın birşeyler olsun lütfen!Dışarı çıktığımda Dylan'ı tekrar görmekten ve oracıkta aglamaktan korkuyorum.Dediğim gibi vedalaşmaları sevmem.Bir dakika Dylan nereye gidiyor?! Aklıma daha yeni gelen soruya bakın!Aman tanrım o da mı yurtdışına gidiyor ne yani artık konuşabilecek hiç bir bagımız olmuycak mı?Zaten konuşmuyorduk da herneyse.Ben platoniklikten memnunum.Ne o öyle çıkcaksın,sevgili olucaksın mıç mıçlar muç muçlar falan(Yalan kıskançlıktan çatlıyo A:SD:)Herneyse az daha tuvaletten çıkmazsam annnemler polisi falan arıycak.

Tuvaletten çıktığım an annemlerin sinirli bakışlarına maruz kaldım.Saatime baktıgımda uçagın kalkmasına yarım saat kalmıştı.Dylan'ı gördüğüm yere bakınca onu görememiştim.Belkide onu son görüşüm olmuştu..

Hayallerim vardı aslında mesela Dylanla bir kere de olsa yemeğe çıkmak.Çok değildi.Ama bu çok görülmüştü bana.Ama ne onun bende telefon numarası vardı ne de benim onda.Oysa ki ben üniversiteyi bitirince Amerikaya geri dönüp Dylan'a herşeyi açıklamayı planlıyordum.Belkide açıklayamıycaktım.Tanrım!Onun karşısında dilim tutuluyor hiç birşey söyleyemezdim.Bir keresinde denemiştim ama karşısında mağara adamı gibi konuşmaktan baska hiçbir şey yapmamıştım.O ne mi yaptı?Kahkaha attı.Bana güldü! Sonrada beni oracıkta bırakıp gitti.Niye açıklayamazsın sen dönünce o da döner diyorsunuz değil mi?İlk olarak ailesiyle sorunları var.İkinci olarak Jesy'i tekrar görmek istemiyor.Üçüncü olarak,sınıfta sürekli bu şehirde kötü anıları oldugundan ve üniversitede yurtdışına gidip bir daha geri dönmeyeceginden bahsedip duruyordu.Onunla sadece bir kelime bile konuşamadan,hayatımda tek aşık oldugum,onun için herşeyimi verebileceğim kişi gidiyordu.Nereye mi?Onu bende bilmiyorum ve öğrenebilecegimi de sanmıyorum.Artık O yoktu.Artık hergün hayaller kurdugum kişi yoktu.Onun yerine aptal bir ülkenin aptal bir şehrin aptal bir üniverstiesi vardi.Ne arkadaşlarım ne de Dylan vardı.Kimse yoktu elimde koca bir hiç,koca bir sıfır tutuyordum.

Annemlerle de vedalaşmak istemiyodum.Ne kadar onlara sinirli olsamda onlar benim annem ve babamdı.Yıllardır bana bakan annem ve babam...İşte şimdi ayrılma vaktiydi.Hayır,hayır,hayır anne sakın sarılma!Ve artık çok geçti annem bana sarılıp aglamaya basladı.Madem üzülecksin niye gönderiyorsun?Ve evet yanagımda hissettigim sıcaklık agladıgımın habercisiydi.Harika!Annemle yaklasık 5 dakika böyle kaldıktan sonra sıra babama gelmişti.Ona da sarıldım.Ne kadar göstermese de onunda gözleri dolmuştu.Onların yanından ayrıldıktan sonra uçaga dogru ilerledim.Yerime yerleştikkten sonra yanıma çocuklu bir bayan oturdu daha uçağın kalkmamasına rağmen çocuk başımı şişirmişti.Bu çocuk niye aglıyor tanrı aşkına?!Gidin şu bebeğin altına bakın,besleyin,gazını çıkarın tamam son seçeneği boşverin vazgeçtim.Uçak havalanmaya başladıgı an bir aglama tuttu.Artık ne Dylan,ne annem,ne babam, ne de Sara vardı...Elveda Amerika,Merhaba Londra!


TroublemakerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin